Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2736
Karar No: 2019/2375

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/2736 Esas 2019/2375 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2018/2736 E.  ,  2019/2375 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı 21.08.2013 tarihli dilekçe ile Hazine tarafından açılan dava sonucu ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/452 E. - 2004/89 K. sayılı kararıyla paydaşı olduğu 2216 parsel sayılı taşınmazın 990 m² yüzölçümlü kesiminin kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı gerekçesiyle tapu kaydının iptal edilip sicilden terkin edilmesine karar verildiğini, kararın temyiz incelemesinden geçerek 26.01.2005 tarihinde kesinleştiğini, tapunun iptal edilmesi sebebiyle zararının oluştuğunu, kıyıya terk edilen bölümün terk tarihindeki mahkemece belirlenecek gerçek değerinin Hazineden tahsil edilmesi gerektiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutup şimdilik 1.000.-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle Hazineden alınarak tarafına verilmesi istemiyle dava açmıştır. Daha sonra 25.09.2014 havale tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesiyle toplam 82.500.-TL tazminatın Hazineden tahsili isteğinde bulunmuştur.
    Davalı Hazine; davanın 1 yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmadığını, kıyıların özel mülkiyete konu olamayacağını, Hazinenin kusursuz sorumluluğundan söz edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; davacı ile dava dışı kişiler adlarına paylı mülkiyet üzere tapuda kayıtlı 2216 parsel sayılı 2.004 m² yüzölçümlü taşınmazın Hazine tarafından açılan dava sonucu 990 m² yüzölçümlü kesiminin tapu kaydının iptaline karar verildiği, Hazinenin kusursuz sorumluluğun bulunduğu gerekçesiyle kıyı kenar çizgisi içinde kalan bölümün 2014 yılı itibariyle belirlenen değerinden davacının 1/3 payına karşılık gelen toplam 82.500.-TL tazminatın 1000.-TL"sinin dava tarihinden itibaren, 81.500.-TL"sinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 10/05/2016 gün ve 2015/2593 E. - 5297 K. sayılı ilâmıyla bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “...Mahkemece yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hükme yeterli değildir. mahkemece hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın ekonomik özelliklerine göre keşif tarihindeki (2014 yılındaki) gerçek değeri belirlenmiş, emsal incelemesi yapılmamış, mahkemece de taraflara emsal bildirmek üzere süre verilmemiş, çekişmeli taşınmazın imar durumu ve Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri ilgili Belediye Başkanlığından sorulmamıştır.
    Tapusu iptal edilen taşınmazın belediye sınırları içinde bulunduğu, belediye hizmetlerinden faydalandığı, arsa niteliğinde olduğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı gibi mahkemenin kabulü de bu yönde olduğundan, gerçek zararın, tapu iptal kararının kesinleşme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunlu iken, mahkemece değerlendirme tarihi keşif tarihi olarak kabul edilerek belirlenen tazminata göre hüküm kurulması doğru değildir.
    Bu nedenle, mahkemece arsa niteliğinde bulunan dava konusu taşınmaza yönelik olarak, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerektiğinden, taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve değerlendirme tarihi olan 26.01.2005 tarihinden önce ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için olanak tanınması, gerekli görülürse re"sen emsal getirtme yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için konunun uzmanı bilirkişilerden yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu vasıtasıyla keşif yapılarak, denetlemeye olanak veren bilimsel verileri içeren, emsal ile dava konusu taşınmazların eksik ve üstün yönlerinin karşılaştırıldığı rapor alınması, alınan emsal ile çekişmeli taşınmaza ait Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden istenip, dava konusu taşınmazın, emsal taşınmazlara göre üstünlük oranı yönünden bilirkişi kurulu raporu da denetlenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulmuş, yapılan yargılama sonucu mahkemece; 82.500,00 TL alacağın 1.000 TL"sinin 29/07/2013 dava tarihinden bakiye 81.500 TL"sinin 25/09/2014 ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya ödenmesine, davalı ... Belediyesine ilişkin davanın tefrik edildiği, iş bu davadan taraf sıfatının bulunmadığı anlaşılmakla ...Belediyesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi sebebiyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir
    ... ili, ...ilçesi, Sultanköy köyü, Kovalık mevkii 2216 parsel sayılı 2.004 m² yüzölçümündeki tarla cinsli taşınmazın davacı ... ve dava dışı kişiler adlarına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, Hazine tarafından açılan dava üzerine ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/452 E. - 2004/89 K. sayılı kararıyla 2216 parsel sayılı taşınmazın 990 m² yüzölçümlü kesiminin kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı gerekçesiyle tapu kaydının iptal edilip sicilden terkin edilmesine karar verildiği, temyiz incelemesinden geçerek 26.01.2005 tarihinde kesinleştiği, davacının 21.08.2013 tarihinde temyize konu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
    Mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen, bozma kararının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki, hükmüne uyulan bozma kararında, taşınmazın değerinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan değerlendirme tarihine en yakın emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle tazminat miktarının belirlenmesi gerektiğine değinilmesine rağmen mahkemenin hükmüne esas aldığı bilirkişi raporundaki somut emsallerin satış tarihi (1988 ve 1991), değerlendirme tarihinden oldukça uzak satışlardır.
    Bundan başka, bilirkişiler tarafından emsal taşınmazlar ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerine ilişkin soyut değerlendirmelerle bedel belirlenmiş, asıl raporda dava konusu taşınmazın emsallere göre 1,6 kat, ek raporda ise 2 kat değerli kabul edilmesinin çelişki olduğu nazara alınarak bu çelişkinin sebebi üzerinde durulmamış, giderilmeye çalışılmamış, bilirkişi raporunda somut emsal olarak alınan taşınmazların imar durumu, çekişmeli taşınmaz ile emsal alınan taşınmazlarda ... kesintisi yapılıp yapılmadığı, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerlerinin belediyeden sorulmadığı, emsal alınan taşınmaza ait satış akit tablosu tapu müdürlüğünden getirtilmediğinden bilirkişi raporu da denetlenememektedir. Bu durumda somut olayda davaya konu taşınmazın değerinin yöntemine uygun şekilde tespit edildiği söylenemez.
    O halde sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, taraflara dava konusu taşınmaza mümkünse aynı beldeden ve değerlendirme tarihi olan 2005 yılından önceki yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınmalı, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmeli, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın
    ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili belediye başkanlığı ve tapu müdürlüğünden sorulmalı, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, imar planının ölçeği ve onaylama tarihi ile dava konusu taşınmazın emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından re"sen belirlenen emlak vergisine esas metrekare değeri ilgili belediye başkanlığından ayrı ayrı sorularak ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılıp dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu taşınmazın değeri belirlenip oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 08/04/2019 günü oy birliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi