Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1505
Karar No: 2017/3080
Karar Tarihi: 14.03.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/1505 Esas 2017/3080 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/1505 E.  ,  2017/3080 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkilinin Babaeski ilçesi 46 nolu parselde paydaş olduğunu, davalılardan ... ve ..."nın diğer hissedarlar olduğunu, davalılar ... ve ..."ın taşınmaz üzerinde bulunan dükkanlarda kiracı olduklarını; davalılardan ..."nın ise dükkanları kirayı veren ve kira parasını alan kişi olduğunu; bu dükkanların kiraya verildiklerini öğrendiklerinde Tekirdağ 2. Noterliği"nin 24/09/2009 tarih ve 9991 yevmiye nolu ihtarname ile kiracı olan davalılara ihtarname göndermelerine rağmen, kira parasının hissesi nispetinde taraflarına yatırılmadığını; ancak davalılardan ..."nın iki defa 5.000 er" TL den 10.000 TL PTT kanalı ile müvekkiline ödediğini; müvekkilinin 2000 yılı ve 1999 - 1998 - 1997 - 1996 - 1995 yıllarına ait kira bedellerinin tespitini ve birikmiş 5.000 TL kira bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, yargılama sırasında talep yıllarının maddi hata sonucu yanlış yazıldığını beyanla 2007-2012 yılları arası ecrismisil bedelinin talep edildiğini beyan etmiştir.
    Davalılar ..., ... ve ... vekili; davacı tarafından talep edilen yıllara ait kira bedellerinin zamanaşımına uğradığını, geçmişe ait tespit talep edemeyeceğini, tespiti istenilen yıllarda taşınmazların kullanılmadığını, müvekkili ..."nın yurtdışında olması nedeniyle işlerini annesi ..."nın yürüttüğünü, bu nedenle davacıya farklı zamanlarda posta havalesi ile toplam 16.500 TL ödediğini, ancak davacının 15.000 TL"yi kabul ettiğini, davacı tarafından müvekkillerine tebliğ edilmiş bir ihtarname bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuş,
    Davalı ...; ... ile 1999 yılında başlayıp halen devam eden kira ilişkisi bulunduğunu, 2010 tarihinde işletmekte olduğu dükkanı eşime devrettiğini savunmuş,
    Davalı ...; dava konusu taşınmazda 1999 yılından beri kiracı olduğunu, taşınmazın kira bedelini ... nın banka hesabına yatırdığından davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılarca temyiz edilmiştir.
    HMK’nın 119/1-ğ maddesine göre, dava dilekçesinin talep sonucu bölümünde davacı, neye karar verilmesini istiyorsa onu açık bir şekilde yazar. Mahkemece davanın kabulü halinde talep sonucunu aynen hüküm fıkrası olarak kararına alabilmesi bakımından talep sonucunun çok açık bir şekilde yazılması gereklidir.
    Talep sonucunun açık olmaması durumunda, HMK’nın 31. maddesine göre mahkemece, davacıya talep sonucunun açıklattırılması gerekir. Bu hükümde, “hakim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişki gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir, soru sorabilir, delil gösterilmesini isteyebilir” denilmekte ise de, bunu sadece hakime tanınan bir yetki şeklinde değil, aynı zamanda hakime verilen bir ödev olarak anlamak gerekir.
    Bundan başka, talep sonucunun açık olmaması halinde, onu dava dilekçesinin diğer bölümlerinde yazılanların ışığı altında bir yoruma tabi tutarak, davacının bu dava ile neyin hüküm altına alınmasını istediği tespit edilmelidir (HGK. 2013/15-1620 esas : 2015/1096 karar sayılı 27/03/2015 tarihli ilamı)
    Dosya içeriğinden; Dava konusu taşınmazın tapu kaydına göre, davacının 481/2122, davalılardan Suat Dramalı"nın 1160/2122 ve ..."in ise 481/2122 payı olduğu, davalılar ... ve ..."nun ise taşınmazda bulunan 2 ayrı dükkanda kiracı oldukları anlaşılmaktadır. Davalı ..."nın ise taşınmazları kendi adına kiraya verdiği iddia edilmiştir. Davacı tarafın dava dilekçesinde 5.000 TL ecrimisil bedeli talep ettiği, ancak hangi yıllar için ne kadar miktar talep ettiği ve davalıların hangi nedenle ne kadar ecrimisil bedelinden sorumlu olduğunun belirtilmediği ve yerel mahkemece de davacı tarafa talep sonucunun açıklattırılmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre mahkemece öncelikle, davacı tarafa dava dilekçesinin talep sonucu bölümünde neye karar verilmesini istediğinin açıklattırılması ve oluşan sonuca göre karar verilmesi gerekirken belirtilen hususların yerine getirilmeden hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

    Ayrıca İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.
    Açıklanan ilkeler çerçevesinde somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporu incelendiğinde; kira tespiti yönteminin açıkça ortaya konulmadığı ve saptamada esas alınan kriterler gösterilmediği gibi, dava konusu taşınmazlar halen kirada olmasına rağmen (varsa) kira sözleşmeleri getirtilip incelenmeden, emsal kira sözleşmelerindeki taşınmazların dava konusu dükkanlara göre vasıfları araştırılmadan sonuca gidildiği görülmektedir.
    Hal böyle olunca, mahallinde yeniden konusunda uzman bilirkişiler aracılığıyla keşif yapılması, yukarıda açıklanan ilkeler gözetilmek suretiyle kira esasına göre, her bir taşınmaz bakımından ayrı ayrı olmak üzere, gerek emsal kira bedelleri gerekse dosyada mevcut banka kayıtlarındaki dava konusu taşınmazlara ilişkin kira bedelleri de incelenerek, özellikle ecrimisil istenen dönemde (varsa) dava konusu taşınmaza ilişkin olarak yapılan kira sözlemesi ve emsal kira sözleşmeleri değerlendirilmek suretiyle ilk dönem için ecrimisil belirlenmesi, bu miktara sonraki dönemler için ÜFE artış oranının uygulanması, böylelikle hüküm vermeye elverişli ayrıntılı, denetlenebilir rapor alınması, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; hükme yeterli olmayan rapora itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz eden davalılara iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi