9. Hukuk Dairesi 2009/18558 E. , 2010/1984 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, kömür parası, kıdemli işçiliği teşvik primi, fazla çalışma ücreti, TİS ücret farkı, dini ve milli bayram ücreti, taşıt yardımı, hafta tatilinde çalışma ücreti, gece çalışma ücreti, ilave tediye, akdi ikramiye, giyim yardımı, aile çocuk yardımı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı işçi 1989 Mayıs ayında işyerinde çalışmaya başladığını ve 14.3.2003 tarihinde emekli olduğunu, sendika üyesi olduğu halde toplu iş sözleşmesinden doğan bir kısım hakların verilmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, hafta tatili, gece çalışması ve ilave tediye ile toplu iş sözleşmesinden doğan bazı işçilik alacaklarının ödetilmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı işveren kıdem tazminatı ile toplu iş sözleşmesinden doğan hakların tam olarak ödendiğini, fazla çalışma ile gece çalışmaların bulunmadığını savunmuştur.
Mahkemece, kıdem tazminatı ile aile çocuk yardımı, giyim yardımı, taşıt yardımı alacaklarının ödenmiş olması sebebiyle ve fazla çalışma ücreti isteğinin kanıtlanamaması sebebiyle reddine karar verilmiş, ücret farkı, gece çalışması, hafta tatili ücreti, bayram ve genel tatil ücretleri, ilave tediye, kıdem teşvik pirimi, yakacak yardımı ve akti tatil isteklerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı her iki taraf da süresi içinde temyiz etmiştir.
Dava, işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmelerinden yararlanma isteğine ilişkindir.
2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunun 9. maddesinde toplu iş sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasına üye olanların toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği kurala bağlanmıştır. Aynı hükme göre, imza tarihinde üye olanlar toplu iş sözleşmesinin yürürlüğe girdiği tarihten, imza tarihinden sona üye olanlar ise üyeliklerin taraf sendikası tarafından bildirildiği tarihten itibaren toplu iş sözleşmesinden yararlanırlar.
Yürürlükte olan bir toplu iş sözleşmesinden dayanışma aidatı ödenmesi koşuluyla yararlanma da, yasada ifadesini bulmuştur. Dayanışma aidatı ödeme suretiyle yararlanma talep tarihinden itibaren geçerlidir.
Dosya içinde davacı işçinin işyerinde çalıştığı sırada farklı tarihlerde üç farklı sendikaya üye olduğunu ve zaman zaman da bu sendikalardan üyelikten çekildiğine dair belgeler bulunmaktadır. Yine dosyada istek konusu dönem içinde farklı sendikalarla işveren arasında imzalanmış toplu iş sözleşmeleri bulunmaktadır. Bununla birlikte davacı işçinin üyeliğinin işverene bildirildiği tarih dosya içerinden tespit edilememiştir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı işçinin sendika üyesi olduğuna ya da dayanışma aidatı ödenmek suretiyle toplu iş sözleşmesinden yararlanma yönünde bir başvurusunun bulunmadığı açıklanmış, ancak 2003 yılına ait ücret bordrosunda sendika aidatı ödemesine yer verildiği gerekçesiyle 1.3.2002- 29.2.2004 tarihleri arasında yürürlükte olan toplu iş sözleşmesine göre hesaplamaya gidildiği bildirilmiştir.
Davacı vekili 2000 yılından itibaren ücret bordrolarında sendika aidatı kesintisinin olduğunu ileri sürerek hesaplamanın bu tarihten itibaren yapılması gerektiğinden bahisle rapora itiraz etmiş, davalı işveren de raporu kabul etmediğini bildirmiş ve davacı işçiye çeşitli tarihlerde toplu iş sözleşmesi farklarının ödendiğini bildirmiştir.
Konuyla ilgili olarak alınan bilirkişi ek raporunda ödemelerin hangi alacak ya da alacaklar için yapıldığı belli olmadığı için hesaplanan tutardan indirime gidilmemiş, davacı vekilinin önceki toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya dair talepleri yönünden de bir değerlendirme yapılmamıştır.
Mahkemece davacı işçinin sendikaya üyeliklerinin işveren bildirimleri araştırılmamış ve toplu iş sözleşmesinden yararlanma konusunda kesin bir çözüme ulaşılmamıştır. Dairemizce sendika üyelik belgelerinin eklenerek gönderilmesi için dosya geri çevrilmiş ve davacı işçinin çalışma süresi içinde üç farklı sendikaya üye olduğu ve zaman üyeliklerden çekilme bildirimleri düzenlendiği gelen belgelerden anlaşılmıştır.
Davacı işçinin sendika üyeliklerinin işverene bildirildiği tarih ile çekilme tarihlerine göre istek konusu dönemde yürürlükte olan toplu iş sözleşmelerinden yararlanıp yararlanamayacağı belirlenmeli ve tarafların diğer itirazlarının da karşılandığı denetime elverişli şekilde bilirkişi hesap raporu alınarak sonuca gidilmelidir. Özellikle işverence ödeme savunması yapılmış olmakla, dosyadaki tahakkuk belgelerinden başka işçiye yapılan ödemeleri gösteren belgeler getirtilmeli ve davaya konu işçilik alacaklarıyla ilgili olup olmadığı belirlenmelidir. Ödemelerin hangi işçilik alacağı ile ilgili olduğunun belirlenememesi durumunda mahsup işlemleri Borçlar Kanunun 84-86. maddeleri uyarınca gerçekleştirilmelidir. Mahkemece eksik incelemeyle karar verilmesi hatalı olup kararın bu yönlerden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.