(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/30018 E. , 2020/6696 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, bakiye yıllık izin alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Dava dilekçesi tebliğ edilmediği için cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, dava şartı yokluğundan, usul yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz başvurusu :
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1) Mahkemece duruşma yapılmadan karar verilmesinin doğru olup olmadığı hususu uyuşmazlık konusudur.
Dava şartlarının hangi aşamada inceleneceği 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ön incelemenin kapsamı başlıklı 137. Ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 137. maddesinde ön incelemenin kapsamı, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 138. maddesinde ön inceleme aşamasında dosya üzerinden dava şartları ve ilk itirazlar hakkında verilecek kararlar, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 139. maddesinde ön inceleme duruşmasına davet, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 140. maddesinde ise yapılması zorunlu olan ön inceleme duruşması düzenlenmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ön incelemenin kapsamı başlıklı 137. maddesinde dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılacağı, 138. madde dikkate alınarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verileceği, dava şartları ve ilk itirazlar hakkında gerektiği takdirde kararını vermeden önce bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebileceği, ön inceleme duruşmasında tarafların iddia ve savunmaları kapsamında uyuşmazlık konularını tam olarak belirleyeceği, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapacağı, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe veya arabuluculuğa teşvik edeceği ve bu hususların tutanağa geçirileceği belirtilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemeyeceği ve tahkikat için duruşma günü verilemeyeceği belirtilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta açıklanan ilke ve esaslar dikkate alınmadan, dava dilekçesi alınır alınmaz, tarafların hak arama özgürlüğü kapsamında iddia, savunma, usulüne uygun şekilde bilgilendirilme ve açıklama yapma hakkı ihlal edilerek, evrak üzerinden tarafların hukuki dinlenilme hakkının ihlali sonucunu doğuracak şekilde kesin hüküm nedeniyle ret kararı verilmesi hatalıdır.
2) Davacının bu davadan önce açmış olduğu kısmi davada verilen ve Yargıtay onamasından geçen hükmün, bu dava açısından kesin hüküm oluşturup oluşturmayacağı uyuşmazlık konusudur.
Kısmi dava 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 109. maddesinde düzenlenmiş olup maddede;
"(1) Talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmı da dava yoluyla ileri sürülebilir.
(2) Talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz.
(3) Dava açılırken, talep konusunun kalan kısmından açıkça feragat edilmiş olması hâli dışında, kısmi dava açılması, talep konusunun geri kalan kısmından feragat edildiği anlamına gelmez." denmiştir.
Kısmi davada verilen hüküm, alacağın sadece dava edilen ve dolayısıyla hükmedilen kadar olduğunu tespit etmez. Mahkeme davacının talebi ile bağlı olup talepten fazlaya hüküm veremeyeceğinden kısmi davada yalnız talep edilen miktar hakkında karar vermiştir. Alacağın dava dışı bırakılan kesimi hakkında bir karar vermemiştir. Bu nedenle kısmi davada verilen hüküm ek davada kesin hüküm teşkil etmez. Zira her iki davanın tarafları ve dava sebepleri aynı olsa da müddeabihleri farklıdır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının açtığı kısmi davada verilen hükmün iş bu ek dava açısından kesin hüküm oluşturmayacağı, kısmen kabul hükmünde reddedilen kısmın faiz talebine ilişkin olduğu gözetilmeden yanılgılı bir değerlendirme kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 15.06.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.