20. Hukuk Dairesi 2017/904 E. , 2017/10113 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 14/11/2017 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ve duruşma talebinde bulunan davacı ... vekili Av. ... ile karşı taraftan davalılar vekili Av.... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ... ili, ... ilçesi, ... mah. 4303 ada 25 sayılı parselde kayıtlı taşınmazın 4 numaralı bağımsız bölümün 08/03/2011 tarihine kadar maliki olduğunu, davalıların ise aynı taşınmazda bulunan diğer bağımsız bölümlerin maliki olduklarını, 50 yıl önce yapılan binanın, davalıların öncülüğünde toplanan kat maliklerince yapılan 07/02/2009 tarihli kat malikleri kurulunda müvekkilinin itirazına rağmen, oy çokluğu ile alınan kararla tamir ve tadil edilmesine karar verildiğini, karara göre 6 bağımsız bölümün her birinin eşit arsa payı karşılığında 93.333,33.-TL ödeneceğini, müvekkilinin alınan bütün kararları muhalefet olmasına rağmen yargı yoluna başvurmadığından kararın kesinleştiğini, müvekkilinin ödeyemediği binanın tamir ve tadilatına ilişkin hissesine düşen Mart, Nisan ve Mayıs 2009 aylarına ilişkin 69.999,99.-TL ve aylık % 5 gecikme tazminatının tahsili için ... 19. İcra Müdürlüğünün 2009/7518 E. sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, takip nedeniyle taşınmazın haczedildiğini, taşınmazın satış işlerinin ... 22. İcra Müdürlüğünün 2010/396 E. sayılı dosyasında tamamlanarak 08/03/2011 tarihinde ihale yoluyla satışa sunulduğunu ve 416.000,00.-TL üzerinden davalılardan ..."e ihale edildiğini, 08/03/2011 tarihi itibariyle müvekkilinin bağımsız bölümüne isabet eden arsa payının cebri icra ile satılması sonucu tahsil edilen parayla metruk/harabe bina onarılsa dahi mülkiyeti elinden alındığı için müvekkilinin kullanabilme hakkının bulunmadığını beyanla müvekkilinden tahsil edilen 150.000,00.-TL ve arsa payının satış tarihi olan 08/03/2011 tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan arsa payları oranında tahsilini talep ve dava etmiştir.Mahkemece davacıdan tahsil edilen alacak mülkiyetini kaybettiği tarihten sonra doğan bir alacak olmayıp mülkiyet bulunmakta iken ve mülkiyet hakkından kaynaklanmış bir borç olduğundan, mülkiyet hakkı sona erince borcun da geçmişe dönük olarak ortadan kalkması mümkün olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kat malikleri kurulunca binanın onarımı için alınmasına karar verilen ve davacıya ait evin cebri icra yoluyla satılarak tahsil edilen onarım gideri, bu gidere uygulanan gecikme faizi ve faizlerinin tahsili istemine yönelik alacak davasıdır.Mahkemece ortak gider alacağına yönelik davacıdan tahsil edilen alacağın davacının mülkiyet hakkı üzerinde iken doğduğu nedeni ile mülkiyet hakkı sona erince borcun da geçmişe dönük olarak kalkması mümkün olmayacağından davacının alacağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de davaya konu olan davacının bağımsız bölüm maliki olduğu anataşınmazın tamir ve tadilatına ilişkin 2009 yılında alınan karara istinaden icra takibiyle yine davacının bağımsız bölümünün satıldığı ve borcun 150.000.-TL olarak tahsil edildiği açık olup tamirat amacının gerçekleşmediği ve binanın tamir edilmemiş hali ile mevcut olduğu davacının bağımsız bölümünün de bu haliyle satıldığı anlaşılmakla davacıdan tahsil edilen tamirat bedelinin davalıların uhdesinde olup davalılar lehine sebepsiz zenginleşmeye yol açtığı aşikardır. Başka bir deyişle davacı tamirat yapılacağı dairesini tamirat yapılması için cebri icra yoluyla satılarak kaybetmiş ancak binada onarılmamıştır. Bu nedenle davacının taleplerinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre incelenerek bu nedenle uğradığı zararlar konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınmak suretiyle belirlenip 4721 sayılı TMK ve 6098 sayılı BK hükümlerine göre bağımsız bölümün satılmış olmasıyla bundan sonraki bakım ve onarım giderlerinden yeni malikin sorumlu olduğu da gözetilerek bir sonuca varılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 1.480,00.-TL’nin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine, temyiz harcının istek halinde iadesine 05/12/2017 günü oy birliği ile karar verildi.