3. Hukuk Dairesi 2016/3015 E. , 2017/3421 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 21.03.2017 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davalı vekili gelmedi. Karşı taraf adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve taraflardan kimsenin gelmediği anlaşılmakla işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 11400670, 11400532 ve 11401029 tesisat numaralarıyla elektrik abonesi olduğunu, abonelik sözleşmesine aykırı olarak müvekkilinden kayıp kaçak bedeli altında tahsil edilen tutardan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava tarihinden itibaren abone tarihi ile sınırlı olmak üzere 10 yıl geriye dönük olarak 1.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 24.11.2015 tarihli dilekçesi ile istemini 50.141,46 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 3 abonelik bakımından toplam 50.141,46 TL kayıp kaçak bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, şantiye (ticarethane) abonelik sözleşmeleri çerçevesinde aboneden tahsil edilen kayıp kaçak bedelinin iadesi istemine ilişkindir.
İşin esasına geçilmesinden önce, davaya bakmakla görevli mahkemenin belirlenmesi gerekmektedir.
Temyize konu dava, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra, 30.01.2015 tarihinde açılmıştır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için, uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi"nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
./..
-2-
6335 Sayılı Kanun"un 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 5. maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 1.maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay"ca re"sen incelenir. Görevle ilgili konularda kazanılmış hak söz konusu olmaz.
Uyuşmazlık konusu elektrik abonelik gruplarının şantiye (ticarethane) olduğu ve bu nedenle davaya konu abonelik sözlemelerinin, davacı tarafın ticari işletmesiyle ilgili olduğu konusunda hiç bir tereddüt bulunmamaktadır.
Bu durumda, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili olarak açılan iş bu davada uyuşmazlık; ticari mahiyette olup, uyuşmazlığın çözümü Asliye Ticaret Mahkemesinin görevi içerisindedir.
Hal böyle olunca, mahkemece; uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, öncelikle yargı yerinde ayrı Asliye Ticaret Mahkemesi varsa görevsizlik nedeniyle HMK"nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine, ayrı Asliye Ticaret Mahkemesi yoksa davaya Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakılması ve 6100 sayılı HMK"nun 297/1-a maddesi uyarınca da kararın Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla verildiğinin hükümde gösterilmesi gerekirken, bu yön gözardı edilerek Asliye Hukuk Mahkemesi olarak davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
2-Bozma nedenine göre, sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.