Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2758
Karar No: 2019/4861
Karar Tarihi: 21.10.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/2758 Esas 2019/4861 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, davalıya hizmet vermiş ve borcunu ödemediği için icra takibi başlatmıştır. Davalı itiraz etmiştir. Mahkeme, defterlerini ibraz etmeyen davalının itirazını kabul etmemiş ve takibin devamına karar vermiştir. Ancak, yargıtay Daire ve Hukuk Genel Kurulu kararlarına uygun şekilde yapılan yargılamada, davacı tarafından yapılan mal tesliminin ayıpsız olduğuna yemin edilmesi istenmiş, ancak bu beyan reddedilmiştir. Sonuç olarak, dava kabul edilmiştir.
Kanun maddeleri: İş Kanunu, Madde 2, Borçlar Kanunu Madde 132.
19. Hukuk Dairesi         2018/2758 E.  ,  2019/4861 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, davacının galvaniz üretimi ve kaplaması işi ile iştigal ettiğini, davalı şirkete hizmet verdiğini, davalının borcunu ödememesi sebebiyle hakkında icra takibi başlatıldığını, takibe davalı tarafından itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptali ile % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, cevap dilekçesi vermemiş, yargılama aşmasında davacının taahhüdünü sözleşmeye uygun yerine getirmediğini, kapakların deforme olmuş şekilde teslim edildiğinin 26/10/2009 tarihli yazı ile davacıya bildirildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama neticesinde, davalının ihtarlı tebligata rağmen defterlerini ibraz etmediği, davacının defterlerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda dava konusu faturanın defterlerde kayıtlı olduğunun, faturaya konu malların davacı tarafından düzenlenen 13/10/2009 tarihli sevk irsaliyesi ile davalıya teslim edildiğinin, sevk irsaliyesinde teslim alan ve teslim eden kısımlarının imzalı olduğunun, faturaya 8 gün içinde itiraz edilmediğinin tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin 8.765,04 TL üzerinden takip tarihinde itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte takipteki diğer koşullarla devamına, davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 07.05.2013 tarih 2013/4593 Esas 2013/8326 Karar sayılı ilamıyla davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra ‘Davalının delil listesinde yemin deliline de dayanılmış olup, mahkemece davalı yana yemin teklif etme hakkı hatırlatılıp, varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir’ gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, mahkemece direnme kararı verilmesi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 24.05.2017 tarih 2017/19-1633 Esas 2017/1013 Karar sayılı ilamı ile ‘Somut olayda davacı icra takibine konu faturalarda yazılı olan malların davalıya teslim edildiğini ileri sürmüş, davalı ise akdi ilişkiyi kabul etmiş ancak kendisine teslim edilen malların ayıplı olduğuna dair davacıya bildirimde bulunduğunu iddia etmiştir. Bu durumda, ayıp ihbarının yapıldığını ispat yükü davalı taraftadır. Davalı davacıya ihbarda bulunduğunu yazılı bir delil ile kanıtlayamamıştır. O halde, davalı tarafından ayıp ihbarı yapıldığının ispatı için yazılı delil sunulmayan davada "yemin" deliline dayanılmış olduğundan mahkemece, ayıp ihbarı yapıldığının kanıtlanması amacıyla davacıya yemin önerme hakkının bulunduğu davalıya hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gereklidir. Hal böyle olunca, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına, bozma ilamında gösterilen ve yukarıda açıklanan ilave nedenlerle uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır’ gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalı vekiline ayıp ihbarı yapıldığının kanıtlanmasına yönelik yemin metnini hazırlayıp ibraz etmek üzere süre verildiği, davalı vekili tarafından ibraz edilen yemin metni uyarınca davacı şirket yetkilisi hazır edildiği 14/03/2018 tarihli celsede alacak talebine konu galvaniz işinin kullanılabilir ve ayıpsız olarak teslim ettiğine dair yemin ettiği, ayıp ihbarının yapıldığına ilişkin hususları kabul etmediği ve yemin metninde ""üründe hasar olduğu ve kullanılmaz halde yapıldığına ilişkin şikayet üzerine"" kısımlarını kabul etmediğinin anlaşıldığı, bu hali ile yemin teklif eden tarafın iddia ettiği ayıp ihbarının mevcut olmadığının