17. Ceza Dairesi 2016/16229 E. , 2017/16853 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Sanık ... hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Mala zarar verme suçlarından hüküm kurulurken, temel uygulama maddesi olan 5237 sayılı TCK"nın 151/1. maddesinin hükümde yazılmaması, mahallinde tamamlanması olanaklı maddi hata olarak değerlendirilmiş, hak yoksunluklarına hükmedilirken yanılgılı hüküm kurulmuş ise de, mahkumiyetin kanuni sonucu olarak infaz evresinde resen ve doğru olarak TCK"nın 53. maddesinin 1 ila 3. fıkralarında öngörüldüğü biçimde uygulanması mümkün görüldüğünden ve Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Eylemi gerçekleştiren sanıkların birden fazla olması karşısında; sanık hakkında TCK"nın 119/1-c maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamış, hak yoksunluklarına hükmedilirken yanılgılı hüküm kurulmuş ise de, mahkumiyetin kanuni sonucu olarak infaz evresinde resen ve doğru olarak TCK"nın 53. maddesinin 1 ila 3. fıkralarında öngörüldüğü biçimde uygulanması mümkün görüldüğünden ve Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/ 85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceği değerlendirilmiştir..
Katılan vekillerinin Mart 2007 tarihindeki beyanlarında uzlaşmak istemediklerini belirtmeleri karşısında tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Oluşa göre; sanığın eyleminin, TCK"nın 116/2. maddesinde düzenlenen işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunu oluşturması karşısında; işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hüküm fıkralarında suç adının “konut dokunulmazlığının ihlali” olarak yazılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun"un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hüküm fıkrasından “konut dokunulmazlığını ihlal nedeniyle” ibareleri çıkarılarak yerine “TCK"nın 116/2. maddesi uyarınca işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan” ibaresi eklenmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-Sanık ... hakkında hırsızlık suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanık hakkında hırsızlık suçlarından her bir katılana yönelik eylemleri nedeniyle denetime elverişli şekilde ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, buna uyulmayarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine 28.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.