20. Hukuk Dairesi 2016/6545 E. , 2017/10205 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, ... köyü 117 ada 2 (eski 49) sayılı parselin (1909 m²) 2007 yılında yapılan ve 22.04.2008 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B çalışmasında, Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığını bildirerek davalı adına kayıtlı tapunun iptalini ve Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmekle Dairenin 11/05/2010 gün ve 2629 E. - 6215 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “...çekişmeli taşınmaz hakkında Hazineye husumet yöneltilmeden açılan dava sonunda, orman incelemesi dahi yapılmadan o günkü mevzuat gereği Tarım Bakanlığı görüşüne göre Orman Yönetiminin davasının reddine karar verilmiştir.Hazine tarafından açılan şimdiki davanın konusu ise çekişmeli taşınmazın kesinleşen 2. madde alanında kalan bölümünün davalı gerçek kişi adına olan tapu kaydının iptalidir. Dava dilekçesindeki açıklamalar ve eklenen belgeler dikkate alındığında, davanın; çekişmeli taşınmazın öncesi itibarıyla orman sayılan, kamu malı niteliğindeki yerlerden olduğu, özünde kamu malı olan taşınmazın bu niteliği gözönünde bulundurulmadan özel mülk olarak davalı kişiler adına yolsuz oluşturulan tapu kaydının (tescilin) hukukî dayanaktan yoksun ve yolsuz tescil durumunda olması nedeniyle iptali gerektiği konusunda açıldığının kabulü zorunludur. Bu durumda Hazine yönünden kesin hüküm oluştuğundan söz edilemez. Mahkemece yapılan keşif sonunda taşınmazın 2/B madde sahasında kaldığı da belirlenmiştir.
O halde, çekişmeli taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanununun 7/1. maddesi "Devlet ormanları ile evvelce sınırlaması yapılmış olup da, herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırlarının tayini ve tespiti orman kadastro komisyonlarınca yapılır." hükmü gereğince yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulama sınırları içinde kaldığı, davacı Hazine, genel arazi kadastrosundan önceki hukukî sebeplere değil, kadastrodan sonraki hukukî nedenlere dayanarak iptal ve tescil istediğinden, somut olayda 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesi hükümlerinin uygulama olanağının bulunmadığı, yolsuz tescil niteliğindeki tapu kaydının malikine mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve TMK’nın 1026. (EMK. 934 - İsviçre 976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, TMK"nın 1023. (EMK.931 - İsviçre MK.974) maddesindeki "iyi niyetle edinme" kuralının da uygulanamayacağı, davalı taşınmazı satın almışsa ve koşulları varsa sebepsiz zenginleşme kurallarına göre taşınmazı kendisine satanlardan satış bedelini geri alabileceği gözönünde bulundurularak taşınmazın bilirkişi raporlarında belirtildiği şekilde 2/B uygulaması kapsamında kalan bölümünün tapu kaydının iptaline, 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanunla değişik 11/4. maddesi gereğince hali hazır niteliği ile kaydında “6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince orman rejimi dışına çıkartılan yer” belirtmesi de yapılarak Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir” denilmiştir.Mahkemece bozma kararına uyulmasının ardından davanın kabulüne, çekişmeli 117 ada 2 sayılı parselin Orman Yüksek Mühendisi ..."in 20.07.2009 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilip kırmızı renge boyanan 700,34 m²"lik bölümün tapusunun iptali ile "6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince orman rejimi dışına çıkartılan yer" olarak Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı Hazine vekili 11/03/2016 tarihli temyiz dilekçesinde hükmün (A) harfi ile gösterilen 2/B vasfındaki 700,34 m²"lik kısmına ilişkin davanın takibinden vazgeçildiğini belirtmiş, (B) harfi ile gösterilen ve tahdit sınırları içerisinde kalan yerle ilgili hüküm kurulmamasının hatalı olduğu gerekçesiyle hükmü temyiz etmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1963 yılında yapılıp kesinleşen arazi kadastrosu ile 2005 yılında 2859 sayılı Kanuna göre yapılan pafta yenileme çalışması vardır.
1) Davacı Hazinenin taşınmazın (B) harfli bölümüne yönelik temyiz itirazları incelendiğinde; gerek dava dilekçesi, yargılama safhası gerek Dairenin bozma kararında açıkça belirtildiği üzere dava, Hazine tarafından çekişmeli taşınmazın kesinleşen 2/B kapsamında kalan bölümünün tapu kaydının iptali ve Hazine adına tapuya tescili istemiyle açılmış olup, taşınmazın kesinleşen tahdit sınırları içinde kalan bölümüne yönelik olarak Hazine tarafından açılmış bir dava, talep olmayıp mahkemece taleple bağlılık kuralı gereğince sadece taşınmazın 2/B kapsamında kalan bölümüne ilişkin karar tesis edilmiş olması usûl ve kanuna uygun olduğundan, (B) harfli bölüme yönelik Hazinenin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Davacı Hazinenin taşınmazın (A) harfli bölümüne yönelik temyiz tirazlarına gelince; mahkemece, taşınmazın bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısmının davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı Hazine adına 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince orman rejimi dışarısına çıkarılan yer betimlemesi de yapılarak tapuya kayıt ve tesciline karar verilmişse de davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde 6292 sayılı Kanun gereğince hükmün (A) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik davanın takibinden vazgeçtiklerini bildirmiştir. O halde; mahkemece, 6292 sayılı “Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun"un davaya etkisinin ve davacı Hazine vekilinin vazgeçme talebinin değerlendirilerek oluşacak sonuç çerçevesinde hüküm kurulmalıdır.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.SONUÇ : 1) Yukarıda birinci bentde gösterilen nedenlerle; davacı Hazinenin hükmün (B) harfli bölümüne yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının REDDİNE,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı Hazinenin hükmün (A) harfli bölümüne yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 06/12/2017 günü oy birliği ile karar verildi.