Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/10468
Karar No: 2016/4852
Karar Tarihi: 28.04.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/10468 Esas 2016/4852 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Taraflar arasında yaklaşık 15 yıldan beri süregelen tek satıcılık ilişkisi bulunmaktadır. Davalı, sözleşmenin feshedilmeyeceği, kendiliğinden sona erdiğini ve yenilenmemesinin haklı sebeplere dayandığını savunarak davacının tazminat talebini reddetmiştir. Mahkeme, davacının portföy tazminatı talebini kabul ederek, denkleştirme tazminatının (portföy tazminatının) temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar vermiştir. Ancak, davacının diğer kitap satışı ve bahçe düzenlemesi gelirlerinin portföy tazminatı hesabına dahil edilmesi doğru olmadığı için karar bozulmuştur. Türk Ticaret Kanunu'nun 6103 sayılı Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 6. maddesi uyarınca, davacıların tüm temyiz itirazları reddedilmiş, davalı vekilinin sair temyiz itirazları kabul edilerek hüküm davalı yararına bozulmuştur. Kanun maddeleri: Türk Ticaret Kanunu'nun 122. maddesi, 6103 sayılı Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 6. maddesi, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu.
11. Hukuk Dairesi         2015/10468 E.  ,  2016/4852 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/02/2015 tarih ve 2014/335-2015/128 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili ve katılma yoluyla davacılar vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 26.04.2016 günü hazır bulunan davacılar vekili Av. .... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili, taraflar arasında yaklaşık 15 yıldan beri süregelen tek satıcılık ilişkisinin bulunduğunu, davalının 25.02.2010 tarihinde gönderdiği e-mail ile sözleşmenin 2010 yılı için yenilenmeyeceği ihbarında bulunduğunu, sözleşmenin davalı tarafından feshinin haksız olduğunu, müvekkillerinin kârdan yoksun kaldığını, sözleşmenin devam edeceği inancı ile 2009 yılında iki adet araç satın aldıklarını, araçlardan birini düşük bedelle satmak zorunda kaldıklarını, araç kredisinden dolayı da borçlu bulunduklarını, müvekkillerinin 15 yıl boyuncu yaptığı reklam faaliyetleri, tanıtma hizmetleri ve edindiği müşteri çevresinin davalı şirkete kalacağını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000,00 TL yoksun kalınan kar, 5.000,00 TL maliyetleri henüz karşılanamayan yatırımlar sebebiyle uğranılan zarar ve 20.000,00 TL portföy tazminatı olmak üzere toplam 45.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 29.04.2010 tarihinden itibaren işleyecek, 100.000,00 TL manevi tazminatın ise dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiş; ıslah dilekçesiyle portföy tazminatı talebini 123.328,61 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, zamanaşımı def"inde bulunmuş, sözleşmenin feshedilmediğini, kendiliğinden sona erdiğini, yenilenmemesinin de haklı sebeplere dayandığını, maddi tazminat koşullarının oluşmadığını, davacının müşteri çevresine bir katkısının söz konusu olmadığını, bu nedenle portföy tazminatı talep edemeyeceğini, manevi tazminatın dayanağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulüne, 123.328,61 TL denkleştirme tazminatının 30/04/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacıların yerinde görülmeyen sair istemlerinin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili ve katılma yoluyla davacılar vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 6103 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun Yürürlüğü Ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 6. maddesinde yer alan “Türk Ticaret Kanunu"nun yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan zamanaşımı süreleri ile hak düşürücü süreler eski hukuka tâbidir. Zamanaşımı ile hak düşürücü sürelere ilişkin diğer hususlar, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren Türk Ticaret Kanunu"na tâbidir.” hükmü uyarınca 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 122. maddesinin somut uyuşmazlıkta uygulanamayacak olmasına göre, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının, davalı vekilinin ise aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, tek yetkili satıcılık sözleşmesinin sona ermiş olması sebebiyle yoksun kalınan kar, yatırımlar nedeniyle uğranılan zararlar ve portföy tazminatı ile manevi tazminat istemlerine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne 123.328,61 TL denkleştirme tazminatının (portföy tazminatının) temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Davalı vekilince davacının ...."ın da bayisi olduğu adı geçen yayın evlerine ait kitap satışlarından ve okulların bahçe düzenlemelerinden de gelir elde ettiği, portföy tazminatı hesaplanırken, davacının diğer kitabevi bayiliklerinden olan gelirleri ile diğer kitap satışı ve bahçe düzenlemesi gelirlerinin de portföy tazminatı hesabına dahil edilmesinin hukuka aykırı ve adil olmadığı bildirilerek bilirkişi raporuna itiraz edilmiştir. Ancak, davalı vekilinin portföy tazminatının hesabına yönelik işbu somut itirazları karşılanmadığı gibi, davacının başka yayınevi kitaplarının satışına dair ya da başka suretle elde ettiği gelirlerin belirlenmesine yönelik deliller de değerlendirilmemiştir. Bu suretle, davacının gelir ve karı üzerinden portföy tazminatı hesabı yapıldığı anlaşıldığından davalı vekilinin işbu tazminat hesabına yönelik itirazları nazara alınarak delillerin değerlendirilmesi sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının, davalı vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 28.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi