Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/11739
Karar No: 2014/12884
Karar Tarihi: 01.10.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/11739 Esas 2014/12884 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/11739 E.  ,  2014/12884 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : AKŞEHİR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 27/02/2014
    NUMARASI : 2013/410-2014/105

    Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalılar S.. K.. ve S.. Y.. tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacının, dava dışı K.. Ö.."in malik olduğu aracı davalılardan Mustafa"dan satın alarak bedelini ödediğini, ancak henüz davacı adına tescil edilmeden davalılardan Semih"in dava dışı Kadir"den aldığı vekaletname ile aracı diğer davalı Semra"ya sattığını ve aracın Semra adına tescil edildiğini iddia ederek satış bedelini, davacının aracın kendisine ait olduğu inancıyla yaptığı iyileştirme masraflarını, aracın kendi adına kaydının yapılabilmesi için verdiği vekaletname ücretini ve davalılara gönderdiği ihtarname bedelini davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalılardan Semih ve Semra duruşmada verdikleri beyanlarıyla; tüm sorumluluğun diğer davalı Mustafa"da olduğunu savunarak davanın reddini talep etmişler, davalı Mustafa ise davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece,14.02.2012 tarih ve 2010/109-2012/35 E.K. sayılı karar ile; davalı Mustafa"nın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre aldıklarını iade ile yükümlü olduğu, ayrıca alım masrafı ve vekaletname ücretinden de sorumlu olduğu, davalı Semra"nın aracın yeni maliki olması ve aracı elinde bulundurması nedeniyle davacının araç üzerine yaptığı eklenti ve masraflarından sorumlu olduğu, davalı Semih"in herhangi bir sorumluluğu olmadığı gerekçeleriyle, davalılar Mustafa ve Semra yönünden kısmen kabul, davalı Semih yönünden red kararı verilmiş, hükmün davalılar Semra ve Semih tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 30.01.2013 tarih ve 2012/23758-2013/1358 E.K. sayılı ilamı ile;
    ""....Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı Mustafa yönünden verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak, dosya kapsamından davalılar Semra ve Semih hakkında Sultandağı Asliye Ceza Mahkemesinde davaya konu olan araç satışı ile ilgili dolandırıcılık suçundan dava açıldığı, mahkemece yetkisizlik kararı verildiği kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır....hukuk hâkiminin kural olarak ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı olmadığı, ancak aynı olay nedeniyle ceza yargılamasında hükme dayanak alınan maddi olgular ile bağlı olduğu yargısal uygulamada yerleşik biçimde kabul edilmiştir.Buna göre bir eylemin davalı tarafından gerçekleştirildiği tespit edilmişse bunun suç teşkil edip etmemesi hukuk hâkimini bağlamayacak; hukuk hakimi suç teşkil etmemekle birlikte eylemin gerçekleştiği vakıasıyla bağlı olarak hukukun diğer normlarına aykırılığın olup olmadığı noktasında değerlendirme yapabilecektir. Şayet ceza mahkemesi, isnat olunan eylemin sanık (hukuk davasında davalı) tarafından gerçekleştirilmediğini tespit etmişse, bu tespite ilişkin ceza mahkemesi kararı maddi vakıa açısından hukuk hâkimini bağlayacaktır.Hal böyle olunca, mahkemece, (davalı Semih yönünden davanın reddedildiği ve aleyhe bozma yapılamayacağı da düşünülerek) diğer davalı Semra hakkında görülmekte olan ceza davasının sonucunun beklenmesi; varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekir."" gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece; Dairemizin anılan bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda,davalı M.. K.. hakkında hüküm kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına,davanın davalılar S.. K.. ve S.. Y.. yönünden kısmen kabulü ile; 2237,00 TL"nin 02.10.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte işbu davalılardan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm davalılar Semra ve Semih tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine ve özellikle mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre ; temyiz eden davalı Semra yönünden verilen kararda bir isabetsizlik görülmediğinden davalı Semra"nın temyiz itirazlarının reddine karar verildi.
    Hüküm, davayı esastan çözümleyen, taraflar arasındaki uyuşmazlığı sona erdiren nihai bir karardır. Hüküm ile taraflar arasındaki uyuşmazlık esastan sona erer ve hüküm kesinleşince, artık o dava konusu uyuşmazlık hakkında aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak yeni bir dava açılamaz ve kesin hüküm oluşturur (HUMK. Madde 237, HMK. Madde 303).
    HUMK.nun 389.maddesinde (HMK.nun 297/2.maddesinde) “Verilen karar ile taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde yazılmalıdır” hükmü getirilmiştir. Bozma ilamından önce temyiz edilmiş, fakat bozma nedeni yapılmamış hususlar ile ilgili hükümler kesinleştiği için ilgili taraf yönünden usuli müktesep hak niteliğini kazanmıştır. Mahkemece; bu talepler ile ilgili olarak yeni kurulan hükümde “Hükmün bozma kapsamı dışında kalan hususların kesinleşmesi nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmelidir. Mahkemenin bu kararı tespit hükmü niteliğindedir.
    Kural olarak, bozma kararına uyulmakla; orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda mahkeme için zorunluluk doğar. Öte yandan, bozma kararı dışında kalan yönler ise kesinleşir.
    Somut olayda, mahkemece bozmadan önceki verilen 14.02.2012 tarihli hüküm ile davacının davalı Semih hakkında açmış olduğu davanın reddine karar verilmiş, hükmün davalılar Semra ve Semih tarafından temyizi üzerine Dairemizce -davalı Semih yönünden davanın reddedildiği ve aleyhe bozma yapılamayacağı da düşünülerek- hükmün davalı Semra açısından bozulmasına karar verilmiştir.
    Davacı taraf , mahkemenin bozmadan önceki 14.02.2012 tarihli hükmünü temyiz etmemiştir. Dairemizce de hükmün davalı Semra hakkında bozulmasına karar verilmiştir.Hal böyle olunca davalı Semih hakkında bozmadan önce verilen hüküm hem davacı açısından hem de davalı Semih açısından kesinleşmiştir. Mahkemece bu husus gözardı edilerek davalı Semih hakkında yeniden yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, hükmün davalı Semih yönünden bozulması gerekmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi