
Esas No: 2017/1341
Karar No: 2017/10187
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/1341 Esas 2017/10187 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle, müvekkillerinin ... Konakları Sitesi 3-16-17 nolu bağımsız bölümleri 05.09.2008 tarihinde satın aldıklarını, taşınmazlara ait aidat borçlarının bulunduğu gerekçesi ile 01.07.2006 tarihi ve sonraki tarihli aidatların ve faizlerinin ödenmesi istemi ile müvekkilleri aleyhine icra takibine girişildiğini, müvekkilinin, maliki olduğu bağımsız bölümün icraen satışı aşamasında icra dosyasından haberi olmakla gayrimenkulün satışını engellemek için 54.890,00.-TL borcu ödemek zorunda kaldıklarını, aidat borcu sebebiyle yapılan icra takibinin kanuna aykırı olduğunu, müvekkilinin önceki dönem aidat borçlarından sorumlu olmadığını, müvekkillerinden tahsil edilen 3.310,00.-TL"nin kayıtlara geçirilip geçirilmediğinin bilinmediğini ileri sürerek, davanın belirsiz alacak davası kabul edilerek şimdilik 2.000,00.-TL"nin ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 05/06/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkemece; davanın davacının fazla ödediği aidat bedellerinin iadesi istemine ilişkin alacak davası olduğu, Kat Mülkiyeti Kanunu gereği yöneticilerin kat malikleri kuruluna hesap vermekle yükümlü oldukları, Yargıtayın yerleşik içtihatlarında da yer aldığı üzere; genel giderler nedeniyle alacaklı olduğunu iddia eden kat malikinin bu davasını tüm kat maliklerine karşı açması gerektiği, davalının takibin açıldığı tarihte sitede yönetici olduğu, kat maliklerinin vekili gibi hareket ettiği ancak şahsi sorumluluğunun bulunmadığı, icra takibinden sonra sitede birden fazla genel kurul toplantısı yapılıp yeni yönetimler oluşturulduğu, genel giderlere ilişkin alacak davalarının takibin açıldığı dönemde yöneticilik yapan davalıya karşı yöneltilemeyeceği sonuç ve kanaatiyle, davacının davasının husumet nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava; Kat Mülkiyeti Kanunundan Kaynaklanan, kat malikinin icra tehditi altında fazla ödediği aidat bedellerinin iadesi istemine ilişkin alacak davasıdır.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 124. maddesinin üçüncü fıkrası "...maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir." hükmünü, aynı maddenin dördüncü fıkrası ise "Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir." hükmünü içermektedir. Davacı davasını, ... Konakları Sitesi Kat Maliklerini Temsilen" açmış olmakla, davanın açıldığı tarih itibariyle, siteyi temsilen sitenin hali hazırdaki yönetimine dava ihbar edilip işin esasına girilerek davanın çözümlenmesi gerekirken, davacının temsilde hata yapması nedeniyle, husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 06/12/2017 günü oybirliği ile karar verildi.