Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2093
Karar No: 2019/2377

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/2093 Esas 2019/2377 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2018/2093 E.  ,  2019/2377 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi ..., ... Yönetimi, ..., ... ve ... mirasçısı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ... ili, ... ilçesi, ... köyü 105 ada 2, 225 ada 4, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14 ve 15, 226 ada 28, 29 ve 30 parsel sayılı taşınmazlar, asliye hukuk mahkemesinde davalı olduğundan malik hanesi boş bırakılarak kadastro mahkemesine devredilmişlerdir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacıların davasının kısmen kabulü ile 105 ada 2 sayılı parselin (A) harfli 11.600 m² kısmının ..., (C) harfli 10.000 m² bölümünün ..., (B) harfli 11.400 m² kesimin ise ... mirasçıları, 225 ada 4 sayılı parselin (B) harfli 11.500 m² kesiminin ..., (A) harfli 11.300 m² kesiminin ... niteliği ile ..., 225 ada 12 sayılı parselin (A) harfli 33.200 m² (C) harfli 39.200 m² kesimin ... niteliği ile ..., (B) harfli 5.500 m² kesimin ..., 225 ada 11, 13 ve 29 sayılı parselin ... mirasçıları, 225 ada 15 sayılı parselin ... niteliği ile ..., 225 ada 10 ve 14 sayılı parsellerin ..., 225 ada 7 sayılı parselin ..., 8 sayılı parselin ..., 9 sayılı parselin ..., 226 ada 28 sayılı parselin ..., 30 sayılı parselin ise ... adlarına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi, ... ve arkadaşları ile davalı ... tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 25/12/2001 gün ve 2001/8770 E. – 10030 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “...uzman ... bilirkişi raporuna göre, 225 ada 15 sayılı parselin tamamı ile 225 ada 12 sayılı parselin (A) harfli 33.200 m², (C) harfli 39.200 m² kesimlerin, 225 ada 4 sayılı parselin (A) harfli 11.300 m² bölümün ... sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığından davacı ... ve arkadaşları ile davalı ...’ün tüm temyiz itirazları reddedilerek ... Yönetiminin itirazlarının kabulü ile davada 3402 sayılı Kanunun 30/2. madde şartları bulunduğundan Hazinenin davaya dahil edilerek, husumetin yaygınlaştırılması ve 225 ada 4 parsel sayılı taşınmazın (B) harfli 11.500 m² kesimin ... sayılan yerlerden olduğunun kabulü ile taşınmazın tamamının ... niteliğinde ... adına tescilinin gerektiği, 105 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ise ... sayılmayan yerlerden olduğu, uzman ... bilirkişisi ve fenci bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve krokilerde 225 ada 14 parsel sayılı taşınmazın tamamına ilişkin sulh ceza mahkemesinin 1984/43 E. - 1985/444 K. sayılı kararı ile ... hakkında taşınmazın ... sayılmayan yerlerden olduğundan bahisle beraatine karar verildiği, 12 sayılı parsel yönünden ise sulh ceza mahkemesinin 1984/42 E. - 1986/595 K. sayılı kararı ile 5.400 m² kesimin ... sayılmayan yerlerden olduğuna dair ... hakkında beraat kararı bulunduğu, 9 sayılı parselin 6.200 m² bölümüne yönelik ise Sulh Ceza Mahkemesinin 1986/266 E. - 1989/30 K. sayılı kararı ile Akif ... ... hakkında
