3. Hukuk Dairesi 2016/14767 E. , 2017/3239 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin davalının kızı olduğunu ve 18 yaşını doldurmuş olması nedeniyle herhangi bir yardım ve nafaka almadığını, müvekkilinin öğrenci belgesinden de anlaşılacağı üzere...de kaydını yaptırdığını ve eğitimini sürdürdüğünü; ancak, eğitim masraflarını karşılayacak gücü olmadığını, eğitim öğretim hayatı bitene kadar da aylık 975.00 TL okul taksiti ödemek durumunda olduğunu, müvekkilinin annesi ve kendisinin çalışmadığını, davalının ise öğretmenlik yaptığını ve ekonomik durumunun davacı kızına yardıma elverişli olduğunu belirterek; davacı lehine aylık 1.000 TL yardım nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde; müvekkilinin davacıya liseyi bitirene kadar aylık 300 TL nafaka ödediğini, ancak davacı liseyi bitirdikten sonra, kendisine ait birtakım özel sıkıntılar nedeniyle maddi durumu iyi olmadığı için davacıyı haberdar ederek bu tarihten sonra nafaka ödeyemediğini, kızı ile 3 yıldan beri görüşmediğini kızının kendisi ile görüşmek ve bir araya gelmek istemediğini; boşandığı eşi .... İlkay"dan olan iki çocuğu için aylık 1.200 TL nafaka ödediğini, 400 TL kira giderinin olduğunu, kızının kendisine hiçbir bilgi vermeden kayıt yaptırdığı okulun özel üniversite olduğunu ve bu okulun masraflarını ödeme gücünün olmadığını, davacının annesinin de davalı kadar kızının ihtiyaç ve eğitim giderlerini karşılamakla yükümlü olduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, dava tarihinden itibaren takdir edilen davacı için aylık 300 TL’ den 12 aylık toplam 3.600 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; eğitimi devam eden reşit çocuk için yardım nafakası talebine ilişkindir.
Türk Medeni Kanunu"nun 328/2. maddesine göre; "Çocuk ergin olduğu halde eğitime devam ediyorsa, ana ve babasının durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler."
Türk Medeni Kanununun 364/1. maddesine göre de; "Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üst soyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür." Aynı kanunun 365.maddesinin 2.fıkrasında; ise "Davanın; davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir." denilmektedir.
Yoksulluk terimi kanunda tanımlanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu"nun 07.06.1998 gün, 1998/656; 688 sayılı ilamında; yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise; ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi de asıldır. Bunun için, belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde, Türk Medeni Kanunu"nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir.
Somut olayda; dosyadaki bilgi ve belgelerden tarafların baba kız oldukları, davacının ... Fakültesi"nde % 50 burslu eğitim gördüğü, aylık 975 TL üniversite taksidi olduğu, 2014-2015 yılı eğitim ücretinin 9.750 TL olduğu; davalının ise, öğretmen olup, aylık 2.400 TL maaşı bulunduğu, üzerine kayıtlı aracının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olayda; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, yardım nafakasının niteliği, davalının gelir durumu, davacının eğitimine devam ediyor olması da nazara alındığında; davacı lehine hükmedilen nafaka miktarı az olup, Türk Medeni Kanunu"nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun görülmemiştir. Bu itibarla, davacı tarafın temyiz itirazları yerinde görülerek hükmün bozulması gerekmiştir.
O halde, mahkemece; dava dışı annenin sosyal ve ekonomik durumu, aylık geliri ve varsa tüm mal varlığı araştırılıp saptanmalı, yukarıdaki hükümler doğrultusunda her birinin yükümlü olduğu nafaka miktarı hakkaniyete uygun olacak şekilde belirlenmeli; Üniversite öğrencisi olan davacının okuduğu okul, yaşı, ihtiyaçları göz önüne alındığında nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alınarak; TMK.4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun daha yüksek miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.