22. Hukuk Dairesi 2017/475 E. , 2017/812 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin davalı belediyeye ait işyerinde, alt işveren işçisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin sendikal sebeple haksız feshedildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, sendikal tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, davacının sendikaya üyeliği geçersiz olduğundan, davacı adına sendikanın dava açma yetkisinin bulunmadığını, davacının müvekkilinin işçisi olmayıp, ihale yüklenici şirketin işçisi olduğunu, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, dava konusu talep ve iddiaların haksız olduğunu ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı şirket vekili, müvekkili ile diğer davalı arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğunu, davacının temizlik işçisi olarak çalıştığını, sendikal sebeple iş sözleşmesinin feshedildiği iddiasının haksız olduğunu, müvekkili şirketin işyerinin girdiği iş kolu ile davacının üye olduğu sendikanın faaliyet gösterdiği iş kolunun farklı olduğunu, sendika üyeliğinin geçersiz olduğunu, iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca kıdem ve ihbar tazminatlarının ödenmesi suretiyle feshedildiğini ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak, feshin geçersizliğine ve davacının alt işveren şirkete ait işyerinde işe iadesine, işçinin süresi içerisinde başvurusuna rağmen işe başlatılmaması halinde bir yıllık ücret tutarında tazminat ile dört aylık ücret ve diğer haklarının ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine karar verilmiştir.
Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun 3. maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde “...sendikalar kuruldukları işkolunda faaliyette bulunur.”şeklinde kurala yer verilmiş; 17. maddesinin dördüncü fıkrasında “Bir işyerinde yardımcı işlerde çalışan işçiler de, işyerinin girdiği işkolunda kurulu bir sendikaya üye olabilir.” hükmü düzenlenmiştir. Aynı Kanun"un 26. maddesinin ikinci fıkrasına göre de, sendikalar, yazılı başvuruları üzerine iş sözleşmesinden ve çalışma ilişkisinden doğan hakları ile sosyal güvenlik haklarında üyelerini ve mirasçılarını temsilen dava açmak ve bu nedenle açılmış davada davayı takip yetkisine sahiptir.
Eldeki dava, 6356 sayılı Kanun"un 26. maddesinin ikinci fıkrasına dayanılarak, üyesi işçiyi temsilen ... tarafından açılmıştır. Davacı işçinin, uyuşmazlığa konu dönemde, davalı ...’nın hizmet alım sözleşmesine konu işlerinde, alt işveren işçisi olarak çalıştığı sabittir.
Alt işveren işçisi, alt işverene ait işyerinin dahil olduğu iş kolunda kurulu bir sendikaya üye olabilir. Alt işverenin işyeri asıl işverenden bağımsız olduğundan, işkolu asıl işverenin yaptığı işe göre belirlenmez. Alt işverenin işkolu tespitinin, asıl işverenden ayrı olarak yapılması gereklidir. 6356 sayılı Kanun"un 4/2. maddesinde öngörülen “Bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işler de, asıl işin girdiği işkolundan sayılır.” şeklindeki kural, bir işyeri sınırları ve organizasyonu içerisinde yürütülen işler için önem taşır. Yoksa, birbirinden ayrı işyerlerinde farklı işkoluna giren işler yapılıyorsa, asıl iş yardımcı iş kavramı geçerli olmaz. Aynı Kanun"un 17/4. maddesindeki “Bir işyerinde yardımcı işlerde çalışan işçiler de, işyerinin girdiği işkolunda kurulu bir sendikaya üye olabilir.” hükmü açısından da aynı husus geçerlidir. Anılan sebeple, alt işverene ait işyerinde yapılan işlerin, asıl işverene ait işyerinde yapılan işlere yardımcı iş olarak değerlendirilmesi doğru değildir. Alt işveren işçileri, alt işverene ait bağımsız işyeri çalışanları olduklarından, bağlı bulundukları işkolunun, asıl işverenden ayrı olarak belirlenmesi gerekir.
Somut olayda, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 08.03.2016 tarihli ve 2016/7373 esas, 2016/5618 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, hizmet alım sözleşmesi kapsamında alt işveren davalı Altaş Yapı San. ve Temizlik Hizm. Tic. A.Ş.’nin yürüttüğü iş, “Genel İşler” iş koluna girmektedir. Bu halde, alt işveren işyerinde temizlik işçisi olarak çalışan davacının, taşımacılık iş kolunda kurulu bulunan ...’na üyeliği geçersizdir. Dolayısıyla, sendikanın işçiyi temsilen dava açma yetkisi bulunmamaktadır. Hal böyle olmakla birlikte, davayı açan ve takip eden sendika vekili Avukat ... tarafından, temyiz aşamasında, 20.06.2016 tarihli dilekçe ekinde, davacı tarafından şahsına vekalet yetkisi verildiğine ilişkin düzenlenmiş vekaletname (Karşıyaka 3. Noterliği’nin 16.06.2016 tarih ve 14815 yevmiye numaralı) dosyaya sunulmuştur. Bu halde, davaya vekaletteki eksikliğin giderilmiş olduğu kabul edilerek, bu yön bozma sebebi yapılmamıştır.
Esasa yönelik temyiz itirazlarının değerlendirilmesine gelince;
Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, mahkemece feshin sendikal sebebe dayandığından geçersizliğine ve davacının alt işveren şirket işyerindeki işine iadesine karar verilmiş olması isabetlidir. Ancak, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 25. maddesinin beşinci fıkrası uyarınca, iş sözleşmesinin sendikal sebeple feshedildiğinin tespit edilmesi halinde, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesine göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın sendikal tazminata karar verilir. Mahkemece, emredici kanun maddesinin nazara alınmadan, sendikal tazminat ödenmesinin işçinin başvurusu ve işverenin işe başlatmaması şartlarına tabi tutulması hatalı olmuştur.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
...-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE VE DAVACININ DAVALI ALTAŞ YAPI SAN. VE TEM. HİZM. TİC. A.Ş.’YE AİT İŞYERİNDEKİ İŞİNE İADESİNE,
3-Davacının başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen ödenmesi gereken tazminat miktarının sendikal fesih sebebi dikkate alınarak 6356 sayılı Kanun"un 25/4. maddesi gereğince bir yıllık ücret tutarında BELİRLENMESİNE,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine, davacının işe başlatılması halinde varsa ödenen kıdem ve ihbar tazminatının bu alacaktan mahsubuna,
5-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 31,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubuyla bakiye 3,70 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre ....980,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 242,50 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalıların yaptığı yargılama giderinin üzerlerinde bırakılmasına,
8-Yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 24.01.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.