19. Hukuk Dairesi 2019/1513 E. , 2019/4832 K.
"İçtihat Metni"
T.C.
YARGITAY TÜRK MİLLETİ ADINA
19. HUKUK DAİRESİ YARGITAY KARARI
ESAS SAYISI : 2019/1513
KARAR SAYISI : 2019/4832
KARAR TARİHİ : 17/10/2019
TEMYİZ İNCELEMESİ YAPILAN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali ve birleşen menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne,birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar- birleşen dosya davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacı banka ile davalı ... arasında akdedilen kredi sözleşmesine diğer davalı ...’ın kefaleti ile kredi kullandırıldığını,kullanılan krediye ilişkin borcun ödenmediğini, hesabın kat edilerek ihtarname keşide edildiğini, alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalılar tarafından haksız olarak itirazda bulunulduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davaya cevap vermemiştir.
Birleşen menfi tespit davasında, asıl dosya davalılar,birleşen dosya davacılar vekili, ...’ın kredi sözleşmesinde ve para çekme dekontunda imzasının bulunmadığını, bankaya borcunun olmadığını belirterek davalı bankaya borçlu bulunmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosya davalı banka vekili, davacılar hakkında icra takibi başlatıldığını, bu takibe itiraz etmeleri üzerine itirazın iptali davası açıldığını, derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, taraflar arasında, 16/03/2009 tarihli 25.000,00 TL limitli Genel Kredi ve Teminat sözleşmesi düzenlendiği, diğer davalı ..."ında müteselsil kefil olarak sözleşmeyi imzaladığı,sözleşme uyarınca 16/03/2009 tarihinde davacı banka tarafından davalı ..."a 24.000,00 TL ödeme yapıldığı, dekont üzerinde davalının imzasının da bulunduğu, imzaya ilişkin ceza dosyasından alınan raporda takibe konu borcun dayanağı, belge ve kayıtlardaki imzaların davalı ..."a ait olduğunun belirlendiği gerekçesiyle asıl davanın kabulüne,birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm asıl dava davalılar,birleşen dava davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece asıl davada ceza davasındaki bilirkişi raporunda kredi sözleşmesi ve dekonttaki imzanın davalı ...’ın eli ürünü olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, ceza davası henüz kesinleşmemiş olup, ceza davasında alınan bu rapor hukuk hakimi tarafından hükme esas alınamaz.Bu itibarla mahkemece davalı ...’ın kredi sözleşmesi ve dekonttaki imzası yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekecek olup,bu inceleme sonucunda imzalar kredi müşterisine ait çıkmaz ise kefil ...’ın da sorumlu olmadığı gözetilerek davanın reddi gerekir. Ancak sözkonusu imzalar kredi müşterisine ait çıkarsa bu kerre davacı banka çalışanlarına yönelik olarak açılan ve davalı ...’ın müşteki olarak yer aldığı ceza dosyasının sonuçlanması beklenip, ceza dosyasında davalı ...’ın banka görevlilerince borçlandırıldığı sabit görülüp mahkumiyet kararı verilir ve bu karar kesinleşir ise T.B.K.’nun 74. maddesi uyarınca hukuk hakimini bağlayacağından buna göre karar verilmesi gerekir.Mahkemece belirtilen bu hususlar gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken asıl dava hakkında eksik tahkikat ile verilen kararın bozulması gerekmiştir.
2-Birleşen menfi tespi davasına gelince; davalılar asıl davaya cevap vermediklerinden davacının tüm iddialarını inkar etmiş sayılmış ve sahtecilik iddiasını daha sonra ileri sürmüşlerdir.Bu nedenle itirazın iptali davasından sonra asıl davanın davalılarınca aynı konuda birleşen menfi tespit davası açmalarında hukuki yarar bulunmamaktadır. Mahkemece birleşen menfi tespit davasının bu yönden reddi gerekirken işin esasına girerek red kararı verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde belirtilen sebeplerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılar-birleşen dosyada davacılara iadesine, 17/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.