Esas No: 2015/7220
Karar No: 2016/1677
Karar Tarihi: 03.03.2016
Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/7220 Esas 2016/1677 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Mahkeme, sanık hakkında başkasına ait kimlik bilgilerini kullanması suçlamasıyla dava açılmıştır. Ancak sanık hakkında hırsızlık suçundan yapılmış bir soruşturma bulunmadan ve kanunlar doğru bir şekilde gözetilmeden eksik araştırma yapılıp hüküm kurulmuştur. Mahkeme kararı başlığında yanlış suç adının yazılması, sanık hakkında hüküm verirken fazla ceza tayini yapılmış olması ve hak yoksunluklarının uygulanmasında Anayasa Mahkemesi kararının göz önünde bulundurulması gerektiği belirtilmiştir. Sonuç olarak, mahkeme kararı bu sebeplerden dolayı bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- Türk Ceza Kanunu'nun 268/1 maddesi (Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçu)
- Türk Ceza Kanunu'nun 267/1, 269, 53. maddeleri (Tekerrür hükümleri ve hak yoksunlukları)
- Kabahatler Kanunu'nun 40. maddesi (Kendi kimliğini bildirmeme)
16. Ceza Dairesi 2015/7220 E. , 2016/1677 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin
kullanılması
Hüküm : TCK"nın 268/1 maddesi delaleti ile 267/1, 269, 53.
maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tekerrüre esas adli sicil kaydı bulunan sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanığa atılı suçun oluşabilmesi için, failin işlemiş olduğu bir suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla hareket etmesi gerektiği, somut olayda 13.12.2012 tarihli tutanağa göre daha önce hırsızlık olayının gerçekleştiği iş yeri çevresinde, hırsızlık olayını gerçekleştiren şahısların dolaştığı ihbarı üzerine olay yerine gelen polis ekiplerinin; ihbarcı şahsın vermiş olduğu eşgal bilgilerine istinaden durumundan şüphelenmesi ve kimlik ibraz edememesi nedeni ile gerekli işlemlerin yapılması ve kimliğinin tepiti için karakola intikal ettirilen, hakkında başkaca bir arama kaydı da bulunmayan sanığın, kardeşine ait kimlik bilgilerinin bildirmesi ve akabinde vermiş olduğu çelişkili beyanlar sonucunda gerçek kimliğini açıklamaktan ibaret eyleminin, dosya içerisinde yer alan belgelerden hırsızlık suçuna teşebbüs nedeni ile sanık hakkında hırsızlık suçuna teşebbüs etmesi nedeni ile bir soruşturma yapılıp yapılmadığı araştırılarak sanık hakkında hırsızlık suçundan yapılmış bir soruşturma bulunmaması halinde eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40. maddesinin birinci fıkrası kapsamında kaldığı da gözetilmeden eksik araştırma yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
1- Gerekçeli karar başlığında suç adının "Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma" yerine "iftira" olarak yazılması,
2- Sanık hakkında TCK"nın 269/1 maddesi uyarınca indirim yapılırken 2 ay 12 gün hapis cezasına hükmedilmesi gerekli iken 2 ay 13 hapis cezasına hükmedilerek fazla ceza tayini,
3- TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmesi lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 03.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
