3. Hukuk Dairesi 2017/1605 E. , 2017/3600 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kira bedelinin tesbiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı kiracının ..... Uluyol Mevkii 5624 ada, 9971 parselde kayıtlı zemin kat 1 nolu bağımsız bölüm nolu depolu dükkan ve birinci kat 2 nolu bağımsız bölüm nolu dairede 05/12/2003 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olarak bulunduğunu, müvekkili şirketin kira sözleşmesine konu taşınmazları 12/11/2013 tarihinde satın aldığını, 28/11/2013 tarihinde kiracıya çekilen ihtarname ile 05/12/2013 tarihinden itibaren kiranın aylık net 22.000,00 TL. + 3.960,00 TL KDV = 25.960,00 TL olarak ödenmesinin ihtar edildiğini, ancak davalının bu bedeli kabul etmediğini, ödenen aylık kira bedelinin taşınmazın bulunduğu çevre, konumu, ekonomik koşullar dikkate alındığından çok düşük kaldığını belirterek aylık brüt 11.757,50 TL olarak ödenen kiranın 05/12/2013 tarihinden başlayan yeni kira dönemi için aylık net 22.000,00 TL, brüt 25.960,00 TL olarak tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu taşınmazın Gaziosmanpaşa"da olduğunu, bu nedenle yetkili mahkemenin...Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğunu, ayrıca....Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/905 esas sayılı dosyası ile 05/12/2010 tarihinden itibaren kira bedelinin tespiti davası açıldığını, bu tarihten itibaren yıllık endeks uygulama dönemi geçmeden kira tespitinin talep edilemeyeceğini, talep edilen kira bedelinin de fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 05/12/2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kira bedelinin aylık brüt 25.000,00 TL olarak tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kiralanan taşınmazın getireceği kira bedelinin 18/11/1964 gün ve 2/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince hak ve nesafete göre saptanması gerekir. Bunun için dava konusu yerin yeniden kiralanması halinde getirebileceği kira parası bilirkişiler tarafından brüt olarak belirlenmelidir. Böyle bir belirleme yapılırken, benzer yerlerin kira sözleşmeleri incelenmeli (taraflardan emsal göstermelerini istemek ya da re"sen emsal araştırması yapmak suretiyle); dava konusu yer ile ayrı ayrı karşılaştırılmalı, kira parasına etki eden hususlar üzerinde de ayrıca durulmalıdır.
Somut olayda; davalının eski malik Habib Aygün ile imzalamış olduğu 05.12.2003 tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Her ne kadar mahkeme gerekçesinde davalının eski kiracı olduğu göz önünde bulundurularak davanın kısmen kabulüne karar verildiği belirtilmiş ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ‘’…emsal ve piyasa araştırmaları dikkate alınarak davaya konu yerin yeniden boş olarak kiraya verilmesi halinde 05.12.2013 tarihinden itibaren aylık kira bedelinin brüt 25.000-TL olacağının’’ belirtilmesi karşısında Mahkemece hak ve nesafet indiriminin uygulanmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davalının eski kiracı olduğu da gözetilerek belirlenen brüt kira bedeli üzerinden hak ve nesafet indirimi yapılması gerekirken hak ve nesafet indirimi yapılmadan hüküm kurulması doğru değildir.
Hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alının temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.