Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18131
Karar No: 2017/1864
Karar Tarihi: 07.03.2017

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/18131 Esas 2017/1864 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/18131 E.  ,  2017/1864 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, Alman rant sigortasına girişin Türkiye’de sigorta başlangıcı sayılması ve yurt dışında Türk Vatandaşlığı döneminde geçen sürelerin 3201 sayılı Yasa uyarınca borçlanılabileceğinin tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün ve temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararın, davacı ile davalı Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, ek karara ilişkin temyiz isteğinin de süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-) 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nun 321.maddesinin 2.fıkrasına göre; kararın tefhimi için hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanamadığı ve bu nedenle zorunlu olarak hüküm özetinin tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir. Bu hüküm doğrultusunda, hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte tefhim edilmediği hallerde gerekçeli kararın taraflara tebliği zorunludur (Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın (İkinci Bölüm) 20.03.2014 gün ve 2012/1034 Başvuru sayılı kararı da aynı yöndedir).
    Mahkemece, taraflara tefhim edilen kısa kararda (hüküm özeti) hükmün tüm unsurları yer almakla birlikte kararın gerekçesinin tefhim edilememesi halinde temyiz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlar. Ancak, hüküm tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilmiş ise artık hükmün HMK’nın 321/2 maddesine göre usulüne uygun ve eksiksiz bir biçimde tefhim edildiği kabul edilir ve temyiz süresi tefhim tarihinden itibaren başlar.
    Bu açıklamalar ışığında; 5521 sayılı Kanun‘un 8.maddesinde yer alan ve temyiz süresinin başlangıcına esas alınan tefhim kavramının “hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklandığı hal“ olarak kabulü gerektiğinden; Mahkemece, hükmün gerekçesi ile ferilerinin açıklanmadığı kısa karar tefhim sayılmayacağından; ayrıca dosya içeriğinden, davacı vekili beyanlarından ve tebliğ belgeleri içeriğinden, davacıya gerekçeli karar tebliğinin 21.06.2016 olduğunun anlaşılması karşısında, 27.06.2016 tarihli temyiz itirazı 8 günlük yasal sürede olduğundan, temyiz süresinin geçtiğinden bahisle verilen ek kararın BOZULMASINA;
    2-Davacı ve davalı vekillerinin işin esasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    a) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE;
    b) 10.09.2014 tarih 6552 sayılı Yasa"nın 30. maddesi ile 3201 sayılı Yasa"ya eklenen geçici 8. maddesiyle “1"inci madde ile 5"inci maddenin beşinci fıkrasında bu maddeyi ihdas eden Kanunla yapılan değişiklikler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Kurum aleyhine, bu Kanunun bu maddenin yürürlük tarihinden önceki 1"inci maddesi ile 5"inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca açılmış ve henüz sonuçlanmamış davalardan feragat edenler hakkında da uygulanır. Davadan feragat edilmesi hâlinde davacı aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmez” hükmü getirilmiştir. Bu hâliyle davacının talebinin 3201 sayılı Yasa"nın geçici 8. maddesinde belirtilen taleplerden olduğu nazara alındığında, taraflar yararına yargılama gideri, vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken, aksi yönde hüküm kurulması bozma nedenidir.
    Ne var ki; bu hususun düzeltilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 6217 sayılı Kanunun 30"uncu maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"na eklenen geçici 3"üncü madde atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 438"inci maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün davalı lehine vekalet ücretini düzenleyen 3 no’lu bendinin tamamen silinerek hüküm fıkrasından çıkarılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, istek halinde temyiz harcının davacıya iadesine, 07.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi