Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10531
Karar No: 2017/3654
Karar Tarihi: 22.03.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/10531 Esas 2017/3654 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/10531 E.  ,  2017/3654 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R

    Davacı vekili dilekçesinde, tüzel kişiliği iptal edilen ve sonrasında davalı belediyeye bağlanan Yalınayak Belediyesi ile davacı arasında düzenlenen sözleşmeye göre kurulacak Toptancılar Kompleksinde, davalının, 57 m² kullanım alanına sahip işyerini yaparak toplam 47,00 TL bedelle davacıya tahsis etmeyi taahhüt ettiğini, davacının toplam 47 TL ödeme yaptığını, belediyenin taahhüdünü yerine getirmediğini belirterek işyerinin dava tarihindeki değeri olmadığı takdirde ödenen bedelin güncel değerinin hesaplanarak şimdilik 8.000 TL"nin (ıslah ile 40.102,72 TL) davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Mahkemece, ödenen bedelin dava tarihi itibariyle güncellenmesi sonucu hesaplanan 40.102 TL alacağın 10.000,00 TL"sine dava tarihinden, bakiyesine ıslah tarihi olan 17/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline dair verilen kararın Dairemizin 28.11.2012 tarih ve 18726 E.–24557 K.sayılı ilamı ile onanması üzerine yapılan karar düzeltme incelemesinde, Dairemizin 12.03.2013 tarih ve 2998 E-4095 K sayılı ilamı ile onama ilamı kaldırılarak, mahkeme kararı “....Dosyanın incelenmesinden, dava konusu işyeri, yapılan sözleşme ile davacıya tahsis edilmiş, ancak, devir gerçekleşmemiştir. Davacı devrin gerçekleşmesi için davalı belediyeye başvurmuş, ancak, bu girişimi sonuçsuz kalmıştır. O halde, mahkemece, bu girişimin sonuçsuz kaldığı, davalının davacıya olumsuz sonuç verdiği tarih itibariyle, ifanın imkansız hale geldiği kabul edilip, ifanın imkansız hale geldiği bu tarih itibariyle ödenen bedelin bilirkişi marifeti ile güncellenerek, belirlenen bedele hükmedilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. Kabule göre ise; dosyada mevcut ödeme makbuzlarının incelenmesinden, bu ödemelerden 10 TL’lik bölümünün belediye adına değil, dava dışı 3.şahıslar adına gönderildiği, banka dekontu ile sabittir. Öyle ise mahkemece, bu 10 TL’lik bölüm yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, ödenen bedelin tamamı üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir” gerekçeleriyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulü ile 13.253,30 TL"nin 21.07.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline dair verilen kararın Dairemizin 17.12.2014 tarih ve 18742
    E.-16686 K. ilamı ile “..mahkemenin hükmüne esas aldığı raporu düzenleyen avukat bilirkişi olup bu konuda uzman olmadığından raporuna itibar edilemez. O halde, mahkemece satım bedelinin iade tarihindeki ulaştığı bedel belirlenirken ödenen paranın çeşitli ekonomik etkenler nedeniyle azalan alım gücünün enflasyon, tüketici eşya fiyat endeksi, altın, işçi ücretlerindeki artış ve döviz kurlarındaki artış ortalamaları gözönünde tutulmak suretiyle bu konuda uzman hesap bilirkişinin görüşüne başvurularak yeniden rapor alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, konusunda ehil olmayan bilirkişi raporuna itibar edilmek suretiyle hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Davalı vekilinin temyizi yönünden ise; hüküm fıkrasının 4 numaralı bendinde red edilen kısım üzerinden hesaplanan 3221,93 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmesi gerekirken, davalıdan alınarak davacıya karar verilmesi, ayrıca davacı tarafından 5613,95 TL harç yatırılmadığı halde hüküm fıkrasının 6.bendinde "davacı tarafından başta yatırılan 5613,95 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine" karar verilmesi de doğru görülmemiştir." gerekçeleriyle bozulmuş, Dairemizin 29.09.2015 tarih ve 2015/8515 E.-2015/14583 K. sayılı ilamı ile karar düzeltme talebi reddedilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulü ile, 31.116,55 TL"nin dava tarihi olan 16/08/2011 tarihinden hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Dava dilekçesindeki talep miktarı 17.04.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile 40.102,72 TL"ye artırılmış, mahkemece davanın kısmen kabulü ile 31.116,55 TL"nin dava tarihi olan 16/08/2011 tarihinden hesaplanacak yasal faizi ile tahsiline hükmedilmiştir. Davacı yargılama sırasında ıslah yoluyla talebini artırdığına göre, ıslahla artırılan miktara ıslah tarihinden itibaren faiz uygulanması gerekirken dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine dair hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle temyiz olunan hükmün 1. bendindeki "31.116,55 TL"nin dava tarihi olan 16/08/2011" ifadelerinin hükümden çıkartılarak yerine "10.000,00 TL"nin dava tarihi olan 16/08/2011 tarihinden, 21.116,55 TL"nin ıslah tarihi olan 17/04/2012" ifadelerinin yazılması sureti ile hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi