21. Hukuk Dairesi 2014/11094 E. , 2015/15194 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 31/12/1982-20/07/2011 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Davacı, dava konusu işyerinde 31.12.1982-20.07.2001 tarihleri arası 1985 yılında ... Komutanlığının yazısı üzerine işten uzaklaştırıldığı 7 aylık süre haricinde sigortalılığının kesintisiz olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece 5 yılık hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahsedilerek davanın reddine karar verilmiş ise de bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/8. maddelerine göre Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır. Yasa"da yer alan 5 yıllık süre hak düşürücü olup mahkeme tarafından kendiliğinden nazara alınması gerektiği gibi davacının aynı işyerinde çalışmasını sürdürmesinin veya 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde tekrar aynı işyerine girerek çalışmasının, hak düşürücü sürenin işlemesine engel olmayacağı ve hak düşürücü sürenin, kesilmesi ve durmasının mümkün bulunmadığı hukuksal gerçeği de ortadadır.
İşverenin, çalıştırmış olduğu sigortalılara ait hangi belgeleri Kuruma vermesi gerektiği Kanun"un 79/1.maddesinde açıkça ifade edildiği üzere yönetmeliğe bırakılmıştır. Atıf yapılan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği"nin dördüncü kısmında işverence verilecek belgeler düzenlenmiştir. Bunlar, aylık sigorta primleri bildirgesi (SSİYön.Madde16) , dört aylık sigorta primleri bordrosu (SSİYön. Madde 17), sigortalı hesap fişi (SSİY. Yön. Madde 18) vs.dir. Yönetmelikte sayılan bu belgelerden birisinin dahi verilmiş olması halinde artık Kanun"un 79/10 (eski 8) maddesinde yer alan hak düşürücü süreden söz edilemez. Yargıtay uygulamasında anılan maddenin yorumu geniş tutulmakta; eğer sayılan belgelerden birisi işveren tarafından verilmişse burada Kurumun işçinin çalışmasından haberdar olduğu ve artık hizmet tespiti davası için hak düşürücü sürenin varlığından söz edilemeyeceği kabul edilmektedir.
Maddede belirtildiği üzere yönetmelikle tespit edilen belgelerin (işe giriş bildirgesi) verilmesi durumunda hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceği gibi çalışmaların sigorta müfettiş raporu ile saptanması durumunda da hak düşürücü sürenin geçtiğinden sözedilemeyeceği açıktır. Davacıya ödenen ücretten sigorta primi kesilen hallerde, davacının iş ve sosyal sigorta mevzuatının öngördüğü sigorta hak ve yükümlülüklerini yerine getirmesi nedeniyle Kurumun Yasa"dan kaynaklanan denetim ve inceleme görevini yapmaması karşısında hak düşürücü sürenin işlemeyeceği kabul edilmelidir.
Davacının sigortalı çalışmalarının Kuruma kısmen bildirildiği hallerde, eksik bildirimlere yönelik olarak açılan davada hak düşürücü süre işlemeyecektir. (Hukuk Genel Kurulunun 23.06.2004 gün ve 2004/21-369 E, 2004/371 K. sayılı kararı )
Halen yürürlükte olduğu şekliyle dava açma süresi beş yıl olup, hak düşürücü süredir. 506 sayılı Yasa"nın yürürlüğe girdiği tarihte beş yıl olan hak düşürücü süre 20.06.1987 tarih ve 3395 sayılı Kanunun beşinci maddesiyle on yıla çıkarılmışken, 01.06.1994 tarih ve 3995 sayılı Kanunun 3. maddesiyle tekrar beş yıla indirilmiştir.
Somut olayda, davacının 31.12.1982 tarihinde ... Müdürlüğüne ait ... Sigorta Sicil sayılı işyerinden, 24.09.1985 tarihinde ..."e ait 1104 SS işyerinden, 15.08.1990 tarihinde ..."ye ait ... SS işyerinden, 25.08.1995 tarihinde ... SS ..."a ait işyerinden işe giriş bildirgelerinin verildiği, ve 31.12.1982 tarihinden 2001 yılına kadar Kalkülatör olarak çalışmalarının bildirildiği, dolayısıyla davacının çalışmalarının Kuruma kısmen bildirildiği ve eksik bildirimlere yönelik olarak açılan davada hak düşürücü süre işlemeyeyeceği halde davanın bu nedenle reddi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, işin esasına girilerek, davacının çalışmalarının geçtiğini ileri sürdüğü işyerleri kamu kuruluşu olup, bu nedenle, davalı işyerinde resmi kayıtlara dayanılması ve ücretlerin yazılı belge ile ödenmesi esas olduğu gözetilerek, dava konusu çalışmanın geçtiği tüm işyerlerindeki davacının şahsi sicil dosyasını, imzalı maaş bordrolarını ve puantaj kayıtlarını getirtmek, işyerleri arasındaki tayine ilişkin evrakların ilgili genel müdürlükten getirtilerek bu sırada sigortalının ara verip vermediğini sormak, kamu kuruluşlarında geçen çalışmanın yazılı belge ile kanıtlanması asıl olduğundan ancak ücretin başkaca şekilde ödendiği fiili, somut olarak ortaya koyulduğu, resmi kayıtlara geçmeyen ücret ödemesinin gerekçesi ile açıklanması halinde, ücret bordrolarının olmadığı dönemlerde tanık beyanlarına itibar ederek, tüm dönemi kapsayacak şekilde ve her işyeri için ayrı ayrı bordro tanıklarını dinlemek, dinlenecek tanıkların hizmet cetvellerini getirtmek, 1995 yılından önceki çalışmalarının 1993 yılında ..."in ... ve ... olarak iki ayrı iktisadi devlet teşekkülü olarak yapılandırıldığı gözönüne alınarak hangisi bünyesinde kaldığını tespit edip gerekirse ilgili Kurumun davaya dahili için davacıya süre vererek, davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilmek suretiyle tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 01.07.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.