1. Ceza Dairesi 2014/1368 E. , 2014/3425 K.
"İçtihat Metni" (KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Tasarlayarak öldürmeye kalkışma eylemine azmettirmek suçundan sanık ..."nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 82/1-a, 38/1 ve 35/2. maddeleri gereğince 18 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ...Ağır Ceza Mahkemesinin 02/12/2008 tarihli ve 2008/61 esas, 2008/379 sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, .... Ceza Dairesinin 15/02/2010 tarihli ve 2009/3383 esas, 2010/796 sayılı ilâmı ile onanmasına müteakip, sanıklar müdafıinin yaptığı yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin aynı Mahkemenin 23/09/2013 tarihli ve 2008/61 Esas, 2008/379 sayılı ek kararma karşı yapılan itirazın reddine dair ... Ağır Ceza Mahkemesi"nin 08/11/2013 tarihli ve 2013/1317 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
...Ağır Ceza Mahkemesinin 23/09/2013 tarihli kararı ile yargılamanın yenilenmesi talebine dair dilekçede belirtilen hususların yargılama ve temyiz aşamasında inceleme konusu yapıldığından bahisle talebin reddine karar verilmiş ise de hükümlü vekilinin 13/09/2013 tarihli yargılamanın yenilenmesi dilekçesinde dile getirdiği, mahkemesince, olayın en önemli tanığı olan mağdur-katılan ... ile emlakçı ...’nun, tensip ile birlikte ihzaren celbine karar verilmiş olmasına rağmen gerekçesi açıklanmadan talimatla ifadelerinin alınması yoluna gidildiği, ayrıca bir kısım tanık ifadelerinden sonra sanık ve müdafiince ifadelere karşı bir diyeceklerinin olup olmadığı sorulmadığı, böylece sanık ve müdafıince doğrudan soru sorma, sordurma imkânı tanınmayarak savunma hakkı kısıtlandığı, olayı gerçekleştiren sanık..."in olay esnasında söylediği iddia olunan sözler konusunda çelişkilerin giderilmediği, olaya ilişkin görüntülerin ayrıntılı incelenmediği, olay yerinde keşif yapılmadığı, sanık müdafıinin 16/08/2010 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuru üzerine söz konusu başvurunun 58829/10 no ile kayıt altına alındığı yönündeki gerekçelerinin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 311. maddesi kapsamında, yapılacak yeni değerlendirme sonucunda ortaya çıkacak delillerin sanık lehine kabule değer olabileceği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu ... Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 07.02.2014 gün ve 94660652-105-54-0070-2014/3003/9603 sayılı yazılı istemlerine dayanılarak dosya dairemize gönderilmekle, okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-) Hükümlü ... hakkındaki dosya kapsamından;
a-) Hükümlünün, 06.08.2007 tarihinde mağdur ...’ı tasarlayarak öldürmeye teşebbüse azmettirme suçundan Sakarya 1 .Ağır Ceza Mahkemesinin 02.12.2008 tarihli, Esas 2008/61, Karar 2008/379 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 38/1, 82/1-a, 35/2. maddeleri gereğince 18 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği;
b-) Re’sen de temyize tabi olan bu hükmün hükmün, sanık ve vekillerinin temyizi üzerine, ileri sürülen temyiz itirazları yerinde görülmeyerek Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin 15.02.2010 gün ve Esas 2009/3383, Karar 2010/796 sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği;
c-) ...Ağır Ceza Mahkemesinin kesinleşen 02.12.2008 tarihli, Esas 2008/61, Karar 2008/379 sayılı kararına karşı hükümlü müdafiinin 26.09.2012 tarihli dilekçe ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat ederek itiraz yoluna gidilmesini talep ettiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 03.04.2013 tarihli ve KD-2013/70202 sayılı yazı ile karara itirazı gerektirir maddi ve hukuki sebep bulunmadığından itiraz yoluna gidilmediğinin hükümlü müdafıine bildirildiği,
d-) Hükümlü müdafiinin 13.09.2013 tarihli dilekçe ile ...Ağır Ceza Mahkemesine müracaat ederek dosyanın yeniden ele alınarak yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunduğu, ...Ağır Ceza Mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 23.09.2013 tarihli, Esas 2008/61, Karar 2008/379 sayılı ek kararla itiraz konusu sebeplerin daha önce ileri sürüldüğü, Yargıtay ilgili dairesince incelendiği, hükme etkili bir hususun inceleme dışı bırakılmadığı, CMK.nun 311. maddesinde belirtilen sebepler bulunmadığından ve kabule şayan bir husus olmadığından talebin reddine karar verildiği,
e-) Bu red kararına karşı hükümlü müdafiinin itiraz ettiği, itiraz mercii olarak inceleme yapan ...Ağır Ceza Mahkemesince 08.11.2013 tarihli, 2013/1317 değişik iş sayılı karar ile hükümlü müdafiinin itirazının reddine karar verildiği,
f-) Hükümlü müdafiinin 03.01.2014 tarihli dilekçe ile Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı"na müracaat ederek; ...Ağır Ceza Mahkemesince 08.11.2013 tarihli, 2013/1317 değişik iş sayılı kararının bozulması için kanun yararına bozma yoluna gidilmesi isteminde bulunduğu, anlaşılmıştır.
