20. Hukuk Dairesi 2016/14169 E. , 2017/10173 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve dahili davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ...(ölü) 15/04/1988 havale tarihli dilekçesi ile ...ilçesi, ...mahallesinde bulunan, tapuda, 1959 tarih 23, 24, 25, 26, 27 ve 31 sıra numaralarda kayıtlı taşınmazlarına davalılar tarafından müdahale edildiği iddiasıyla, müdahalelerinin önlenmesi istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında, yörede kadastro çalışmaları yapılmış ve ... ilçesi, ... mahallesi, 262 ada 15, 41, 30, 27 ve 20 parseller bahçe, 99 ve 89 parseller tarla vasfıyla, sırasıyla 437,53 m2, 941,21 m2, 1183,80 m2, 1621,57 m2, 3123,97 m2, 173,07 m2 ve 3331,06 m2 yüzölçümlü olarak, asliye hukuk mahkemesinde davalı olduğundan malik hanesi boş bırakılmak suretiyle 1993 yılında tespit tutanakları düzenlenerek, kadastro mahkemesine gönderilmiş, ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nce dava dosyası görevsizlik kararı ile kadastro mahkemesine devredilmiştir. Aynı yer 262 ada 14 parsel sayılı 476,63m2 yüzölçümlü olarak, bahçe vasfıyla ... adına, 262 ada 16 parsel sayılı 2137,46m2 yüzölçümlü olarak, tarla vasfıyla ... ve Kerim Keleş adına, 262 ada 93 parsel sayılı 715,76m2 yüzölçümlü olarak, ham toprak vasfıyla Hazine adına, 262 ada 13 parsel sayılı 417,80m2 yüzölçümlü olarak, bahçe vasfıyla ... adına ve 262 ada 96 parsel sayılı 1278,19m2 yüzölçümlü olarak, mezarlık vasfıyla ... adına tespit edilen, taşınmazlara ait kadastro tutanakları, kadastro mahkemesince, davalı hale getirilmiştir. Orman Yönetimi 262 ada 93 parselin orman vasfıyla Hazine adına tescili istemiyle ve gerçek kişi ... ise çekişmeli taşınmazlarda davalı kardeşleri ile birlikte kendisinin de hakkı bulunduğu iddiasıyla davaya katılmışlardır. Mahkemece, davacının davasının kısmen kabul kısmen reddine, 262 ada 13 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptali ile kadastro tespit tutanağındaki vasıf ve yüzölçümü dikkate alınarak ölü ... mirasçıları ... ve arkadaşları adına hisseleri oranında, 262 ada 20 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptali ile kadastro tespit tutanağındaki vasıf ve yüzölçümü dikkate alınarak ölü ...mirasçıları ... ve arkadaşları adına hisseleri oranında, 262 ada 27 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptali ile kadastro tespit tutanağındaki vasıf ve yüzölçümü dikkate alınarak ölü ...mirasçıları ... ve arkadaşları adına hisseleri oranında, 262 ada 30 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptali ile kadastro tespit tutanağındaki vasıf ve yüzölçümü dikkate alınarak ölü ...mirasçıları ... ve arkadaşları adına hisseleri oranında, 262 ada 89 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptali ile kadastro tespit tutanağındaki vasıf ve yüzölçümü dikkate alınarak ölü ...mirasçıları ... ve arkadaşları adına hisseleri oranında, 262 Ada 99 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptali ile kadastro tespit tutanağındaki vasıf ve yüzölçümü dikkate alınarak ölü ...mirasçıları ... ve arkadaşları adına hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline, 262 Ada 15 parsel sayılı taşınmazın, kadastro tespit tutanağındaki vasıf ve yüzölçümü dikkate alınarak ölü Paşa Yılmaz mirasçıları ... ve arkadaşları adına hisseleri oranında, tapuya kayıt ve tesciline, 262 Ada 96 parsel sayılı taşınmazın, kadastro tespit tutanağındaki vasıf ve yüzölçümü dikkate alınarak tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline, 262 Ada 93 parsel sayılı taşınmaz yönünden, müdahil Orman Yönetimi"nin talebinin kabulüne, kadastro tespit tutanağındaki yüzölçümü ve Orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, 262 Ada 16 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağındaki vasıf ve yüzölçümü dikkate alınarak ... ve arkadaşları adına hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline, 262 Ada 41 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın feragat sebebiyle reddine, malik hanesi boş bırakılan kadastro tespit tutanağındaki vasıf ve yüzölçümü dikkate alınarak ... mirasçıları ... ve arkadaşları adına hisseleri oranında, tapuya kayıt ve tesciline, 262 Ada 14 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın feragat sebebiyle reddine, ... adına tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından dava konusu 262 ada 13, 20, 27, 30, 89 ve 99 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ve dahili davalı Hazine vekili tarafından aleyhlerine karar verilen taşınmazlar yönünden temyiz edilmiştir. Mahkemece, dahili davalı Hazinenin temyiz dilekçesi, süresinden sonra yapıldığı gerekçesi ile temyizin reddine karar verilmiş, temyizin