23. Hukuk Dairesi 2018/2164 E. , 2020/3914 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekili ile davalı firma arasında depo yönetimi-alt işveren hizmet sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince davalının fazla çalışan işçilerin ücretlerini, fazla mesai ücretleri ile açılan ek depo ve diğer depoların ücretlerini ödeyeceğini söylemesine rağmen herhangi bir ödeme yapmadığını ve daha sonra sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini, müvekkilinin ek depo hizmetini eksiksiz yerine getirdiğini, bu konuda açılan davanın sonuçlanıp halen Yargıtay incelemesinde olduğunu, alacağın zamanaşımına uğrama tehlikesi bulunduğunu ileri sürerek, davalı şirket için 11 ay Akyazı"da, 29 ay Gemlik ve Mudanya"da olmak üzere toplam 40 aylık depo yönetimi hizmet bedelinin 12.03.2007 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının tüm depo hizmet bedelini daha önce açılan Akyazı Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2007/94 E. sayılı dosyasından talep ettiğini, dosyanın halen Yargıtay incelemesinde bulunup kesinleşmediğini, dolayısıyla halen derdest bir dava bulunduğunu, talep edilen alacağın zamanaşımına uğradığını, her türlü hakedişin müvekkili tarafından davacıya ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın usulden reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 27.05.2013 tarihli 2013/3534 Esas, 2013/3532 Karar sayılı ilamı ile; mahkemece, her bir davaya konu depoların yeri, talep edilen hizmet bedellerinin başlangıç ve bitiş tarihleri konusunda taraf vekillerinden açıklama alınarak, derdest olmadığı belirlenen bölümler yönünden uyuşmazlığın esası incelenip, gerekirse 2012/489 Esas sayılı dosyanın sonuçlanması da beklendikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; taraflar arasında 31/12/2005 tarihli sözleşmeyle Gemlik ve Kuzuluk"ta olmak üzere iki depo için sözleşme yapıldığı ancak sonradan ek bir depoya daha ihtiyaç olması nedeniyle Kuzuluk"ta 3. bir depoda daha hizmet verdiği, bu ek 1 depo için belirlenen işletim bedelinin 2012/489 Esas, 2017/288 Karar sayılı dosyası ile karara bağlandığı, davacının davalıya karşı karara bağlanan dosyadaki depolar dışında başka depo hizmeti verdiğine ilişkin iddiasını ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, taraflar arasında imzalanan depo yönetimi - alt işveren hizmet sözleşmesi gereğince ödenmeyen depo yönetimi hizmet bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında aynı sözleşme kapsamında açılmış bir davanın bulunduğu, bu dava gerekçe gösterilerek mahkemece derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verildiği ve bu kararın darimizce bozulduğu anlaşılmaktadır.
Dairemiz bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği görülmüştür. Şöyle ki; Bozma ilamında davacıya ilk açılan davada talep edilen alacak ile eldeki bu davada talep edilen alacakların davacı vekiline ayrı ayrı açıklattırılması, bu şekilde eldeki davada talep edilen alacağın şüpheye yer vermeyecek şekilde tam olarak belirlenmesi bu şekilde derdestlik bulunup bulunmadığının tesbitinden sonra açılan ilk davanın sonuçlanmasının beklenerek bir karar verilmesi gerektiğinden bahsedilmesine rağmen davacı tarafın birden fazla açıklama delikçesi verdiği halde bu hususun yeterince belirlenmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda davacıya ilk davada talep etmediği hangi alacağı bu davada talep ettiği konusunda tafsilatlı ve tam kanaat verici beyan alınarak açılan ilk davanın sonucu beklenmek suretiyle zamanaşımı ve takas konusundaki davalı savunmaları üzerinde de durularak bir karar verilmesi gerekirken, uyulan bozma ilamı gerekleri yerine getirilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının talep halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.