    açılan davada ... sayılmayan yerlerden olduğundan dolayı beraat kararı verildiği, ilgili taşınmazlar yönünden sulh ceza mahkemesinin ... sayılmayan yerlerden olduğuna dair beraat kararlarının ... Yönetimini bağlayacağı, çekişmeli taşınmazların malikhaneleri açık bırakılarak tutanakları düzenlendiğine göre, 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi uyarınca gerçek hak sahibinin mahkemece re"sen araştırılması ilkesi gereğince dava konusu 225 ada 7, 8, 10, 11 ve 13 sayılı parseller ile 226 ada 28, 29 ve 30 parsel sayılı taşınmazların tamamı, 9 sayılı parselin 6.200 m² bölümü dışında kalan kesimi yönünden usulünce ... araştırılması yapılması, 226 ada 28, 29 ve 30 parsel sayılı taşınmazların tesbit tutanağından belirtilen 17 nolu vergi kaydının getirtilerek keşifte uygulanması, dava konusu taşınmazlara uyduğu ve vergi kaydının değişebilir sınırları içerdiği, sınırda da ... bulunduğu takdirde miktarı ile geçerli kapsamının tayin olunması, asıl taşınmazın kapsamı ... veya ormandan açma değilse, miktar fazlasının sınırda bulunan ormandan açma yapılarak oluştuğunun kabul edilmesi,
    Belirtilen 225 ada 7, 8, 10, 11 ve 13 sayılı parseller ile 226 ada 28, 29 ve 30 parsel sayılı taşınmazların tamamı, 9 sayılı parselin 6.200 m²’lik kesimi dışında kalan bölümü yönünden açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu taşınmazların ... sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde yukarıda belirtilen taşınmazlar ile 105 ada 2 ve 225 ada 14 sayılı parselin tamamı, 12 sayılı parselin 5.400 m² kesimin 9 sayılı parselin de 6.200 m² bölümü yönünden bu kez zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması,
    Kabule göre de; Sulh Ceza Mahkemesinin 1984/42 E. - 1986/595 K. sayılı kararında beraate konu olan kesim 5.400 m² olduğu ve ormancı bilirkişi raporunda da 5.400 m² kesimin ... sayılmayan yerlerden olduğu belirtildiği halde kararda 12 parsel sayılı taşınmazın (B) harfli kesiminin 5.400 m² yerine 5.500 m² olarak tescili de doğru görülmemiştir.” denilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davacıların davasının kısmen kabulü ile 105 ada 2 sayılı parselin (A) harfli 11.600 m² kısmının ..., (C) harfli 10.000 m² bölümünün ..., (B) harfli 11.400 m² kesimin ise ... mirasçıları, 225 ada 4, 7, 13 ve 15 sayılı parsellerin ... niteliği ile ..., 8 sayılı parselin (N) harfli 18.759,802 m² kesiminin ... niteliği ile ..., (O) harfli 3.228,051 m² kesiminin ..., 9 sayılı parselin (K) harfli 2.779,247 m² ve (M) harfli 6.991,686 m² kesiminin ... niteliği ile ..., (L) harfli 5.678,646 m² ve (J) harfli 5771,793 m² kesiminin ..., 225 ada 10 sayılı parselin (İ) harfli 9.045,944 m² kesiminin ... niteliği ile ..., (I) harfli 4.998,421 m² kesiminin ..., 225 ada 11 (G) harfli 6.466,617 m² kesiminin ... niteliği ile ..., (H) harfli 1.343,060 m² kesiminin ... mirasçıları, 225 ada 12 sayılı parselin (A) harfli 22.348,939 m², (P) harfli 1.652,775 m², (R) harfli 228,097 m² ve (EF) harfli 37.126,148 m² kesimin ... niteliği ile ..., (B) harfli 11.351,633 m², (C) harfli 341,597 m² ve (D) harfli 5.751,043 m² kesimin ..., 225 ada 14 sayılı parsellerin ..., 226 ada 28 sayılı parselin ..., 29 sayılı parselin ... mirasçıları, 30 sayılı parselin ise ... adlarına tesciline karar verilmiş, hüküm ..., ... Yönetimi, ..., ... ve ... mirasçısı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava kadastro tesbitine itiraz istemine ilişkindir.
    Davacı ... tarafından davalılar ... ve arkadaşları aleyhine 10.06.1982 tarihli dilekçe ile asliye hukuk mahkemesinde açılan men"i müdahale davası kadastro tutanakları düzenlendiğinden bahisle görevsizlik kararı verilerek kadastro mahkemesine devredilmiştir.
    Yörede yargılamanın devamı sırasında ... kadastrosu ve 2/B madde uygulaması yapılarak 06.02.1990 tarihinde ilan edilmiş, ancak dava nedeniyle çekişmeli parseller yönünden kesinleşmemiştir.
