Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3863
Karar No: 2016/4872
Karar Tarihi: 02.05.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/3863 Esas 2016/4872 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/3863 E.  ,  2016/4872 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10/06/2014 tarih ve 2011/790-2014/187 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı- karşı davacı şirket vekili ve katılma yoluyla davacı- karşı davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkiline ait göz merkezinin davalı şirkete devri hususunda anlaşıldığını, müvekkilinin edimini yerine getirdiğini, davalıya düzenlenen faturalar karşılığında tek yetkili olan davalı ..."in imzaladığı çeklerin müvekkiline verildiğini, ancak çek bedellerinin ödenmediğini, bunun üzerine borca mahsuben 129.000 TL tutarındaki cihazın davalı şirketten alındığını, taraflar arasındaki mahsuplaşmanın ardından borcun yeniden yapılandırıldığını ve her biri 12.000 TL tutarındaki 11 adet senedin davalı ... tarafından davalı şirket adına tanzim edilerek müvekkiline verildiğini, bu bonolar da ödenmeyince takip başlatıldığını, davalı şirketin bonolarda imzası bulunan davalı ..."in münferit temsil yetkisinin bulunmadığı gerekçesiyle takibe yaptığı şikâyetin icra hukuk mahkemesince kabul edilerek takibin iptaline karar verildiğini, devir ve çeklerin tanzimi tarihinde davalı ..."in tek başına yetkili olduğunu, ancak davalı şirketin bonoların imzalanmasından hemen önce kasten münferit yetkiyi müşterek yetkiye çevirdiğini, ayrıca 20.02.2010 tarihli bonoya istinaden davalı şirketin ödeme yaptığını, sözleşmeye, çek ve bonoya ilişkin olarak müvekkilinin alacaklı bulunduğunu ileri sürerek 120.000 TL"nin 06.04.2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı- karşı davacı şirket vekili, işyeri devrinin gerçekleşmediğini, ruhsatın müvekkiline değil 3. şahsa devredildiğini, sözleşmenin diğer davalı ... tarafından şirket ortaklarına haber verilmeden kendine çıkar sağlamak için imzalandığını, bonoların tanzim tarihinde ..."in temsil yetkisinin bulunmadığını, fatura konusu mallar teslim edilmediği halde müvekkilinin yaptığı ödemelerin iadesinin gerektiğini savunarak davanın reddini istemiş, karşı davada şimdilik 150.000 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davacı- karşı davalı vekili, karşı davanın reddini istemiştir.
    Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, gerek ilk devir sözleşmesi, gerekse 08.01.2010 tarihli ikinci sözleşmenin o tarihlerde davalı- karşı davacı şirketin tek temsilcisi olan davalı ... tarafından imzalandığı, sözleşme hükümlerinin davalı şirketi bağladığı, sonradan temsil yetkisinin kaldırılmasının sonuca etkisinin bulunmadığı, müdürün yetkilerini kötüye kullandığı iddiasının şirketin iç ilişkisini ilgilendirdiği, sözleşmenin diğer muhatabına karşı ileri sürülemeyeceği, ikinci sözleşmede ödeme tarihlerinin belirtildiği, buna ilişkin düzenlenen bonoların tanzim tarihinde imzalayanın temsil yetkisinin bulunmamasının borcu ortadan kaldırmayacağı, davacı-karşı davalının edimini yerine getirdiğinin anlaşıldığı, davacı- karşı davalı tarafından devir bedeline ilişkin düzenlenen faturaların davalı- karşı davacı defterlerine de işlendiği, ayrıca borcun bir kısmına mahsuben mal faturasının davalı- karşı davacı yanca düzenlendiği, davalı ..."in de borçtan sorumlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, 117.685,90 TL alacağın 20.12.2010 tarihinden itibaren işleyecek avans esasına göre temerrüt faizi ile birlikte her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı- karşı davacı şirket vekili ve katılma yoluyla davacı- karşı davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı-karşı davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı- karşı davalının katılma yoluyla temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; taraflarca aktedilen ve davalı ..."in tek başına davalı-karşı davacı şirketi temsil yetkisinin bulunduğu 08.01.2010 tarihli sözleşmede davalı- karşı davacının kalan borcu vadeleri de gösterilmek suretiyle belirlenmiştir. Bu durumda mahkemece her bir alacağa belirlenen kesin vade tarihlerinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken bu kesin vadelerin en sonuncusu olan 20.12.2010 tarihinden itibaren faize hükmolunması doğru olmamış, kararın davacı- karşı davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı- karşı davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı- karşı davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı-karşı davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6.058,33 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı/karşı davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacı/karşı davalıya iadesine, 02/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi