23. Hukuk Dairesi 2014/3539 E. , 2014/3263 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Erzurum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/01/2013
NUMARASI : 2012/596-2013/31
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı temsilcisi tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan gelen olmadığından incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkilinin 11.08.2003 tarihli yönetim kurulu kararıyla davalı kooperatife ödemesi gereken miktarı peşin olarak ödeyerek üye olduğunu, karar defterinde ve üyelik belgesinde belirtilen şartlarda bir adet daire satın aldığını, müvekkiline daire verilmediğini ve verilecek bir daire bulunmadığını ileri sürerek, dairenin tapusunun müvekkili adına tesciline, bu mümkün olmazsa dairenin değerinin, Yargıtay içtihatlarında belirtilen usulle hesaplamasının yapılarak faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı kooperatif temsilcisi, davacının yalnızca 20.000,00 TL ödemesinin olduğunu, bu para karşılığında davacıya daire verilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, 19.01.2012 tarihinde, ancak davacının ödediği miktarı isteyebileceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 20.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline dair verilen kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 2012/2954 Esas, 2012/4749 Karar sayılı ve 09.07.2012 tarihli ilamıyla, davacıya verilebilecek bir dairenin olup olmadığının tespiti, olmadığının anlaşılması halinde belirtilen ilkeler çerçevesinde yapılacak hesaplama sonucuna göre davanın sonuçlandırılması gerektiği belirtilerek bozulmasına karar verilmiş; bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş, tüm dosya kapsamına göre, davacının davalıya ödemesi gereken miktarı peşin olarak ödeyerek üye olduğu, davacıya tahsis edilebilecek bir dairenin bulunmadığı, dava konusu edilen dairenin değerinin 112.420,00 TL olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle, 112.420,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı temsilcisi temyiz etmiştir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 23. maddesi hükmü uyarınca, ortaklar hak ve yükümlülüklerde eşit konumdadırlar. Yönetim kurulu bu ilkenin dışına çıkmak istediği takdirde, bu hususu, genel kurul gündemine alarak, genel kurulun tartışmasına açıkça sunması gerekmekte veya genel kurulun yapılan uygulamayı açıkça ya da zımnen benimsemesi icap etmektedir. Bu nedenle, sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle ortaklığa
alınmadaki bu usule uyulmamışsa, böyle bir ortağın (devam eden inşaatların finansmanına katılımı için) aidat yükümlülüğü devam eder. Açıklanan usule uyulmuşsa, ortaklığa alınmadaki bu farklılık, ortaklığa alındıktan sonra üyelik aidatı istenmesini mümkün kılmaz ise de kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve altyapı giderlerinden ortağın sorumluluğu devam eder. Genel kurulca açık yetki verilmedikçe ya da benimsemedikçe 1163 sayılı Kanun"un 23. maddesine aykırı şekilde yönetim kurulunun diğer ortaklardan farklı statüde ortaklığa kabul kararı vermesine veya akçalı konularda bir ortağı farklı statüde konumlandırmasına geçerli hukuki sonuç bağlanamaz. Davacıdan uzunca bir süre inşaat finansmanı için aidat istenilmemişse, bilançolarda, hesap cetvellerinde, faaliyet raporlarında, genel kurullarda ve üye kayıt defterlerinde bu yönde bir borç kaydı yer almamışsa, davacının peşin bedelli ortak olduğunun kooperatifçe zımnen benimsendiği ve sadece genel yönetim ve altyapı giderlerinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir.
Bu durumda mahkemece, davalı kooperatifin 11.08.2003 tarihli yönetim kurulu kararı gözetilerek, davalı kooperatifin genel kurul tutanağı, yönetim ve denetim kurulu raporları, gelir gider cetvelleri ve bilançosu öncelikle davacı kooperatiften, temin edilemez ise ilgili Ticaret Sicil Memurluğu"ndan veya anasözleşmenin 41. maddesi uyarınca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Müdürlüğü"nden getirtilip taraflar arasında daha önce görülmüş Erzurum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/347 Esas ve 2009/250 Karar sayılı dava dosyasındaki bilgi ve belgelerle birlikte kooperatif hesap ve uygulamaları konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılıp, genel kurul kararı olmasa dahi, zımnen peşin bedelli ortak olarak benimsenip benimsenmediği, yani davacının ortaklık statüsü tam olarak tespit edildikten sonra gerektiğinde Dairemizin ilk bozma kararı da gözetilerek bilirkişiden, açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınarak oluşacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 28.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.