II-) KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI;
Hükümlü ... müdafii dilekçesinde; beyanları hükme esas alınan mağdur müdahil ... ile tanık İlhan Özocakoğlu’nun talimatla değil
huzurda dinlenmeleri gerektiği, bir kısım tanık ifadelerinden sonra sanık ve müdafilerine ifadelere karşı diyeceklerinin olup olmadığının sorulmaması, son söz hakkının sanığa verilmemesi suretiyle savunma haklarının kısıtlandığı, olayı gerçekleştiren sanık Hüseyin’in olay sırasında söylediği iddia olunan sözler konusundaki çelişkilerin giderilmediği, olaya ilişkin görüntülerin ayrıntılı incelenmediği, olay yerinde keşif yapılmadığı gerekçesiyle yargılamanın yenilenmesini talep ettiği;
Hükümlünün mahkumiyetine ilişkin ...Ağır Ceza Mahkemesinin 02.12.2008 tarihli, esas 2008/61, karar 2008/379 sayılı kararının, olayı gerçekleştiren sanık Hüseyin’in olay sırasında konuşma yapıp yapmadığı hususunda tanık beyanları arasındaki çelişkinin giderilmediği, bir kısım tanıkların dinlendiği oturuma hastalığı nedeniyle katılamayan hükümlü ...’ndan yokluğunda dinlenen tanık beyanlarına karşı diyecekleri sorulmadan hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlandığı, mağdur Yusuf"un ve tanık ...’nun huzurda dinlenmesi, hükümlü ve müdafılerinin hazır bulunmadığı sırada ifadelerinin alınmasının usule aykırı olduğu, olayın oluşunu gösteren kamera kayıtlarının incelenmesi, olay yerinde keşif yapılması gerektiği, hükümlünün suçu işlediğine dair savunmasının aksine delil bulunmadığı gerekçesi ile temyiz edildiği, ancak; Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin 15.02.2010 gün ve Esas 2009/3383, Karar 2010/796 sayılı ilamı ile bu hususların bozma nedeni yapılmayıp kararın onandığı;
Hükümlünün, onama kararına karşı itiraz kanun yoluna gidilmesi talebinin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca reddedildiği,
Hükümlünün gerek yargılama aşamasında ve gerekse kararın kesinleşmesinden sonra aynı konuda talepte bulunduğu bu taleplerin mahkemece değerlendirilerek reddedildiği, red kararına karşı yapılan itirazların da reddedildiği, hükümlü müdafıinin bu son talebinde de reddedilen önceki taleplerinden farklı bir delil ortaya koyamadığı, dolayısıyla CMK.nun 311. maddesinde yazılı yargılamanın yenilenmesi koşullarının gerçekleşmediği düşüncesiyle, yargılamanın yenilenmesine ilişkin talebin reddine dair ...Ağır Ceza Mahkemesinin 23.09.2013 tarihli, Esas 2008/61, Karar 2008/379 sayılı ek kararma karşı, hükümlü müdafıinin yaptığı itirazın reddine dair ...Ağır Ceza Mahkemesinin 08.11.2013 tarihli, 2013/1317 değişik iş sayılı kararının yasaya aykırı olduğu düşüncesi ile bozulması istemini kapsamaktadır.
III- ) HUKUKSAL DEĞERLENDİRME:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun’unun 311. maddesinin 1. fıkrasının e bendinde “...yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız başına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne alındıklarında sanığın beraatini veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanması ile mahkûm edilmesini gerektirecek nitelikte...” olmasının, yargılamanın yenilenmesinin koşulu olduğu öngörülmüştür.
