Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2866
Karar No: 2019/4870
Karar Tarihi: 22.10.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/2866 Esas 2019/4870 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2018/2866 E.  ,  2019/4870 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasında görülen alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı şirket vekili, davacı şirketin, davalı şirkete satınalma sözleşmesi gereğince odun mangal kömürü sattığını, davacının tüm edimlerini yerine getirmesine rağmen, davalının borcunu ifa etmediğini, davacının davalı şirketten 15.466,42 TL alacaklı olduğunu, davalıya tebliğ edilen 10.07.2012 tarihli ihtarnameyle cari hesap ilişkisinin sona erdirildiğini, davalının ise halen cari hesap borcunu ödemediğini belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak, davalı şirketten olan 15.466,42 TL’nın 10.07.2012 tarihli ihtarname tarihinden itibaren işleyecek olan ticari avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı ile aralarında 01.01.2011 tarihli satınalma sözleşmesinin imzalandığı hususunda ihtilaf olmadığını, ancak sözleşmenin 4. maddesinde tarafların 3 aylık dönemlerde hesap mutabakatı yapacakları, aksi halde davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının kesinlik arzedeceğinin kararlaştırıldığını ve davalı şirket kayıtlarına göre davacıya bir borçlarının olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde, davanın kısmen kabulü ile 15.341,04 TL’nın 20.07.2012 tarihinden itibaren değişen oranlara işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dairemizin 2014/4455E 2014/6731K sayılı, 08.04.2014 tarihli ilamıyla; “Taraflar arasındaki sözleşmenin 4. maddesinde öngörülen mutabakatın yapıldığına dair bilgi ve belgeye dosyada rastlanılamamıştır. Bu durumda aynı sözleşme hükmü uyarınca davalı şirketin defterlerinin kesin delil olarak kabulü gerekmektedir. Davalının savunmasına dayanak yaptığı ciro primi, gondol bedeli vs. gibi faturalar kendi defterinde kayıtlı olup, davalı defterlerine göre davacının alacaklı olmadığı, tam tersine borçlu çıktığı bilirkişi raporu ile belirlenmiş ise de, davalı defterlerindeki bu yöne ilişkin kayıtların dayanaklarının bulunup bulunmadığı bilirkişi raporunda gösterilmemiştir. Dayanakları bulunmadıkça sözkonusu kayıtların davalı lehine delil olarak kabulü doğru görülemez. Dayanaklarının bulunması halinde ise, beliritlen sözleşme hükmü gereğince davalının defter ve kayıtlarının kesin delil teşkil edeceği kuşkusuzdur. Bu durumda mahkemece, belirtilen hususlar yönünden davalı tarafın bilirkişi raporuna itirazları da gözetilerek konusunda uzman bir bilirkişiye inceleme yaptırılarak, özellikle 2011 yılına ilişkin aynı konudaki davalı tarafça düzenlenen faturaların, yani ciro primi, gondol bedeli vs. ile ilgili 2011 yılında düzenlenmiş olan birtakım faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olmasının, davanın sonucuna etkisi de tartışılarak, ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alındıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasındaki sözleşme gereğince yapılması gereken cari hesap mutabakatının yapılmadığı,cari hesap mutabakatının yapılmaması nedeniyle davalının ticari defter kayıtlarının kesinlik kazandığı, bu itibarla davalının ticari defterlerine göre davacının dava tarihi itibariyle alacağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizin 2015/13381E 2015/15589K sayılı ve 25.11.2015 tarihli ilamıyla; “Mahkemece her ne kadar bozma kararına uyularak yeniden hüküm kurulmuş ise de bozma ilamında gösterilen şekilde bilirkişiden rapor alınmamıştır. Dolayısıyla bozma kararı kapsamına uygun yeni bir bilirkişiden Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna ve eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının 2012 yılında tanzim ettiği toplam 17.093,21-TL tutarındaki faturanın davacı kayıtlarında mevcut olmadığı, davalı tarafça kesilen bu faturaların taraflar arasında akdedilmiş bulunan sözleşmenin devamında yer alan promosyon takvimine uygun şekilde tanzim edildiği, taraflar arasındaki 01.01.2011 tarihli sözleşmenin satın alma koşullarının uygulanması gerektiği, taraflar arasında 2011 yılı sonunda ya da 2012 yılında yapılmış bir hesap mutabakatı bulunmadığından ibra yerine geçebilecek bir anlaşmanın varlığından bahsedilemeyeceği, en son mal verilen dönem sonrası davalı faturalarının toplamının 2.743,14-TL olduğu, bu tutardan davalı alacak bakiyesi olan 1.626,79-TL düşüldüğünde davacının davalıdan olan alacağının 1.116,35-TL olacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 1.116,35-TL"nın 20.07.2012 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, davacı tarafından davalıya yapılan mal satım bedelinin ödenmeyen kısmının tahsili davasıdır. Davacının davalıya sattığı mallara ilişkin satış faturaları, her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlıdır. Bu durumda, davalının bu satım bedelini ödemesi gerekmektedir. Davalı, davacıya kestiği bir takım hizmet faturalarıyla borcunu ödediğini savunmuştur. Bu hizmet faturaları davalı şirket defterlerinde kayıtlıysa da davacı şirket defterlerinde kayıtlı değildir. Davalının bu hizmet faturalarında yer alan hizmetleri gerçekten davacıya verdiğini kanuni delillerle ispatlanmadıkça, bu fatura bedelleri davacının alacağından mahsup edilemez. Yapılan tahkikatta davalı bu hususu ispat edemediği halde yazılı gerekçeyle bunların büyük kısmı davacının alacağından mahsup edilerek, davacının alacağının kısmen kabulüne karar verilmesi ve davacı alacağının önemli kısmının reddi doğru olmamıştır. Mahkemece yapılması gereken iş, davacının, davalının ticari defterlerinde satış faturalarıyla gerçekleşen alacağından varsa davalının ödemeleri ve varsa davalının kestiği hizmet faturalarından davacının defterlerinde kayıtlı olmayan faturaların davalı tarafından verildiğinin kanuni delillerle ispat edilmesi halinde bunların mahsubu ve bakiye alacağın belirlenmesinden ibarettir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının BOZULMASINA peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 22/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi