20. Hukuk Dairesi 2017/3209 E. , 2017/9939 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı/borçlu davalı hakkında ortak gider borcu nedeni ile icra takibine geçildiğini, takibe itiraz üzerine takibin durduğunu, borçlunun itirazlarının yersiz ve haksız olduğunu, zira site yönetiminin usulune uygun çağrı ile yapılan toplantıda çoğunlukla alınan kararla seçildiğini, ilgili taşınmazda Kat Mülkiyeti Kanununun uygulanmaya başladığını, dairenin ve ortak yaşam alanlarının her türlü semeresinden yaralanmakta olan davalının mükellefiyetler söz konusu olunca, müteahhit ile arsa sahibi arasındaki davayı bahane ettiğini, güzelleştirme ve faydalı kullanımlar için yapılması zorunlu giderlerin yönetim tarafından karşılanması gerektiğini, davacının da bunlardan faydalandığı/faydalanacağı, toplantılarda alınan kararlara davalı borçlunun da vakıf olduğunu, davalının dayandığı gerekçenin sadece mükellefiyetlerden kurtulma amacına yönelik olduğunu beyan ederek, davalının icra dosyasına yaptığı haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, icra takibinin devamına, davalının % 20 oranında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; davanın, icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davası olduğu, davalının 03/05/2002 tarihinden bu yana bağımsız bölümde ikamet ettiği, dava konusu bağımsız bölümün, 03.05.2002 tarihinde imzalanan satış vadi sözleşmesi ile davalının eşi olan ... adına haricen satın alındığı, ancak tapu devrinin yapılmadığı ve tapu kaydında üçüncü bir şahıs olan..."ın kat maliki olarak göründüğü, ancak davalının bağımsız bölümü kullandığı süre içerisinde, kendisinden talep edilen aidatların bir kısmının ödendiği, kendisinin kiracı olduğuna dair dosyaya bir sözleşme ibraz edemediği, bu anlamda davalının 540,00 TL asıl aidat ve 1.800,00 TL demirbaş borcu olmak üzere toplam 2.340,00 TL borcunun ve işlemiş faizinin bulunduğu, İİK.nun 67/2 maddesi uyarınca alacak miktarı likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yönünde verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; ortak gider alacağından kaynaklanan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Kat Mülkiyeti Kanununun 20. maddesine göre; kat maliklerinden her biri aralarında başka türlü anlaşma olmadıkça anataşınmazın ortak giderlerine ve bu giderler için toplanacak avansa, kendi arsa payları oranında katılmakla yükümlüdür. Aynı Yasanın 22. maddesinde ise bağımsız bölümlerin birinde kira akdine, oturma hakkına veya başka bir sebebe dayanarak devamlı bir şekilde faydalananların da, 20. madde uyarınca kat malikinin payına düşecek gider ve avans borcundan ve gecikme tazminatından müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları öngörülmüştür. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; davalı ..."ın kat maliki olmadığı ancak eşi olan ..."ın davaya konu kat irtifaklı anataşınmazdaki bağımsız bölümü 03.05 2002 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile haricen satın aldığı anlaşılmakta, davalı tarafça aksi de iddia edilmemektedir. Mahkemece, aidat borcu olan bağımsız bölümde sürekli olarak oturmakta olan davalının sorumlu olduğu miktar bilirkişi incelemesi ile tespit edilerek hüküm kurulduğuna göre, yazılı olduğu şekilde davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 23/11/2017 günü oy birliği ile karar verildi.