21. Hukuk Dairesi 2018/2643 E. , 2019/2118 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ: Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
K A R A R
A) Davacı İstemi:
Dava, davacının 01/01/1996-31/03/1998 ve 01/01/1999-15/04/2011 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve 01/09/2016 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
B) Davalı Cevabı:
Davalı SGK vekili özetle; davacının sigorta kayıtları incelendiğinde Bağımsız Çalışanlar Daire Başkanlığı"nın görüşü alınarak ... Köyü Kalkınma Kooperatifi"ne ilişkin olarak düzenlenen 22/06/2016 tarih ve 2016/AK-104 sayılı denetmen raporunda kooperatifin 31/01/2009 tarihinden itibaren süt alımına başladığı, bu tarihten evvel süt alımına dair faaliyetinin bulunmadığı ve sadece yem satışının yapıldığının tespit edildiği, bu rapor dikkate alındığında ...Köyü Kalkınma Kooperatifi kayıtları geçersiz olmak üzere davacının giriş ve çıkışlarının yeniden düzenlenmesi gerektiği, 2926 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması sonucunda davacının hizmet sürelerinin güncellendiğini ve emekliliğe esas 5400 gün hizmetinin bulunmadığının anlaşıldığını, bu nedenle emeklilik talebinin reddine ilişkin Kurum işleminin mevzuata uygun olduğunu beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
İlk derece Mahkemesince; "Somut olayda, davacının 06/05/2011 tarihinden geçerli olmak üzere Tarım Bağ - Kur sigortalısı olarak kayıt ve tescilinin yapıldığı, geriye dönük kayıt ve tescil talebi üzerine 31/10/1995 tarihinde yapılan Bağ - Kur kesintisine dayalı olarak sigortalılık başlangıç tarihinin 01/11/1995 olarak değiştirildiği, davacının geriye dönük prim borçlarının yapılandırılmasını istediği, talebinin kabul edildiği, davacının, Kurumca çıkarılan prim borcunu ödeyerek 29 / 08 / 2016 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu, 22/06/2016 tarih ve 2016/AK -104 sayılı denetim raporunda ... Köyü Kalkınma Kooperatifinin 2009 yılında süt alımına başladığının, önceden sunulan belgelere itibar edilemeyeceğinin belirtilmesi nedeniyle Kurumun bu rapor doğrultusunda davacının sigortalılık sürelerini Bağ - Kur kesintileri ile ... Ziraat Odası kaydına göre yeniden düzenleyerek kendisini 01/11/1995 - 31/12/1995, 01/04/1998 - 31/12/1998 ve 16/04/2011 - 07/11/2015 tarihleri arasında sigortalı sayıldığı, şartları oluşmadığı için tahsis talebini reddettiği, davacının 16/04 /2011 - 07/11/2015 tarihleri arasında ... Ziraat Odasına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.Davacıdan 31/10/1995 tarihinde ... "ya sattığı süt ürünü nedeniyle 554.683 TL Bağ - Kur için kesinti yapıldığı açıktır. Bu itibarla sigortalılığın ilk prim kesintisinin yapıldığı tarihi takip eden 01/11/1995 tarihinden başlatılması gerekir. Nitekim Kurumunda sonradan davacının sigortalılığını bu tarihten itibaren başlattığı, başkaca kesinti bulunmaması nedeniyle de 31/12/1995 tarihi itibarıyla sona erdirdiği anlaşılmaktadır. Ancak davacının, Bağ - Kur için kesinti yapılmamasına karşın 1999, 2000, 2001 ve 2002 yıllarında da devamlı olarak ... "ya süt sattığı dolayısıyla anılan dönemde tarımsal faaliyetini kesintisiz biçimde devam ettirdiği anlaşılmıştır. Tarımsal faaliyetin aralıksız sürdürülmesi halinde, teslim edilen tarım ürünlerinden ötürü Bağ-Kur kesinti yapılmaması ilgilinin sigortalı sayılmasını engellemez. Dolayısıyla bu tarihlerde de sigortalı sayılması gerektiği anlaşıldığından davacının, Kurum tarafından sigortalı sayılmadığı 01/01/1999 - 31/12/2002 tarihleri arasında da Tarım Bağ - Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesi gerekmiştir.Davacının 01/01/1996 - 31/03/1998 ve 01/01/2003 - 15/04/2011 tarihleri arasında da sigortalı sayılması ve yaşlılık aylığı bağlanması talebine gelince ; anılan dönemlerin ikişer yıldan uzun olması, davacının bu dönemlerde ürün sattığını, sattığı ürünler nedeniyle kendisinden Bağ - Kur için kesintiler yapıldığını, dolayısıyla sigortalılık koşullarını taşıdığını kanıtlayamaması keza Yasanın aradığı sigortalılık koşullarının bulunmaması halinde, Kurumca sigortalılık koşullarının bulunmadığı dönem prim borçlarının tahsil edilmesinin (uzunca bir süre kullanım şartı gerçekleşmediği için iyiniyet kurallarına aykırılıktan da söz edilemeyeceğinden) davacıya sigortalı statüsü kazandırmasınında mümkün olmaması karşısında belirtilen tarihler arasında da sigortalı sayılmasına ilişkin isteğinin, keza yaşlılık aylığı bağlanması için gerekli sigortalılık süresi koşulun oluşmaması nedeniyle yaşlılık aylığı bağlanmasına yönelik talebinde reddine karar verilmesi gerekmiştir." gerekçesiyle
