Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3126
Karar No: 2017/9993

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/3126 Esas 2017/9993 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/3126 E.  ,  2017/9993 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Çekişmeli...beldesi 409 parsel 47950 m2 yüzölçümüyle orman niteliğiyle hükmen tapuya tescil edilmiş, 2011 yılında 4342 sayılı Kanuna göre yapılan çalışmada mera olarak tahsis edilmesi işlemine karşı Orman Yönetiminin itirazının reddine ilişkin karar, idareye 07.06.2011 tarihinde tebliğ edilmiştir.Davacı ... Yönetimi vekili, 14.06.2011 tarihli dilekçesiyle, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu iddia ederek, mera tahsis kararının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, taşınmazın orman olmadığı gerekçesiyle davanın reddine, Hazine aleyhine açılan davanın husumetten reddine karar verilmiş, hüküm, davacı ... Yönetimi tarafından kesin hüküm bulunduğu ve Hazine yönünden husumetten red kararı verilmesinin doğru olmadığı iddiasıyla temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 25/03/2014 tarih ve 2014/894 E.- 2014/3514 K. sayılı kararı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ...Tapulama Mahkemesinin 1954/3578 - 201 sayılı dosyasında, davacı ... Yönetimi ile... çiftliği sahipleri ve davalı Hazine arasında görülen kadastro tespitine itiraz niteliğindeki davanın yargılaması sonunda mahkemece, davacı gerçek kişilerin tutunduğu Mayıs 1939 tarih 24 numaralı tapu kaydı uysa bile, 409 sayılı parselin 1939 yılında kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı belirlenerek taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, eldeki davada taraf olan Hazine ve Orman Yönetimi bakımından kesin hüküm bulunduğu gözönüne alınmadan ve kesinleşen mahkeme kararına ait kroki usûlünce uygulanmadan karar verildiği gibi, hükme esas alınan uzman bilirkişi raporundaki çelişkiler giderilmeden taşınmazın orman olmadığı kabul edilerek hüküm kurulmuştur.O  halde;  mahkemece, öncelikle tapulama mahkemesinin 1954/3578 sayılı dosyası ve eki olan kroki, yörede 1939 ve 1978 yıllarında yapılan orman kadastro çalışmalarına ait harita ve tutanaklar getirtilip, bir fen elemanı ile uzman orman mühendisi aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte yöntemince uygulanmalı, taşınmazın her bir krokiye göre olan konumu belirlenmeli, tescile tabi olmayan meraların 3402 sayılı Kanunun 16. maddesi gereğince Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu, mera olarak sınırlaması ve özel siciline kaydı yapılan taşınmazın mera kaydının iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle açılan davalarda, meranın mülkiyet hakkı sahibi olan Hazinenin davalı sıfatının bulunduğu ve aleyhine açılan davanın husumetten reddine karar verilemeyeceği gözönünde bulundurulmalı, böylece elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir” denilmiştir.Bozma kararına uyulması sonrası yapılan yargılama sırasında Hazine tarafından; ... ilçesi ... beldesinde bulunan 408, 409 ve 440 parsel sayılı taşınmazların mülkiyetinin Hazineye ait olduğu, bu parsellerin kuzeyinde tescil harici bırakılan yerin de yine Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğu, taşınmazların tümünün Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığının 1/25000 ölçekli ...-... Çevre Düzeni Planı O21-a2 paftasında hassas (A) zonu içinde kaldığı ileri sürülerek... İl Tarım Müdürlüğü ... Mera Teknik ekibince dava konusu ... Beldesi 408, 409 ve 440 parsel sayılı taşınmaz ile 408 ve 409 parsellerin kuzeyindeki (C) parseli olarak gösterilen taşınmaza yönelik mera olarak yapılan tespitinin iptaline karar verilmesi talepli açılan ve mahkemenin 2013/199 E. sırasında görülen dava eldeki dava ile birleştirilmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonunda asıl ve birleşen davanın kabulü ile... il Mera Komisyon Başkanlığının 17.04.2008 tarihli ... ilçesi ... Beldesinde bulunan 408, 409 parsel sayılı taşınmazlar ile 440 parselin 230.122,84 m²"lik kısmı ile 408 ve 409 parsellerin kuzeyindeki (C) parseli olarak gösterilen 22.747,41 m²"lik taşınmaz bölümlerinin mera olarak tahsisine ilişkin kararın iptaline karar verilmiş, hüküm davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, mera komisyon kararının iptali istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1939 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosu ile 1978 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması, 1953 yılında yapılan genel arazi kadastrosu bulunmaktadır.İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna, dava konusu 409 parsel sayılı taşınmazın 1939 yılında kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı belirlenerek orman niteliği ile dava konusu 408 parsel sayılı taşınmazın tarla, 440 parsel sayılı taşınmazın ham yer vasfı ile hükmen Hazine adına tescil edildiği, dava konusu 408-409-440 parseller ile 408 ve 409 parsellerin kuzeyindeki (C) parseli olarak gösterilen 22.747,41 m² lik taşınmazın özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığının 1/25000 ölçekli ...-...Çevre Düzeni Planı O21-a2 paftasında hassas (A) zonu içinde kaldığı gözönünde bulundurularak asıl ve birleşen davanın kabulüne dair yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Ancak, dosya kapsamındaki belgelerden 408 ve 409 parsellerin kuzeyindeki (C) parseli olarak gösterilen 22.747,41 m²"lik taşınmazın tapulama harici bırakıldığı, tapu kaydı bulunmadığı anlaşılmakla tapusuz taşınmazın tesciline ilişkin olan davada davalılar kanunî hasım durumunda bulunduğundan, aleyhlerine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerekirken, hükmedilmesi doğru olmadığı gibi 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tesbit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz” şeklindeki 36/A maddesi ve 17. maddesi ile eklenen "Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince de davalılar aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 3,4,5,6,7 ve 8 nolu bendlerinin kaldırılarak, yerine “6099 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına, davacılar lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına” ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 04/12/2017 günü oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi