MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı ... vekili... tarafından, davalı ... aleyhine 14/12/2007 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07/02/2008 günlü karardaki maddi hatanın giderilmesine yönelik davacı vekilinin talebinin reddine dair 02/02/2011 günlü ek kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, askerlik görevini yaparken yaralanan dava dışı şahıs tarafından açılan maddi ve manevi tazminat davası sonucunda, kesinleşmiş ilama dayalı olarak, davacı idarenin icraen ödediği bedelin diğer müteselsil sorumlu davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkin olup, yerel mahkemece, davacı idarenin ödemiş olduğu miktarı, dava dışı şahsı yaralayan davalıdan rücuen isteme hakkının olduğu kabul edilerek, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, taraflara tebliğ edilmiş, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.
Karar kesinleştikten sonra davacı vekili, 10.11.2010 tarihinde mahkemeye sunduğu maddi hatanın düzeltilmesi dilekçesi ile, icra dosyasına 626 TL ve 10.443 TL ödeme yaptıkları halde, kararda 626 TL ve 10.199 TL olmak üzere toplam 10.825 TL"ye hükmedildiğini belirterek, hatanın düzeltilmesini istemiş, yerel mahkemece 02.02.2011 tarihli ek karar ile, tavzih yolu ile hükmün değiştirilmesinin mümkün olmadığı kabul edilerek istemin reddine karar verilmiş, ek karar, davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Hükmün tashihini düzenleyen Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 304. maddesi; "Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir." şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre, hükümdeki maddi hataların, mahkemece resen veya talep üzerine düzeltilebileceği, düzeltme için herhangi bir süre sınırlaması konulmadığı anlaşılmaktadır.
Dosya içeriğinden, kısa kararda 11.069 TL"ye hükmedilmiş olmasına rağmen, gerekçeli kararda farklı tarihlerde yapılan ödeme miktarlarından 10.443 TL yerine 10.199 TL"nin hüküm altına alınmasından dolayı toplam miktarın 10.825 TL"ye düştüğü, bu durumun açık maddi hata niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Şu halde, mevcut maddi hatanın mahkemece, resen veya talep üzerine her zaman düzeltilmesi mümkündür, Ayrıca mevcut düzeltme isteminin reddedilmiş olması da sonradan düzeltme yapmaya engel teşkil etmez.
Ancak asıl karar temyiz edilmeden kesinleştiğinden ve ek kararın da temyizi mümkün olmadığından, kabule şayan olmayan temyiz dilekçesinin reddine 04/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.