    1) ... mirasçısı ..., ... Yönetimi, ... ve ...’ın dava konusu 105 ada 2 , 225 ada 4, 7 ve 13, 226 ada 28, 29 ve 30 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin temyiz itirazları yönünden;
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, bozma gerekleri yerine getirilerek hüküm kurulduğuna, uzman ... bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 224 ada 4 ve 13 parsel sayılı taşınmazların ... sayılan diğer taşınmazların ise ... sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve ... sayılmayanlar hakkında adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, bu taşınmazlara ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına,
    2) ... mirasçısı ..., ... Yönetimi, ... ve ...’ün dava konusu 225 ada 8, 9, 10, 11, 12 ve 14 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
    Mahkemece bozma kararına uyularak şahıslar hakkında sulh ceza mahkemelerince verilen beraat kararlarının taşınmazlara uygulanması yapılmış, beraat kararlarının kapsamında kaldığı değerlendirilen alanlar için zilyetlik, kapsam dışında kalan bölümler yönünden ise ... ve zilyetlik araştırılması yapılmış ise de mahkemece kurulan hükmün infaz kabiliyeti bulunmamaktadır.
    3402 sayılı Kadastro Kanununun 1. maddesi uyarınca kadastro hakimi doğru, infazı kabil ve infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde karar vermek zorundadır.
    Mahkemece usule uygun şekilde ... araştırması yapılmış, hükme esas ... bilirkişi raporunda taşınmazların orta kısmında yer alan ve ekli haritada 1-13 nolu noktaları birleştiren hatla çevrili alanın ... sayılmayan yerlerden olduğu bildirilmiş, rapora ekli krokide bu kısım sarıya boyalı olarak gösterilmiştir.
    Fen bilirkişi ise raporunda, ... bilirkişi tarafından ... sayılmayan yer olarak gösterilen kısmın kadastro paftasına aktarıldığını ve bu alanın rapora ekli krokide sarıya, ... sayılan alanların yeşile boyalı olarak gösterildiğini bildirmiş, ekli krokinin incelenmesinde ise 8 sayılı parselin (O), 9 sayılı parselin (L), 10 sayılı parselin (I), 11 sayılı parselin (H), 12 sayılı parselin (B) harfi ile gösterilen kısımlarının ... bilirkişi raporu ile aynı şekilde ... sayılmayan yer olarak gösterildiği, 12 sayılı parselin (C) harfi ile gösterilen kısmının ise ... bilirkişi raporunda ... sayılmayan yer olarak gösterilmiş iken fen bilirkişi raporunda mavi renk ile boyandığı görülmüş, fen bilirkişi raporunun içeriğinin incelenmesinden ise mavi boyanan bölümlerin şahıslar hakkında sulh ceza mahkemelerince verilen beraat kararlarının zemine uyan kısımlarına ilişkin olduğu, krokideki gösterime göre 14 sayılı parselin tamamı, 9 sayılı parselin (L) ve 12 sayılı parselin ise (C) ve (D) harfleri ile gösterilen kısımlarının beraat kararları kapsamında kalan alanlar olduğunun bildirildiği görülmüştür.
    Bu hali ile taşınmazlar evveliyatı itibariyle ... sayılan, ... sayılmayan ve beraat kararları kapsamında kalan alanlar olmak üzere 3 kısım olarak gösterilmiş, hükme esas fen bilirkişi raporuna ekli krokide taşınmaz bölümleri harflendirilmiş, yüzölçümleri bildirilmiş, vasfına göre boyanmış, mahkemece bu rapor nazara alınarak hüküm kurulmuştur.
    Ancak, hükme esas fen bilirkişi raporundaki taşınmaz bölümlerinin yüzölçümleri toplamı ile taşınmazların kadastro tespiti sırasında belirlenen yüzölçümleri birbirini tutmadığı için bu raporu esas alarak taşınmazların kişiler ve ... adına tesciline karar veren hükmün infaz kabiliyeti bulunmamaktadır.
