1. Ceza Dairesi 2020/1159 E. , 2020/2602 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs, kasten yaralama
HÜKÜM : 1) ..."e yönelik kasten yaralama suçundan TCK"nin 86/1, 87/3, 29, 62, 53. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası,
2) ..."e yönelik kasten yaralama suçundan TCK"nin 86/2, 86/3-e, 29, 62, 53. maddeleri uyarınca 5 ay 18 gün hapis cezası,
3) ..."e yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan TCK"nin 81, 35, 29, 62, 53. maddeleri uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası.
TÜRK MİLLETİ ADINA
1) Sanık ... hakkında katılan ..."e yönelik kasten öldürmeye teşebbüs, katılan ..."e yönelik nitelikli kasten yaralama suçlarından verilen mahkumiyet hükümleri ile ilgili olarak yapılan incelemede;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ... hakkında katılan ..."e yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçunun, katılan ..."e yönelik nitelikli kasten yaralama suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin edilmiş, cezayı azaltıcı haksız tahrik ve takdiri indirim sebeplerinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, sanık savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin; sanığın katılan ..."e işlediği eylem yönünden gerekçesiz olarak TCK"nin 51. maddesinin yahut CMK"nin 231. maddesinin uygulanmadığına, delillerin hatalı değerlendirildiğine, sanığın katılan ..."e karşı öldürme kastının bulunmadığına ve bu eylem yönünden meşru savunma ile zorunluluk halinin mevcut olduğuna, sanığın katılan ..."e karşı üzerine atılı suçu işlemediğine ve aksinin kabulü halinde meşru müdafaa halinin bulunduğuna, katılanlar vekilinin; sanığın katılan ..."e karşı öldürme kastının bulunduğuna ve her bir katılana yönelik eylemi yönünden haksız tahrik hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak ONANMASINA,
2) Sanık ... hakkında katılan ..."e karşı silahla kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmü ile ilgili olarak yapılan incelemede;
Sanık ..."in amcasının oğlu ... ile ..."ın bıçakla yaralama olayı öncesinde aralarında yaşanan tartışmanın büyümesi ve katılanlar ile sanığın da içinde bulundukları arkadaş ortamında gerginlik yaşanması sonucunda taraflar arasında husumete sebebiyet verecek boyutta bir kavganın meydana geldiği, aksi ispatlanamayan sanık savunmasına göre katılanların kavga sırasında küfrederek ve sanığın bulunduğu gruba bira şişeleri atarak haksız eylemlerde bulunduklarının kabul edildiği, sanık ..."in bu durumun kendisinde yarattığı öfkenin etkisiyle katılan ..."ı öldürme kastıyla bıçakla yaraladıktan kısa bir süre sonra katılan ..."e yönelerek ve onun direncini kırarak bıçağı ..."in boğazına vurduğu olayda; delillerin hatalı değerlendirildiğine, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak delil bulunmadığına, katılanlar vekilinin; haksız tahrik hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine yönelen sair temyiz itirazlarının reddine;
Oluşa ve dosya kapsamına göre; her ne kadar dosyada mevcut adli raporlar ile Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunca düzenlenen 27.02.2015 tarihli raporda katılan ..."in basit tıbbi müdahale ile giderilecek ölçüde yaralandığı saptanmış ise de; sanık ..."in taraflar arasında husumet oluşturan kavganın tırmandığı zaman diliminde katılan ..."ı öldürme kastıyla bıçakladıktan çok kısa bir süre sonra kavga sırasında katılan ... ile aynı arkadaş grubunun içinde yer alan katılan ..."e yine öldürme kastıyla hareket ederek yönelmiş olması, katılan ..."in boğaz bölgesinde yer alan adem elmasının üzerine bıçağı vurması, suçta kullanılan aletin öldürmeye elverişliliği ile hedef alınan vücut bölgesi nazara alındığında sanığın eylemine bağlı olarak ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğunun anlaşılması karşısında, sanık ... hakkında katılan ..."e yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeksizin suç vasfında yanılgılı değerlendirme sonucu kasten yarlama suçundan hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 27.10.2020 gününde oy birliği ile karar verildi.