2. Hukuk Dairesi 2021/6353 E. , 2021/7966 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından her üç dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davacı-davalı kadının tedbir nafakası davasının reddedilen kısmına yönelik temyiz dilekçesinin incelemesinde;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 44 üncü maddesi ile 6100 sayılı Kanun’a eklenen Ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının(HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298 inci maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür. Karar tarihi itibariyle bu miktar “78.630,00 TL” olarak belirlenmiştir.
Somut olayda, davacı kadının kendisi ve ortak çocuk için talep ettiği yıllık toplam 18.300,00 TL tutarındaki tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmiş olup, bölge adliye mahkemesince tedbir nafakası yönünden verilen karar kesindir. Bu nedenle, kadının tedbir nafakası davasının reddedilen kısmına dair temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davacı-davalı kadının açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası ile davalı-davacı erkeğin açtığı aynı hukuki nedene dayalı boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesi tarafından erkeğin davasının kabulüne, kadının davasının reddine karar verilerek boşanmanın ferilerine hükmedilmiştir. Hükme karşı, davacı-davalı kadın tarafından tedbir nafakası davasının reddedilen kısmı ile her iki boşanma davası yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuş ve bölge adliye mahkemesince esastan red kararı verilmiştir. Hüküm davacı-davalı kadın tarafından yukarıda belirtilen nedenlerle temyiz edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesi; davacı-davalı kadının ... sarsıcı davranışları olduğu, feragat ettiği dava sonrası birlikte yaşamdan kaçındığı ve hemen tedbir nafakası davası açtığı, eşinin ailesi ile görüşmesini istemediği ve birlik görevlerini ihmal ettiği gerekçesiyle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğuna hükmetmiştir. İlk derece mahkemesinin tedbir nafakası davasına dair gerekçesinde; "erkeğin kadını coğrafi ve fiziki koşullar nedeniyle Bingöl"e götürmek istemediği, bu nedenlerle tarafların ayrı yaşamaya başladıkları, ayrı yaşadıkları sürede kadına ve çocuğa maddi yardımda bulunmadığı düzenli olarak bakmadığı ekonomik katkı sağlamadığı, tarafların bu suretle ayrı yaşamaya başladıkları" gerekçesine yer verilmiş ve tedbir nafakası davası ve erkeğin kusurlu davranışları kesinleşmiştir. Bu halde, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunmaktadır. Olayların akışı karşısında davacı-davalı kadın dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, kadının davasının da kabulüne karar verilecek yerde, hatalı gerekçe ve kusur belirlemesiyle kadının davasının reddi doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan sebeplerle kadının tedbir nafakası davasının reddedilen kısmına dair temyiz dilekçesinin REDDİNE; (2.) bentte gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA; bozmanın niteliğine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına; temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 01.11.2021 (Pzt.)