reddine ilişkin verilen ek karar Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde, dava tarihinden önce, 2896 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 21/10/1985 tarihinde ilan edilen sınırlandırma dışı kalan ormanların kadastrosu ve 2/B uygulaması, 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 01/09/2014 tarihinde ilan edilen 2/B uygulaması ve dava tarihinden sonra yapılıp 15/11/1993-15/12/1993 tarihleri arasında ilan edilen arazi kadastrosu vardır. Mahkemece davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları temyiz süresi geçtiğinden ret edilmişse de, davalı Hazine kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekille takip edilen davalarda asile yapılan tebligat geçersiz olduğundan... Kadastro Mahkemesinin 2013/6 Esas- 2014/158 sayılı dosyasındaki temyiz dilekçesinin süreden reddine ilişkin 18.11.2014 tarihli ek kararının kaldırılarak davalı Hazinenin de temyiz itirazlarının incelenmesine karar verilmiştir.
Dava Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan meni müdahale davası olup dava konusu taşınmazlar hakkında kadastro tutanağı düzenlendiğinden dava dosyası kadastro mahkemesine devredilmiş olup davada 3402 sayılı Kadastro Kanununun 30/2 koşulları mevcut olduğundan gerçek hak sahibinin mahkemece resen araştırılıp doğru sicil oluşturulması zorunlu olup bu yasa hükmü dikkate alınmayarak dava konusu iki taşınmaz hakkında feragatten ret kararı verilmesi ve sadece üç taşınmaz hakkında orman araştırması yapılıp diğer taşınmazlar hakkında araştırma yapılmaması da hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.O halde mahkemece, öncelikle yörede yapılan orman kadastro çalışmalarıyla ilgili işe başlama, işi bitirme, çalışma ve ilân tutanakları ile kenarlaştırılmış orman kadastro paftası ile eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisi ve bir ziraat mühendisi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte; kesinleşmiş orman kadastrosu, varsa aplikasyon ve 2/B madde haritaları ile tapulama paftası ölçekleri denkleştirilip birbiri üzerine
aplike edilerek değişik açı ve uzaklıklarda olan, en az 6 ya da 7 orman tahdit sınır (OTS) noktası görülecek biçimde dava konusu taşınmazların ve komşu taşınmazların orman kadastrosu ve aplikasyon hattına göre konumu, orman kadastro haritasındaki sınır noktaları ile varsa aplikasyon haritasındaki sınır noktaları kadastro paftası üzerinde ayrı renkli kalemlerle çizilmek suretiyle kendilerinden müşterek imzalı krokili rapor alınıp dosyaya konulmalı, taşınmazlar orman kadastro sınırları dışında ise; çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planında ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritası ve hava fotograflarının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve hava fotografları ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte memleket haritaları ve hava fotoğrafları üzerinde gösterecekleri ve asliye hukuk mahkemesindeki men"i müdahale davasının açıldığı tarihten 15 - 20 yıl önce çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler dava konusu taşınmazlar ile çevresine uygulanıp, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazların niteliği, üzerindeki ağaçların yaşı, cinsi, kapalılık oluşturup oluşturmadıkları ve tasarruf sınırlarının bulunup bulunmadığı yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.Taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, gerçek hak sahibinin belirlenebilmesi amacıyla mahallinde yaşlı, tarafsız yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan bölgede ikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle, aynı yöntemle gösterilecek taraf tanıkları, fen ve ziraat mühendisleri huzuruyla dinlenmeli; davacıların dayandıkları tapu kayıtları ile davalıların dayandıkları kaymakamlık men kararları keşif sırasında uygulanmalı yine yerel bilirkişiler ve tanıklardan zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl süreyle ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar (gerçek kişiler) yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; taşınmazın ilk maliki, intikali ve tasarrufu hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı belirlenip, bu yolda taşınmazın niteliğiyle ilgili ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, teknik bilirkişiye keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanarak, bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, gerçek kişiler adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usûl ve kanuna aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... ve Hazine vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 05/12/2017 günü oy birliği ile karar verildi.