"Davanın KISMEN KABULÜ İLE ,
Davacının 01/01/1999-31/12/2002 tarihleri arasında da 2926 sayılı yasa kapsamında Tarım Bağ - Kur sigortalısı olduğunun TESPİTİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE " karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu ;
Davacı vekili özetle, davacının Kurumun kendisine ödemesi gerektiği bildirilen miktarı Kuruma ödediğini, davacının müracaatı üzerine Kurumun işlem yaptığını, davacının bir ihmali yada kusurunun bulunmadığını, kendisine bildirilen miktarı ödeyip geriye dönük olarak tescili yapıldığını, Kurumun davacıya bilgi vermeden yapılan bu işlemi iptal ettiğini, iptal işleminin hukuka aykırı olduğunu beyanla, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.Davalı Kurum vekili özetle, usul ve yasaya aykırı mahkeme kararının kaldırılarak, davacının taleplerinin tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D) Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
Bölge Adliye Mahkemesince “davayla ilgili olarak toplanan kanıtlar değerlendirildiğinde, mahkemece kesinti yapılmamasına karşın 1999, 2000, 2001 ve 2002 yıllarında da devamlı olarak ..."ya süt sattığı dolayısıyla anılan dönemde tarımsal faaliyetini kesintisiz biçimde devam ettirdiği, Tarımsal faaliyetin aralıksız sürdürülmesi halinde, teslim edilen tarım ürünlerinden ötürü Bağ - Kur kesintisi yapılmamasının ilgilinin sigortalı sayılmasını engellemeyeceği, bu tarihlerde de sigortalı sayılması gerektiği kabul edilerek 01.01.1999 - 31.12.2002 tarihleri arasında da Tarım Bağ - Kur sigortalısı olduğu, 01.01.1996-31.03.1998 ve 01.01.2003-15.04.2011 tarihleri arasında ise iradi prim ödemesi veya 2926 sayılı Yasa"nın 26. maddesinde öngörülen şekilde teslim edilen ürün bedelinden yapılmış prim kesintisi bulunmadığından Tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılamayacağı, bu nedenle de yaşlılık aylığı bağlanması için sigortalılık süresi koşulu oluşmadığından, yaşlılık aylığı bağlanması talebini reddeden mahkeme kararı yerindedir." gerekçesiyle
... 1. İş Mahkemesi"nin 16.03.2017 tarih, 2016/718 Esas ve 2017/154 Karar sayılı kararına yönelik taraf vekillerinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, " karar verilmiştir.
E) Temyiz:
Davalı SGK vekili özetle ;prim kesintisi yapılmayan dönemde davacının Tarım Bağ-Kur sigortalısı olmasının mümkün olmadığı, davanın tüm olarak reddi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçeleriyle temyiz yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili özetle ; davacının Kurumun kendisine ödemesi gerektiği bildirilen miktarı Kuruma ödediğini,geçimini köyde tarım ve hayvancılık faaliyeti yoluyla sağladığı, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken kısmen kabul kararı verilmesinin hatalı olduğu gerekçeleriyle temyiz yoluna başvurmuştur.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı Kurumun tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.
Somut olayda, davacının 01/11/1995-31/12/1995, 01/04/1998-31/12/1998 tarihleri arasında ve 16/04/2011 tarihinden itibaren 2926 sayılı Yasa kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalısı ( 5510 sayılı Yasa"nın 4/1-b maddesi) olarak kayıt ve tescil edilidiği, teslim ettiği ürün bedellerinden 1995/10. ay ve 1998/3. ayda prim kesintisi yapıldığı ve 1999-2002 yılları arasında ürün teslimi bulunduğu, Mahkemece, davacının 01/01/1999-31/12/2002 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa kapsamında Tarım bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti yerinde ise de 01/01/1996-31/03/1998 tarihleri arasındaki talebin reddi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, davacının 01/01/1996-31/03/1998 tarihleri arasında da 2926 sayılı Yasa kapsamında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile yaşlılık aylığı şartlarını buna göre değerlendirmekten ibarettir.O halde, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı ORTADAN KALDIRILMASI gerekmiştir.
H)Sonuç :Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 19/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.