3. Hukuk Dairesi 2016/10539 E. , 2017/3652 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen ziynet ve eşya alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-k.davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; tarafların ayrı yaşadıklarını, boşanma davasının derdest olduğunu, fiili ayrılığın davacının evden kovulmasıyla gerçekleştiğini, davacının sadece bir kısım giysilerini alarak evden ayrıldığını belirterek, davalı yedinde kalan mehir senedindeki eşyalar, ziynetler, baba evinden getirilen çeyiz eşyaları ve düğündeki takıların aynen iadesini, olmadığı takdirde 37.100 TL"nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; müvekkilinin davacının talep ettiği bir kısım eşyaları iadeye hazır olduğunu, diğer taleplerinin yersiz olduğunu, kalan eşyaların davacı tarafından götürüldüğünü, tüm ziynetlerin davacı yedinde bulunduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini, karşı davasında ise; davacının, müvekkiline ve ailesine hakaret ve küfür ettiğini, bu nedenle bağıştan rücu edildiğini belirterek, ziynet eşyalarının aynen iadesini, olmadığı takdirde 14.000 TL"nin davacı/karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davacı/karşı davalının davasının kısmen kabulüne, 30.275,00 TL alacağın dava tarihi olan 06/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı/karşı davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı/karşı davalıya ödenmesine, davalı/karşı davacının davasının reddine, karar verilmiş, hükmün davalı/karşı davacı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 2015/819 E. - 20561 K. sayılı kararı ile özetle; "Mahkemece; ziynet eşyaları ile ev ve çeyiz eşyalarının aynen iadesine (ayar, adet, gram, cins ve neler olduğu hükümde tek tek belirtilerek), olmadığı takdirde miktarın hüküm altına alınmasına karar verilmesi gerekirken, aynen iade talebine ilişkin hüküm kurulmadan yalnızca ziynet ve eşyaların bedeline ilişkin hüküm kurulmuş olması doğru görülmediğinden" bozulmuştur.
Mahkemece, uyulan bozma kararı gereği, davanın kısmen kabulüne, ayar, adet, gram, cins ve neler olduğu hükümde tek tek belirtilerek ziynet eşyaları ile ev ve çeyiz eşyalarının aynen iadesine, aynen iadesi mümkün değil ise bedelleri toplamı olan 30.275,00 TL"nin dava tarihi olan 06/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı/karşı davacılardan tahsili ile davacı/karşı davalıya ödenmesine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalılar/karşı davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalılar/karşı davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davalılar/karşı davacıların reddedilen bağıştan rücu davası, Dairemizin 2015/819 E. - 20561 K. sayılı kararı ile kesinleştiğinden, karşı dava yönünden, yeniden hüküm kurulmasına yer olmamakla birlikte, red ile sonuçlanan bu dava yönünden davacı/karşı davalı lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin hükme, bozma sonrası verilen hükümde de infazda tereddüt oluşturacak şekilde yer verilmesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenle davalılar/karşı davacıların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle temyiz olunan hükmün B/2. bendinde yer alan "Ret ile sonuçlanan bağıştan rücu davası için, Yargıtay bozma ilamından sonraki karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre davacı-karşı davalı vekili lehine 1.680,00 TL vekalet ücretinin davalılar-karşı davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı-karşı davalıya" ifadesinden sonra gelmek üzere "(tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla)" ifadesinin yazılması sureti ile hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.