17. Ceza Dairesi 2016/16841 E. , 2017/16732 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Asliye Ceza Mahkemesi
Taleple İlgili Hüküm : Mahkumiyet
Suçlar : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
Hükümlü ... hakkında yapılan uyarlama yargılaması sonucunda; 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b, 53 maddesi gereğince 2 yıl hapis, 116/1. maddesi gereğince 6 ay hapis ve 151/1. maddesi uyarınca 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İstanbul 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.06.2014 tarih, 1998/858 Esas ve 1999/233 Karar sayılı kararının hükümlü tarafından temyizi üzerine;
Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 30.05.2016 tarih, 2015/30158 Esas ve 2016/8115 Karar sayılı kararıyla,
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre yeniden konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçları yönüyle şikayetçi olup olmadığı ve uzlaşmak isteyip istemediği hususlarında CMK"nın 253 ve 254. maddeleri gereğince usulüne uygun olarak meşruhatlı davetiye gönderilerek sonucuna göre hükümlünün hukuki durumunun tespiti gerekirken usulsüz yapılan tebligata dayalı olarak hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, hükümlü ..."in temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 30.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04.10.2016 tarih ve 2-2016/353560 sayılı tereddüdün giderilmesi talepli yazıları ile; Hükümlü ... hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından uyarlama yargılamasına ilişkin, 18.06.2014 gün, 1998/858 Esas, 1999/233 Karar sayılı kararın hükümlü tarafından temyizi üzerine, Başsavcılığımızca 2014/270365 sayılı tebliğname düzenlendiği ve Yargıtay Yüksek 17. Ceza Dairesinin 30/05/2016 gün, 2015/30158 Esas, 2016/8115 Karar sayılı ilamı ile hükümlerin bozulmasına karar verildiği; ancak mahkemesince bozma ilamında hırsızlık suçu yönünden açıklık bulunmadığı gerekçesiyle bu hususun ikmali için iade edilen dosyanın incelenmesinde, karma uygulama yasağı nedeniyle blok uygulama yapılması gerektiğinden,
bozmanın hırsızlık suçunu da kapsadığı düşünülmekle birlikte, mahal mahkemesinde oluşan tereddütün Yüksek Dairenizce değerlendirilip, giderilmesini talep etmiştir.
Hükümlü uyarlama yargılamalarının karma uygulama yasağı nedeniyle blok uygulama yapıldığı ve mahkemesince bu kurala uygun olarak uygulamanın yapıldığı, müştekiye konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçları için çıkarılan tebligatın iade edildiğinden uzlaşmanın yapılamadığından bahisle 765 sayılı TCK ve 5237 sayılı TCK"nın hükümleri blok olarak karşılaştırılması sonucu 5237 sayılı Yasanın hükümlü lehine olduğu değerlendirilerek hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından hüküm kurulduğu, dairemizce de yapılan bozmada, müştekiye Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre yeniden şikayetçi olup olmadığı ve uzlaşmak isteyip istemediği hususlarında tebligat çıkarılması içlin kararın bozulduğu, bu bozmanın blok uygulama ve uyarlama yargılaması olması sebebiyle hırsızlık suçundan verilen hükmü de kapsadığı düşünüldüğü, ancak duraksamaya ve tereddüde neden olunduğu anlaşılmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesinin son cümlesi uyarınca tereddüdün giderilmesine dair talebinin kabulüne,
Dairemizin, 30.05.2016 tarih, 2015/30158 Esas ve 2016/8115 Karar sayılı kararının, diğer kısımları aynı kalmak üzere, bozma ilamının başına ""5252 sayılı Yasa"nın 9/3. maddesi uyarınca hükümlü yararına olan hükmün önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı gözetilerek, hükümlünün eyleminin suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK"nın 493/1, 522 (normal), 81/2-3 maddeleri ile, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b, 53, 116/1, 53, 151/1, 53, maddeleri kapsamında olup, sonucuna göre lehe Yasanın saptanması ve" yazılmak suretiyle, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 8. maddesinin 1. fıkrası gereğince DAİREMİZİN BELİRTİLEN İLAMININ DÜZELTİLMESİNE, 27.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.