    Ayrıca, ... bilirkişi raporu ekindeki haritada 1-13 nolu noktaları birleştiren hatla çevrili alanın evveliyatı itibariyle ... sayılmayan yerlerden olduğu belirlenmiş olup bu kısmın kadastro paftasına aktarıldığı fen bilirkişi raporunun incelenmesinde ise 12 sayılı parselin (B) ve (C) harfleri ile gösterilen kısımlarının evveliyatı itibariyle ... sayılmayan yerlerden olduğu, ... hakkındaki kesinleşen beraat kararının parselin (C) ve (D) harfleri ile gösterilen kısımlarına uyduğu görülmüştür. Mahkemece (C) harfli 341,597 m² ve (D) harfli 5.751,043 m² kesimin ... adına tesciline karar verilmiş ise de hükme esas fen bilirkişi krokisindeki gösterime göre 12 sayılı parselin (C) harfi ile gösterilen kısmının (D) harfli kısmın
    yüzölçümü içinde yer alıp almadığı net olarak belirlenemediği gibi fen bilirkişi tarafından yapılan çakıştırmadan (C) harfli kısım ile (D) harfli kısmın birbirine mükerrerlik oluşturduğu şüphesi doğmuştur.
    Bundan başka, mahkemece usule uygun şekilde yapılan araştırma sonunda taşınmazların ... sayılmayan (... bilirkişi raporuna ekli haritada 1-13 nolu noktaları birleştiren hatla çevrili) bölümleri ile beraat kararları kapsamında kalan (hükme esas fen bilirkişi raporunda mavi renk ile boyanan) bölümlerinin uzun zamandır gerçek kişiler tarafından kullanıldığı belirlenmiş ise de kişiler adına tescil için gerekli olan dava konusu taşınmazların bulunduğu köy çalışma alanında kişiler adına belgesizden zilyetlik nedenine dayalı olarak taşınmaz tespiti ve kaydı yapılıp yapılmadığı tapu ve kadastro müdürlüğünden, tescil davası olup olmadığı mahkeme yazı işleri müdürlüğünden usulünce araştırılmadan hüküm kurulmuştur.
    Belirtilen eksikliğin temyiz incelemesinde fark edilmesi üzerine Dairenin 12/06/2017 günlü kararı ile dosya geri çevrilmiş, eksiklik mahkemece kısmen giderilmiş ise de tam bir netlik sağlanamamıştır. Getirtilen belgelerin incelenmesinden dava konusu taşınmazların bulunduğu köy çalışma alanı içinde lehine tescil kararı verilen kişiler adına tescilli taşınmazlar bulunduğu, bu taşınmazların bir kısmının hükmen tescil edildiği, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesindeki norm sınırının aşılıp aşılmadığının belirlenmesi amacıyla ilamların getirtilerek incelenmesi gerekirken bu yönde inceleme yapılmadığı, kişilerin senetsizden edindiği taşınmazların toplam yüzölçümünün sulu/kuru toprakta 40/100 dönüm normunu aşıp aşmadığının dosya kapsamından belirlenemediği görülmüştür.
    Bu hali ile hükmün infaz edilebilmesi için taşınmaz bölümlerinin yüzölçümleri toplamının taşınmazların kadastro tespiti sırasında belirlenen yüzölçümlerini karşılaması ve gerçek kişiler hakkında dava konusu taşınmazların bulunduğu köy çalışma alanı içinde senetsizden edinilen taşınmaz miktarının usulünce araştırılması gerekmektedir. ... ve ... Yönetiminin sair, ... mirasçısı ... ve ...’ün fazlaya ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile yukarıda açıklanan gerekçe ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ:1) Yukarıda birinci bentde gösterilen nedenlerle, ... mirasçısı ..., ... Yönetimi, ... ve ...’ın dava konusu 105 ada 2 parsel, 225 ada 4, 7 ve 13, 226 ada 28, 29 ve 30 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile bu parsellere ilişkin kurulan usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davalılardan ..."a yükletilmesine,
    2) İkinci bentde gösterilen nedenlerle, ... ve ... Yönetiminin sair, ... mirasçısı ... ve ...’ün fazlaya ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna aykırı hükmün bu parsellere ilişkin olarak BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan Eyüp Algün"e iadesine 08/04/2019 günü oy birliği ile karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi