3. Hukuk Dairesi 2014/14927 E. , 2014/12872 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : POLATLI 1. ASLİYE HUKUK(TÜKETİCİ) MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/10/2013
NUMARASI : 2012/103-2013/420
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde, davalı hakkında Polatlı 1. İcra Dairesinin 2011/2167 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini, davalının itiraz dilekçesinde talep edilen tutarda elektrik tüketmediğini belirttiğini, ancak elektrik tüketim ekstrelerinden de anlaşılacağı üzere 2002, 2007, 2008, 2009, 2010 ve 201l tarihli elektrik tüketimine ilişkin borçlarını ödemediğini ileri sürerek itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı dilekçesinde, icra takibinde talep edilen borcu kabul etmediğini, söz konusu borcun 27/05/2011 tarihinde yapılandırıldığını ve kendisine toplam borcunun faiziyle birlikte 12.026,96 TL olduğu, yapılandırmadan sonra ise faizlerin silinerek kalan borcunun 4.144,09 TL olduğunu gösterir çizelge çıkarttıklarını, 27.05.2011 tarihinde 1.899.96 TL ödeyerek tahsilat makbuzunu aldığını, geri kalan borcunun da taksitlendirildiğini, buna rağmen kendisinin hiç bir ödeme yapmamış gibi gösterilerek aleyhinde dava konusu icra takibi yapıldığını belirtmiş, duruşmadaki beyanında davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizin 11.06.2014 tarih ve 2014/1831-9387 E.K. sayılı ilamı ile davalının temyizinde bahsi geçen Polatlı 1. İcra Müdürlüğünün 2012/1104 E. sayılı dosyasının dosya içerisine konularak gönderilmesi için dosyanın iadesine karar verilmiş, anılan icra takip dosyası dosya içerisine konularak dosya dairemize temyiz incelemesi için gönderilmiş, incelenmesinde takip konusu borç ile temyize konu uyuşmazlığın bir ilgisinin olmadığı görülmüştür.
HMK.nun 266 ve devamı maddeleri uyarınca çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde hakim bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Bilirkişi raporunu hazırlarken, raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. HMK."nun 278-279.maddesine göre, bilirkişi raporu; Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde bilgi ve belgelere dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hükme dayanak yapılabileceğinin gözden uzak tutulmaması gerekir.
HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporuna bakıldığında; dava konusu bedellerin hangi usullere göre hesaplandığı ayrıntılarıyla açıklanmadığı gibi, bilirkişi tarafından da açıklayıcı ve ayrıntılı bir hesaplama yapılmamıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporu, içeriğinin ayrıntılı ve açıklayıcı olmaması nedeniyle hüküm kurmaya yeterli ve Yargıtay denetimine elverişli görülmemiştir.
Buna göre; mahkemece, öncelikle dosyanın önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilerek, dava konusu bedellerin nasıl belirlendiğine dair tüm bilgi ve belgelerin dosyaya sunulması sağlanmalı, bilirkişi heyetinden davacı kurumun davacıdan isteyebileceği bedeller hakkında, tahakkuk tarihlerinde yürürlükte bulunan ilgili mevzuat hükümlerine göre tereddüte yer vermeyecek şekilde, ayrıntılı,açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun bir rapor aldırılarak, davacı kurumun tahsilini istemekte haklı olduğu alacak miktarı belirlenmeli ve sonucu dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme,soruşturma ve yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.