MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Olası kastla öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs, kasten yaralama
HÜKÜM : Sanık ... için;
1) 5237 sayılı TCK"nun 81/1, 21/2, 62/1 maddeleri gereğince 16 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,
2) 5237 sayılı TCK"nun 81/1, 35/2, 29/1, 62/1 maddeleri gereğince 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,
3) 5237 sayılı TCK"nun 86/1, 87/1-c-d, 29/1, 62/1 maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına.
Sanıklar ... ve ... için; Kasten öldürme ve kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından ayrı ayrı beraatlerine.
Sanık ... için;
5237 sayılı TCK"nun 81/1, 35/2, 29/1, 62/1 maddeleri gereğince 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına.

TÜRK MİLLETİ ADINA

1- Hüküm, 17.10.2012 tarihinde verilmesine karşın, gerekçeli karar başlığında hüküm tarihinin 17.02.2011 olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak değerlendirilmiştir.
2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...’in mağdur...’ı kasten öldürmeye teşebbüs; sanık...’ın mağdur ...’i kasten öldürmeye teşebbüs, maktul ...’ı olası kasıtla öldürme ve mağdur ...’u kasten yaralama suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların nitelikleri tayin, takdir ve bozma nedeni saklı kalmak kaydıyla tahrike ilişkin cezalarını azaltıcı nedenlerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, sanıklar ... ve ...hakkında elde edilen delillerin hükümlülüklerine yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece beraatlerine karar verilmiş, incelenen dosyaya göre, bozmaya uyularak kurulan hükümlerde, eleştiri ve bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılanlar ... ve ... vekillerinin bir nedene dayanmayan; sanık ... müdafiinin sübuta, meşru savunmaya; sanık... müdafiinin temyiz dilekçesi ve duruşmalı incelemede, meşru savunmaya ve suç vasfına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
A- Sanık...’ın maktul ...’ı olası kasıtla öldürme suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ile sanıklar ... ve Nezir’in beraatlerine ilişkin hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA),
B- Sanık ..."in mağdur-sanık..."ı kasten öldürmeye teşebbüs; sanık...’ın mağdur-sanık ..."i kasten öldürmeye teşebbüs ve mağdur ...’u kasten yaralama suçlarından kurulan hükümler yönünden;
a) İlk haksız hareketin hangi taraftan kaynaklandığının tespit edilemediği, karşılıklı taş, sopa ve ateşli silahların kullanıldığı, sanık ...’in tabanca, sanık...’ın da av tüfeği ile ateş ederek birbirlerini raporlarında belirtildiği üzere yaşamsal tehlike geçirecek şekilde yaraladıkları, mağdur ...’un da yaşamsal tehlike geçirecek nitelikte yaralandığı olayda, ortaya çıkan zarar ve tehlikenin ağırlığı birlikte değerlendirildiğinde, sanıklar lehine tahrik hükümlerinin, üst sınırdan uygulanması gerektiği halde, yazılı şekilde alt sınırdan indirim yapılması suretiyle fazla ceza tayini,
b) Sanık ..."in, mağdur-sanık..."ı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hüküm yönünden;
Sanığın tabanca ile ateş etmek suretiyle, mağduru sağ fronto-parietal bölgesinden, beyin ödemi ve oluşan SAK sebebiyle yaşamsal tehlike geçirecek, vücudunun sol tarafı felç olacak ve yaşam fonksiyonlarını ağır (5.) derecede etkileyecek nitelikte kemik kırığı oluşacak şekilde yaraladığı olayda, mağdurdaki yaralanma sonucu meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı birlikte dikkate alındığında, teşebbüs nedeniyle 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören TCK.nun 35. maddesinin uygulanması sırasında, üst sınırdan ceza tayin edilmesi gerekirken yazılı şekilde 12 yıl hapis cezası verilmesi suretiyle eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), CMUK.nun 326/son maddesi uyarınca sanık ..."in ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkının korunmasına, 11/06/2014 gününde oybirliği ile karar verildi.
11/06/2014 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ..."in huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Avukat ..."nun yokluğunda 12/06/2014 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.