3. Hukuk Dairesi 2014/14447 E. , 2014/12971 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KAHRAMANMARAŞ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/09/2013
NUMARASI : 2012/471-2013/489
Taraflar arasında görülen menfi tespit ve istirdat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde;müvekkilinin ikamet ettiği Ekinözü ilçesi .... köyünde 1995-2009 yılları arasında muhtarlık yaptığını, muhtarı olduğu ... Köyü ve dava dışı ....Köyünün elektrik borcuna ilişkin hem köy tüzel kişilikleri hemde abonelik sözleşmesinde köy tüzel kişiliğini temsilen imzası bulunan söz konusu muhtarların şahıslarına karşı icra takibi başlatıldığını, Kahramanmaraş 4. İcra Müdürlüğünün 2012/1178 E takip sayılı dosyasında müvekkili ve diğerleri aleyhine 39.736,54 TL asıl alacak üzerinden başlatılan icra takibi neticesinde müvekkilinin tüm banka hesaplarına bloke konduğunu, şuana kadar 10.578,50 TL sinin davalı tarafa ödendiğini, davacı müvekkilinin söz konusu aboneliği köy muhtarı sıfatıyla ve köy tüzel kişiliğini temsilen, muhtarlık mührü ile imzalandığını, söz konusu borcun müvekkilin şahsi borcu olmadığını, ilgili aboneliklerin köy tüzel kişilikleri adına olduğunu, köy tüzel kişiliğine ait bir borçtan dolayı muhtarın şahsi mal varlığı ile bir sorumluluğunun bulunmadığını, borçtan şahsen sorumlu bulunmayan müvekkili aleyhine bilerek kötü niyetle icra takibi başlatıldığını, söz konusu hesaplarda haczedilen meblağların bir kısmının döviz olup, bir kısımın da vadeli hesaplar olduklarını, müvekkilinin haksız bir icra takibi ile karşı karşıya kaldığı gibi aynı zamanda hesaplarındaki döviz ve vadenin bozulması nedeniyle zarara uğradığını, icra takibinde haksız kötü niyetle davranan davalı şirketin alacağın %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, Kahramanmaraş 4. İcra Müdürlüğünün 2012/1178 E sayılı takip dosyasına konu borcun faiz ve sair ferileri ile birlikte müvekkili yönünden menfi tespitine, davalı şirkete ödenen tutarların işlem dayanağının ticari olması nedeniyle ticari faizi ile birlikte istirdatına, fazlaya dair haklarının saklı tutulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde ; davacı V.. K.."e usulüne uygun ödeme emri tebligatı yapılmasına rağmen davacının süresi içerisinde borca itiraz etmediğini ve takibin kesinleşmesine neden olduğunu, davacının dava açması üzerine kurum kayıtlarında yapılan incelemeler neticesinde davacının borçla herhangi bir ilgisinin olmadığının fark edildiğini, bunun üzerine borçludan sehven tahsil edilmiş olan paranın tamamının icra müdürlüğü dosyasına aktarıldığını, borçlunun icra takibinden de çıkartıldığını, davacının açılan davasının konusuz kaldığını, kurum kayıtlarında yapılan araştırma neticesinde davacının bu abonelikten ötürü herhangi bir borcu olmadığının fark edilmesi üzerine gerekli tüm hukuki işlemlerin yapılarak davacının icra dosyasındaki borçlu kısmından çıkartıldığını, davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Yerel mahkemece yapılan yargılama neticesinde ; davacının borçtan sorumlu olmamasına rağmen banka hesabına bloke konularak 10.578,50 TL para tahsil edildiği, ancak davalı kurum tarafından 9.529,20 TL iade edildiği, aradaki farkın harç ve masraf kesintisinden kaynaklandığı, bu kesintilerden borçla ilgisi olmayan davacının sorumlu tutulamayacağından davacı borçludan fazladan tahsil edilen 1.049,30 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 9.529,20 TL davacıya iade edildiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına ,davalı borçtan sorumlu olmayan davacıyı takibe koyarak kötü niyetli olduğu anlaşılmakla, %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmiştir.
Kahramanmaraş 4 İcra Müdürlüğünün 2012/1178 E sayılı takip dosyasının tetkikinde; davacı ve diğer borçlular aleyhine 39.736,54 TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, davacının banka hesaplarına bloke konulduğu, 10.578,54 TL nin davacıdan tahsil edildiği, ancak davacı tarafından borçlu davacının borçla herhangi bir ilgisinin olmadığının fark edilmesi üzerine borçludan sehven tahsil edilen paranın icra müdürlüğüne aktarıldığı ve borçlu hakkında takipten vazgeçildiği ancak davacı borçludan 10.578,54 TL tutarında tahsilat yapılmasına rağmen bu paranın davalı taraf vekiline harç ve diğer kesintiler yapıldıktan sonra 9.529,20 TL olarak icra veznesinden çekilmiş olduğu bu nedenle davalı kurum tarafından dosyaya 9.529,20 TL nin iade edildiği, anlaşılmıştır .
1-)Davacı dava dilekçesinde ; Kahramanmaraş 4. İcra Müdürlüğünün 2012/1178 Esas Sayılı Takip dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitini istemiştir ; sözkonusu takip dosyasında takibe konu miktar : 39.736,54 TL dir . Oysa mahkeme davacı borçludan fazladan tahsil edilen 1.049,30 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 9.529,20 TL davacıya iade edildiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına hükmetmiştir . Oysa davacı takibe konu miktarın tamamı yönünden (39.736,54 TL ) borçlu olmadığının tespitini istemiştir .Hüküm fıkrasında HMK 297 . Madde Uyarınca tarafların talepleri hakkında hertürlü izahdan uzak açık ve kati olarak hüküm tesisi gerekirken , davacının menfi tespite yönelik talebinin tam olarak karşılanmamış olması isabetsiz olup , bozmayı gerektirmiştir .
2-) Menfi Tespit davasında vekalet ücreti ve harcın müddeabihin tamamı üzerinden hesaplanması gerekirken hükme esas alınan miktar üzerinden eksik hesaplanması isabetsizdir .
3-)Ayrıca davacının faiz istemi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemiş olması 6100 Sayılı HMK 297 maddesine aykırı olup bozmayı gerektirmiştir .
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.