ispat edilmiş olduğu ve bu durumun kesin delil niteliğinde olduğu, faturaya konu malların davacı tarafından düzenlenen 13/10/2009 tarihli sevk irsaliyesi ile davalıya teslim edildiği, sevk irsaliyesinde teslim alan ve teslim eden kısımlarının imzalı olduğu, faturaya 8 gün içinde itiraz edilmediğinin tespit edildiği, bu hali ile davacının takibe konu alacak talebinde haklı olup davalı itirazının yerinde olmadığı anlaşılmakla; davanın kabulüne, davalı yanın itirazın iptaline, takibin 8.765,04 TL üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte takipteki diğer koşullarla aynen devamına, davalı aleyhine %40 icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, Dairemiz bozma kararına karşı verilen direnme kararı Hukuk Genel Kurulu’nun 24.05.2017 tarihli kararıyla bozulmuştur. Bozma kararında, davalının davacıya süresi içinde ayıp ihbarı yaptığı vakıasını ispat için yemin teklifinde bulunma hakkının hatırlatılması gerektiği bozma sebebi olarak gösterilmiştir. Mahkemece esasen uyulması zorunlu olan Hukuk Genel Kurulu kararına uyulmuş ve davalıya yemin metni hazırlaması için süre verilmiş, davalının hazırladığı yemin metnine göre davacı temsilcisinden 14.03.2018 tarihli celsede yeminli beyan alınmıştır. Ancak yeminli beyan davalının ispat etmesi gereken vakıaya göre alınmamıştır. Davalının ispat etmesi gereken vakıa ‘davalının davacıya süresi içinde ayıp ihbarında bulunduğu’ vakıasıdır. Mahkemece, yemin sorusu bu şekilde hazırlanmalıdır. Uygulamada çokca yapılan yemin teklif eden kişinin yemin sorusunu da hazırlaması uygulaması muhakeme sırasında yanlışlık ve zorluklara neden olmaktadır. Yemin teklif edenin hazırladığı yemin metni mahkemeye bir teklif niteliğindedir. Yemin sorusu mahkemece resen ve özenli bir şekilde hazırlanıp yemin teklif eden tarafa yemin sorusunun ispat etmek istediği vakıaya uygun olduğu yönünde beyanı alındıktan sonra, yemin sorusu ve yeminin önemi açıklanarak usulen yemini yaptırılıp yemin edecek kişi vakıa hakkında yemin etmelidir.
    ‘Hakim ilk önce yemin konusunu (formülünü, sorusunu) tespit eder. Yemin teklif eden taraf, hangi vakıa hakkında yemin teklif ettiğini bildirir; yemin konusunu (sorusunu) ise hakim tespit eder. Hakimin tespit ettiği yeminin konusunun yemin teklif eden tarafın teklifine uygun düşüp düşmediğini denetlemek için yemin teklifinin taraflar bakımından olan öneminden dolayı, yemin konusunun duruşma tutanağına yazılması ve okunarak yemin teklif edene imza ettirilmesi uygun olur (m.154/3-ç;Yönetmelik m.211). Yemin edecek taraf, yemin konusunun yeterli açıklıkta olmadığını ileri sürerse, hakim, karşı tarafın görüşünü aldıktan sonra derhal bu konuda kararını verir. Bundan sonra hakim, yeminin icrasından önce yemin edecek tarafa, hangi konuda yemin edeceğini açıklar, yeminin anlam ve önemini anlatır ve yalan yere yemin etmesi halinde cezalandırılacağı (TCK m.275) hususunda dikkatini çeker (m.233/2). Daha sonra hakim, ‘size sorulan sorular hakkında, gerçeğe uygun cevap vereceğinize ve hiçbir şey saklamayacağınıza namusunuz, şerefiniz ve kutsal saydığınız bütün inanç ve değerler üzerine yemin eder misiniz ?’ diye sorar. O taraf da ‘Bana sorulan sorular hakkında gerçeğe uygun cevap vereceğime ve hiçbir şey saklamayacağıma namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum demekle yemin eda etmiş sayılır (m.233/4). Yemin edecek tarafın, yukarıdaki yemin formülünü aynen tekrarlaması gerekir. Mahkeme ve taraflar, m.233/4’de yazılı olan bu yemin formülünü değiştiremez ve ona ekleme yapamazlar (BKZ: Prof. Dr. Baki KURU istinaf sistemine göre yazılmış Medeni Usul Hukuku s. 291-292 )
    Somut olaya gelince, yemin sorusu yukarıda belirtildiği gibi ‘davalının davacıya süresi içinde ayıp ihbarında bulunduğu vakıasına’ ilişkin olup, davacı yeminli beyanında davalının kendisine süresi içinde ayıp ihbarında bulunduğunu kabul etmezse davanın kabulüne, ayıp ihbarında bulunduğunu kabul ettiği takdirde, mahkemece bu kere ayıp ihbarı yapılan malın gerçekten ayıplı olup olmadığı yönünde tarafların delillerinin toplanarak tahkikat tamamlanmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
    SONUÇ: Yukarıda anlatılan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 21/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi