3. Hukuk Dairesi 2014/14613 E. , 2014/13023 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : NİĞDE AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/11/2013
NUMARASI : 2013/158-2013/262
Taraflar arasında görülen yardım nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde; davalının, müvekkilinin babası olduğunu, müvekkilinin yaklaşık 7 yıl önce eşinden boşandığını, bir çocuğu ile birlikte .... Köyünde yaşamaya başladığını, davalının kızına bakmayı ve yardımda bulunmayı reddettiği için müvekkilinin, aynı köyde bulunan ablasının evine sığınmak zorunda kaldığını, müvekkilinin yaklaşık 14 yıldır kronik astım hastası olduğunu, diğer sağlık sorunlarınında olduğunu bu nedenle fiziksel ve ekonomik olarak güçsüz düştüğünü, çalışamadığını belirterek, dava tarihinden itibaren aylık 500,00 TL yardım nafakasının davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap layihasında, davacının öz kızı olduğunu, boşandığını ve l çocuk sahibi olduğunu, bildiği kadarı ile çocuğu ve kendisi için nafaka aldığını, davacının bir süre kendisinin yanında kaldığını, evinin eski ve yıkık dökük olması nedeni ile beğenmediğini ve ablasının yanına gittiğini, kendisinin emekli olduğunu, yaşlı olduğunu, karnını zor doyurduğunu, tarlasının bahçesinin olmadığını, davacının genç olduğunu çalışma gücünün bulunduğunu, bu nedenle kendisinden nafaka isteyemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, dava tarihi olan 26.02.2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davacı lehine aylık 200,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
TMK.nun 364.maddesine göre; "Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür."
Aynı Kanunun 365/2.maddesinde de; "Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir." düzenlemesi yer almıştır.
Hukuk Genel Kurulunun 7.10.1998 gün ve 1998/656-688 sayılı ilamında da; "...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların..." yoksul kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir.
Dosyada toplanan bilgi ve belgelerden; davacının ev hanımı olduğu, çocuğu ile birlikte kızkardeşinin yanında yaşadığı gündelik işlere gittiğini, boşanma davasında müşterek çocuğu için 200,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, malvarlığının olmadığı tespit edilmiş; davalının ise, davacının babası olduğu 1.000 TL"ye yakın maaş aldığı eşi ile birlikte yaşadığı tespit edilmiştir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olayda; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, yardım nafakasının niteliği, nafaka yükümlüsü babanın tespit edilen gelir durumu, nazara alındığında hükmedilen nafaka miktarı fazla olup, Türk Medeni Kanunu"nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun görülmemiştir. Bu itibarla davalı tarafın temyiz itirazları yerinde görülerek hükmün bozulması gerekmiştir.
O halde mahkemece yapılacak iş; davacının giderleriyle, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı şekilde, hakkaniyet ilkesi de gözetilerek uygun bir nafakaya hükmetmek olmalıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.