
Esas No: 2016/5919
Karar No: 2017/9883
Karar Tarihi: 23.11.2017
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/5919 Esas 2017/9883 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, ... Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği 12.12.2012 tarihli dava dilekçesinde özetle, ... köyü 298 parsel sayılı 4440,00 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapuda müvekkili adına kayıtlı olduğunu, bu yerin yörede 2006 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını, bu durumun daha önce açılan orman kadastrosuna itiraz davası sonucu ... Kadastro Mahkemesinin hükmü ile de belirlendiğini ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili ve el atmanın önlenmesi istemiyle dava açmıştır.
Asliye hukuk mahkemesince, davanın kabulüne ve dava konusu parselin tapu kaydının iptaline, orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, davalının el atmasının önlenmesine karar verilmiş hükmün davalı vasisi tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2015/4014-2402 sayılı ve 01.04.2015 tarihli kararı ile; tapu iptali ve tescil davasına yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına, elatmanın önlenmesi davasına yönelik itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; “Dava konusu taşınmaz, davalı tarafından dava tarihine kadar tapu kaydına dayanılarak tasarruf edildiğinden ve bu tarihe kadar davalı tarafından çekişmeli taşınmaza haksız elatma söz konusu olmadığından, Orman Yönetiminin elatmanın önlenmesine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece, davalının taşınmaza yönelik elatmasının önlenmesine karar verilmiş olması, usûl ve kanuna aykırı olup, bozma nedenidir.
Kabule göre de; ormanlarda şerh bulunmayacağı göz önünde bulundurularak taşınmaz üzerindeki şerhlerin silinmesine karar verilmemesi de doğru görülmemiştir.” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu davanın ( meni müdahale talebinin) reddine, tapu iptali ve tescil talebi hakkında daha önce verilen karar onandığından yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak ormanların korunmasına ilişkin Anayasanın 169. ve 6831 sayılı Kanunun 93. maddeleri hükmü karşısında, orman niteliğindeki taşınmaz üzerinde 3. kişi ya da kurumlar lehine şerh bulunması halinde şerhin silinmesine karar verilmesi gerekirken bu yönde bir hüküm kurulmamış olması doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple hükme 7. bent olarak; “ 7-Dava konusu ... köyü 298 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında yazan tüm şerhlerin silinmesine” cümlesinin eklenmesi suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 23/11/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.