Yeni olaylar veya delillerin hükmün verildiği anda mahkemece bilinmemesi gerekir. Yargılama aşamasında bilinen olayları veya tanıkları “yeni delil veya yeni olaylar” türünden saymak olanaksızdır. Bu olgunun, davanın süjelerince ve yargılamayı yapan mahkemece bilinmemesi, tespit edilememesi zorunludur, “yeni olaylar veya yeni deliller” söz konusu değil ise, hükümlü yararına yargılamanın yenilenmesi sebeplerinden bahsetmek yasa koyucunun amacına ve yasanın özüne uygun düşmeyecektir.
Bilindiği gibi, yargılamanın reddine ilişkin karara karşı yapılan itirazın inceleme merciince reddedilmesi halinde; verilen karar kesindir. (CMK.319/3)
Temyiz incelemesi yapılmaksızın kesinleşen karar veya hükümlere karşı “kanun yararına bozma” isteminde bulunulabileceği öngörülmüştür. (CMK.309/1)
İleri sürülen nedenler yerinde görülür ise kesinleşen karar veya hüküm kanun yararına bozulur. (CMK.309/3)
Bozma nedenleri: CMK.nun 223. maddede tanımlanan ve davanın esasını çözmeyen bir karara ilişkin ise, gerekli inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra yeniden karar verilir, (CMK.309/4-a)
Bozma nedenleri; mahkûmiyete İlişkin hükmün, davanın esasını çözmeyen yönüne veya savunma hakkını kaldırma veya kısıtlama sonucunu doğuran usul işlemlerine ilişkin ise, kararı veren hâkim veya mahkemece yeniden yapılacak yargılama sonucuna göre gereken hüküm verilir. Bu hüküm, önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır olamaz. (CMK.309/4-b)
Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay’ın ilgili ceza dairesince doğrudan hükmedilir. (CMK.309/4-d)
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; hükümlü ... hakkında tasarlayarak öldürmeye teşebbüse azmettirme suçundan açılan kamu davası sonucunda; eylemi sabit kabul edilerek, 5237 sayılı TCK.nun 38/1, 82/1-a, 35/2. maddeleri gereğince 18 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, bu hükmün temyizden geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamından; hükümlü müdafiinin gerek yargılama evresinde (bozma öncesi ve sonrası) gerekse hüküm kesinleştikten sonra ileri sürdüğü hususlar yargılama aşamasında değerlendirilmiştir. ...Ağır Ceza Mahkemesi, hükümlünün savunmalarını, mağdurun beyanlarım ve tanık ifadelerini, tüm takdiri ve maddi delilleri birlikte değerlendirip hüküm kurmuştur.
Sanığın “yeni delil” dediği hususlar, ilk kez ortaya çıkan delil niteliğinde değillerdir. Mahkeme hükme varmak için topladığı delilleri yeterli görüp, takdir ederek kararını vermiştir. Hükümlünün ve müdafılerinin yargılama aşamasında buna rağmen
ileri sürdüğü, yeniden mağdur ve tanıkların ifadelerinin alınması, kamera kaydının incelenmesi, olay yerinde keşif yapılması talebi lüzumlu görülmeyerek, haklı gerekçelerle reddedilmiştir.
Sanık red gerekçesine katılmayarak bu hususu temyiz konusu yapmış, Yargıtay l. Ceza Dairesi yukarıda belirtilen onama kararında eksik soruşturmaya, savunma hakkının kısıtlandığına, delillerin takdirinde hata edildiğine, sübuta, suç vasfına, ceza miktarına itirazlarının reddine vurgu yapmıştır.
Hükümlünün, kesin hükümden dönülmesini gerektirecek ve yeniden yargılama yapılmasını haklı gösterecek nitelikte, ciddiyette yeni deliller ileri sürmediği anlaşılmaktadır.
Bütün bu saptamaların ışığında; hükümlünün, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 311/1-e madde fıkrasında belirtilen “yeni olaylar veya yeni kanıtlar” ortaya koyamadığı anlaşıldığından, “Kanun Yararına Bozma” (CMK.309/1) cihetine gidilmemiştir.
IV-) SONUÇ VE KARAR: Bu nedenlerle; ...Ağır Ceza Mahkemesinin 23.09.2013 tarihli, Esas 2008/61, Karar 2008/379 sayılı ek kararı ile; hükümlü müdafıinin yargılamanın yenilenmesi talebinin CMK nun 311. maddesinde belirtilen sebepler bulunmadığından ve kabule şayan bir husus olmadığından reddine dair karara yönelik itirazı inceleyen ve itirazın reddine karar veren ...Ağır Ceza Mahkemesinin 08.11.2013 tarihli, 2013/1317 değişik iş sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan; haklı nedenlere dayanmayan “Kanun Yararına Bozma” isteminin REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.06.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.