3. Hukuk Dairesi 2014/5644 E. , 2014/12925 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 5.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/12/2013
NUMARASI : 2011/19-2013/466
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı taraf; davalının kullandığı kaçak elektrik bedeline ilişkin düzenlenen faturanın isteğe rağmen ödenmemesi üzerine icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, yapılan itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına ve davalının alacağın %40"ndan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini istemiştir
Davalı taraf, davalı kuruma itiraz edildiğini, iş yerini 2008 yılı Nisan ayında kiraladığını, sayaç almak için kuruma başvurduğunu, trafo şartının konulduğunu, bu duruma itiraz edildiğini, trafo şartının kaldırıldığını, trafo şartının konulması üzerine işyerinin kiralandığında sayaç alınıp takıldığını, sayaçtan geçen elektriğin kullanıldığını, kullanım bedelinin ödendiğini, borcun bulunmadığını, davanın süre ve esas yönden reddini istemiştir.
Mahkemece elektrik kullanımından dolayı davacının alacağının olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişiden 17.03.2012 tarihli rapor, 15.04.2012 tarihli ek rapor ve 21.10.2013 tarihli ikinci ek rapor alınmış, davalı hakkında kaçak elektrik kullanımından dolayı açılan ceza davasında yapılan yargılama sonucunda davalının mühürsüz ve sözleşmesiz sayaçtan geçirmek suretiyle elektrik kullandığı, ancak elektrik borcunu ödemiş olduğu ve söz konusu sayaca davalının bir müdahalesinin söz konusu olmaması, karşılıksız kullanma kastının olmaması nedeniyle müsnet suça ilişkin beraat kararının verildiğini, ceza mahkemesi kararıyla davalının kaçak elektrik kullanmadığının anlaşıldığını, baştan beri davacının müracaatına rağmen abone sözleşmesinin yapılmadığını, davalıya atfedilecek kusur, kasıt ve ihmalin olmadığını ve ödediği miktarın da mahsup edilerek bakiye alacak yönünden takibin devamına karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bilirkişilerce normal kullanım tarifesine göre hesaplanan değerler esas alınarak davanın kısmen kabulü ile itirazın kısmen kaldırılarak takibin toplam 3510,81TL üzerinden devamına karar verilmiş, karar davacı tarafça temyiz edilmiştir.
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13.maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15.madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından, 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmıştır.
Davalının yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesinin, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olduğu ve Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13.maddesi hükmüne göre hesaplama yapılması gerektiği kuşkusuzdur.
HMK.nun 281.maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Somut olaya gelince mahkemece hükme esas alınan bilirkişi ek ikinci raporu ve ek ve kök raporlar yetersiz olup denetime açık değildir.
Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle dosyanın önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilerek, dava konusu tahakkuk dönemleri ve türleri esas alınarak davacının davalı taraftan isteyebileceği bedelin Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve sözleşme hükümlerine göre hesaplanması konusunda somut verilere dayalı denetime elverişli bir rapor alınması gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesi yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.