3. Hukuk Dairesi 2015/16810 E. , 2017/3203 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki asıl dava alacak, karşı dava tazminat davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davann reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı-karşı davalı; davalı tarafın neden göstermeksizin nişanı bozduğunu, davalı-karşı davacıya nişanda taktığı 22 ayar 8 adet kalın bilezik, yüzük, küpe, kolyeden oluşan 14 ayar set, 1 tane çerçeveli yarım altın, 1 adet kaplama kol saati, 1 adet Samsung marka cep telefonunun aynen iadesine karar verilmesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedeli olan 15.000,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı- karşı davacı; kolunda takılı olan 8 adet bileziği poşete koyup alıp götürdüğünü, bilezik haricindeki takıları da müvekkilinin davacı-karşı davalının amcasına teslim ettiğini, davacı-karşı davalının müvekkiline cinsel tacizde bulunduğunu, ters ilişkide bulunmayı teklif ettiğini, tokat attığını belirterek, asıl davanın reddi ile 50.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; asıl davanın kısmen kabulü ile 8 adet 22 ayar bilezik bedeli olan 12.666,00 TL ve 1 adet yarımlık çerçeveli altın bedeli olan 710,00 TL olmak üzere toplam 13.376,00 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine ve karşı davanın ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı- karşı davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı- karşı davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Asıl dava; nişan bozulması nedeniyle, nişanda takıldığı iddia olunan ziynetlerin davalı-karşı davacı taraftan aynen, bunun mümkün olmaması nakden tahsili istemine
ilişkindir. Karşı dava ise; nişan bozulması nedeniyle madi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Kural olarak nişan, evlenme dışında bir nedenden dolayı sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir. Hediye aynen veya mislen geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır. (TMK m.122)
Hediyelerin geri istenebilmesi için alışılmışın dışında hediyelerden olması gerekir. Alışılmış (mutad) hediyelerden kasıt; giymekle, kullanmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen eşyaların iadesine karar verilemez. Nişan dolayısıyla verilen hediye, olağan bir hediye ise geri istenemez.
Nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz.
Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın, takı ve ziynet eşyaları mutad dışı hediye olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle nişanın bozulması nedeniyle nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların diğer nişanlıya vermiş oldukları ziynet eşyaları verenler tarafından geri istenebilir.
Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delille de ispat edilebilir.
TMK"nın 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan herbiri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde; gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir.
Davalı- davacı tanığı ...; "... biz .... ile sadece ikimiz pazara gidiyorduk. ...."ya nişanlısı telefonla aradı acil görüşmemiz gerekiyor dedi. Pazarın oradaki otobüs durağında beklemeye başladık. Otobüsle geldi. babam bilezikleri acil istiyor, bileziklere ayar yaptıracak dedi. Bilezikler ...."nın kolunda bandaj altında idi. Siyah bir kumaşın içinde kolunda takılıydı. .... bilezikleri kolundan çıkarttı ve Yücel yanında getirdiği siyah poşete bilezikleri koydu. Acele işim var, babamla görüşeceğim haftaya da bilezikleri getiririm diyerek gitti. Abla bileziklerim geri gelmedi diyerek gözyaşı döktü, bende gülüm zamanla gelir diyerek onu teselli ettim..." şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık beyanına göre, mahkemece bu yönde araştırma ve inceleme yapılarak toplanacak tüm deliller doğrultusunda hasıl olacak sonuca göre bir karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca mahkemece, uzman olmayan bilirkişinin raporuna dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir
Hal böyle olunca mahkemece, yukarıda açıklanan hukuki ve maddi olgular dikkate alınarak inceleme yapılması, alanında uzman bilirkişiden yeniden rapor alınmak suretiyle ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı gerekçelerle karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı- karşı davacı tarafın sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı- karşı davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.