20. Hukuk Dairesi 2016/6380 E. , 2017/10092 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... 05.04.2012 tarihli dava dilekçesi ile; ... ilçesi, ... köyü, ... mevkiinde bulunan, yaklaşık 15 dönüm yüzölçümündeki taşınmazın, ... köyünde yapılan kadastro tespit çalışmaları sırasında tesbit yapılmadan bırakıldığını, taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir. Mahkemece; davanın kabulüne, 13.12.2012 günlü fen bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 31.553,40 m²"lik taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 05/03/2015 tarih ve 2015/504 E. - 1255 K. sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin, 05/03/2015 tarih ve 2015/504 E. - 1255 K. sayılı kararında özetle; "...Mahkemece çekişmeli taşınmazın, tamamının orman sınırları dışında kaldığı ve davacı yararına zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmişse de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapusuz taşınmazın tesciline ilişkin olup, dava dilekçesinde yaklaşık 15.000 m2"lik alanın adına tescili istenmiş, hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmazın krokide (A) harfi ile gösterilen kısmının 31.55340 m2 olduğu bildirilmiş, mahkeme de bu kısmın davacı adına tesciline karar vermiştir. HMK"nun 26. maddesi gereğince (eski HYUY"nın 72.md) “Hâkim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.” hükmü gereğince ve dava dilekçesindeki talep, yaklaşık 15.000 m2 olarak belirtilmiş olduğundan, mahkemece yapılacak iş, talep sonucunu aşmayacak şekilde karar vermekten ibarettir.
Orman bilirkişi raporuna göre,dava konusu taşınmazın orman tahdit hattı dışında kaldığı anlaşılmakta, ancak, tespit tarihinden 20 yıl önceye ait hava fotoğrafları incelenmediğinden, taşınmazın 20 yıldır kullanılıp kullanılmadığı, zilyetliğin ne zaman başladığı anlaşılamamakta, ayrıca ziraat bilirikişi tarafından bu kısma ait toprak analizleri yapılmadığından, tam olarak taşınmazın tarım toprağı niteliğinde olup olmadığı da anlaşılamamıştır..."" denilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyularak davanın kabulü ile;... ili, ... ilçesi, ... köyü, ... mevkiinde bulunan jeodezi bilirkişisi ... tarafından hazırlanıp sunulan 22/01/2016 havale tarihli raporuna ekli krokide (A1) harfi ile gösterilen 15.000,00 m2 yüzölçümündeki tespit harici bırakılan taşınmazın davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş. Hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1986 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında dava konusu taşınmazın bulunduğu alanın fotogrametrik paftasının olmaması nedeniyle sehven tapulama harici bırakılmıştır. Bölgede 6831 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamaları 23.08.1991 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiştir.Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 04/12/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.