Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/1644
Karar No: 2014/3076

Kasten öldürmeye teşebbüs - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2014/1644 Esas 2014/3076 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Sanık Ramazan, parkta yakınları ile birlikte alkol aldığı sırada mağdurdan içki istedi. Mağdurun olumsuz cevabına rağmen ısrar eden sanık, mağduru kolundan tutarak uzaklaştırmak istedi. Mağdurun bu sırada sanığa yumruk atması üzerine sanık bıçak çıkararak mağduru sol göğüs çevresine isabet eden 3 bıçak darbesi ile yaraladı. Olayda her birinin niteliği tespit edilemeyen bıçak darbelerinin meydana getirdiği yaralanmanın niteliği, iç organ yaralanması bulunmaması, sanığın mağduru öldürme olanağına sahip olmasına rağmen eylemine devam etmeden kendiliğinden son vermesi dikkate alındığında, sanığın öldürme kastı ile hareket ettiğine dair her türlü kuşkudan uzak kesin deliller bulunmadığı ve şüphede kalan durumun sanık lehine yorumlanması gerektiği belirlendi. Bu nedenle sanık hakkında kasten yaralama suçundan değil, kasten öldürmeye teşebbüsten hüküm kuruldu. Ayrıca, sanık ve mağdur için baro tarafından görevlendirilen müdafii ve vekil ücretlerinin sanıktan talep edilemeyeceği kararı verildi. Kanun maddeleri olarak ise T.C. Anayasası'nın 90. maddesi son fıkrası, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/3-c maddesi, 5271
1. Ceza Dairesi         2014/1644 E.  ,  2014/3076 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No: 3 - 2014/5908
    MAHKEMESİ : Sakarya 3. Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ VE NO: 19/12/2013, 2013/28 (E) ve 2013/119 (K)
    SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Ramazan"ın eyleminin sübutu kabul, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde düzeltme nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin ve Cumhuriyet Savcısının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,
    1- Oluşa ve dosya içeriğine göre, sanığın, parkta yakınları ile birlikte alkol alan mağdurdan içki istediği, mağdurun olumsuz cevabına rağmen ısrar ettiği, bunun üzerine mağdurun sanığın koluna girip uzaklaştırırken yumruk atması üzerine, sanığın bıçak çıkararak mağduru sol göğüs çevresine isabet eden 3 bıçak darbesi ile yaraladığı, alınan raporlara göre bu darbelerden her birinin niteliği ve göğüs boşluğuna geçip geçmediğinin tespit edilemediği, ancak sol göğüste pnömotoraks oluştuğu ve mağdurun hayati tehlike geçirdiği olayda; her birinin niteliği tespit edilemeyen bıçak darbelerinin meydana getirdiği yaralanmanın niteliği, iç organ yaralanması bulunmaması, taraflar arasında bir husumetin olmaması, herhangi bir engel olmamasına ve sanığın müteakip bıçak darbeleri ile mağduru öldürme olanağına sahip olmasına rağmen, eylemine devam etmeyip kendiliğinden son vermesi dikkate alındığında, sanığın öldürme kastı ile hareket ettiğine dair her türlü kuşkudan uzak kesin deliller bulunmadığı, şüphede kalan bu durumun sanık lehine yorumlanmasının yasal zorunluluk olduğu gözetilerek, sanık hakkında temel cezanın sonuca etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenip, kasten yaralama suçundan hüküm kurulması yerine yazılı şekilde kasten öldürmeye teşebbüsten hüküm kurularak fazla ceza tayini,
    2- T.C. Anayasası"nın 90.maddesi son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi uyarınca, 5271 sayılı CMK’nun 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Kanunun 13.maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8.maddesi gereğince, sanık ve katılan için baro tarafından görevlendirilen müdafii ve vekil ücretlerinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretlerin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeksizin, yazılı şekilde müdafii ve vekil ücretinin sanıktan tahsiline karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki düşünceye aykırı BOZULMASINA, 13/05/2014 günü oybirliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi