Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/9245
Karar No: 2014/3209
Karar Tarihi: 25.04.2014

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/9245 Esas 2014/3209 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2013/9245 E.  ,  2014/3209 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 05/04/2012
    NUMARASI : 2010/401-2012/127

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif ortaklığından istifa ettiğini, ancak yatırmış olduğu aidatların davalı kooperatifçe ödenmemesi üzerine başlattıkları ilamsız icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptali ile %40"tan az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı kooperatif, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen ikinci ek bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı kooperatif üyesi iken istifa ettiği, davacının istifa etmesi üzerine 27.06.2010 tarihli genel kurulda yerine 306 nolu ortak olarak H. S..nın alındığı, yeni ortak alınması halinde ortağın alacağının muaccel olacağı, bu nedenle ayrıca gider payı düşülmesine gerek olmadığı, davacının davalı kooperatiften takip tarihi itibariyle 28.400,00 TL asıl alacak ve 175,07 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 28.575,07 TL alacağının bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 28.400,00 TL asıl alacak ve 175,07 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 28.575,07 TL üzerinden itirazın iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, asıl alacağın % 40"ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2) Dava, çıkma payı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Kooperatif üyeliğinden ayrılan ortak, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 17/1. ve anasözleşmenin 15. maddeleri gereğince, ödemiş olduğu aidatın tamamını değil, ayrıldığı yıl sonu bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sonra bakiyesinin iadesini talep hakkını haiz olup, ayrıldığı yıl sonu bilançosunun genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ay geçtikten sonra bu hak talep edilebilir. Aynı Kanun"un 17/2. maddesi uyarınca kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşüreceği gerekçesiyle ödemelerin 3 yıla kadar geciktirilmesine ilişkin bir kararın, anılan aynı genel kurulda alınması ve mahkemece, ödemenin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikte olduğunun bilirkişi raporu ile yargılama sırasında saptanması halinde, erteleme kararındaki süre geçmeden önce başlatılan icra takibi, alacağın muaccel olmasından önce (erken) başlatılmış olacaktır.
    Öte yandan, anasözleşmenin 15/2. maddesinde "Ortaklığı sona erenlerin yerine ortak alınması halinde eski ortağın 21. madde uyarınca ödediği gider taksitleri derhal ödenir." hükmü yer almaktadır. Ayrılan ortağın doğrudan üyelik payı yerine yeni ortak alınması halinde eski ortağın yapmış olduğu ödemelerin derhal kendisine iade edilmesi gerekmektedir. Bu durumda, erteleme kararı alınmış olsa bile davacı bu karardan yararlanmayacaktır. Gerek davalı yerine üye alınması gerekse alınmaması halinde iade edilecek aidatlar bakımından ifa günü belli olup, kooperatifin temerrüde düşürülmesi için ayrıca ihtar gönderilmesine gerek bulunmamaktadır. Davalının istifası ile boşalan payının yeni ortağa tahsisi halinde derhal ödeme gerekir. Üyeliği sona eren diğer üyelerin payları yerine yeni üye alınması halinde davalıya derhal ödeme yapılamaz.
    Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 20.12.2009 tarihli genel kurul hazirun cetvelinde 306 numaralı ortak olarak davacının isminin gözüktüğü, 27.06.2010 tarihli genel kurul hazirun cetvelinde ise 306 numaralı ortak olarak Hacı Sarı"nın ismi yer alıp, davacının ismi bulunmadığından davacının yerine Hacı Sarı"nın ortak olarak alındığı, bu sebeple alacağın muaccel olduğu görüşü bildirilmiştir. Oysa 20.12.2009 tarihli genel kurul hazirun cetvelinin incelenmesinde, cetvelin 124. sırasında 308 numaralı ortak olarak davacı H.. B.."ın, 125. sırasında ise 306 numaralı ortak olarak H.S.."nın yer aldığı, buna göre davacının ortaklık numarasının 306 olmadığı, ayrıca davacı H.. B.. ile Hacı Sarı"nın aynı zamanda kooperatife üye oldukları anlaşılmıştır. Yine 27.06.2010 tarihli genel kurul hazirun cetvelinde 308 numaralı ortak olarak davacının ismi yer almadığı gibi, 308 numaralı ortaklığa kayıtlı bir üyenin de bulunmadığı görülmüş, böylelikle bilirkişinin davacının yerine yeni üye olarak Hacı Sarı"nın alındığına ilişkin tespitinin isabetli olmadığı anlaşılmıştır.
    Ayrıca Kooperatif Tip Anasözleşmesi"nin 13. maddesi "" Her ortak, hesap senesi sonundan en az bir ay önce yönetim kuruluna yazı ile başvurmak suretiyle ortaklıktan çıkabilir. Yönetim kurulu bu hükme uygun olarak yapılacak isteğe rağmen, yazılı başvurunun kooperatif kayıtlarına girişinden itibaren bir ay içinde kabulden kaçınırsa, ortak, çıkma dileğini noter aracılığı ile yönetim kuruluna bildirir. Bildiri tarihinden itibaren çıkma gerçekleşir."" hükmünü içermektedir.
    O halde mahkemece, davacının 308 numaralı ortaklığı ile ilgili istifasından sonra takip tarihi itibariyle yerine yeni üye alınıp alınmadığı belirlenip, yeni üye alınmamışsa, yukarıda açıklanan anasözleşmenin 13. maddesi uyarınca 21.12.2009 tarihinde istifa eden davacının istifası hesap senesinin sonundan en az bir ay önce yapılmadığından istifanın 2010 yılında gerçekleştiğinin kabulü ile takip tarihi itibariyle çıkma payı alacağının muaccel olup olmadığı tespit edildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi