7. Ceza Dairesi 2017/12349 E. , 2018/12208 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) Sanık müdafiinin sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyizine göre yapılan incelemede;
Sanık hakkında 4733 sayılı Yasa uyarınca temel ceza belirlendikten ve TCK"nun 43. maddesi uyarınca gerekli artırım ve takdiri indirim nedenleri uygulandıktan sonra Diyarbakır 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2012/758 E. - 2013/321 K. sayılı ilamıyla temyiz edilmeksizin kesinleşen 1 yıl 11 ay 10 gün hapis ve 1.000,00 TL adli para cezasının mahsubuna karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, söz konusu cezanın netice cezadan düşülmesi suretiyle sonuç olarak 1 ay 20 gün ek hapis ve 240,00 TL ek adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden ve bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/l. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesi uyarınca, hükmün 11. fıkrası çıkarılarak yerine "Neticeten verilen cezasından Diyarbakır 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2012/758 E. - 2013/321 K. sayılı ilamıyla temyiz edilmeksizin kesinleşen 1 yıl 11 ay 10 gün hapis ve 1.000,00 TL adli para cezasının mahsubuna" ibaresinin eklenmesi ve sair kısımların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II) Sanık müdafiinin sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyizine göre yapılan incelemede;
Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 tarihli ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK"nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Dairemizin 14.04.2016 tarihli ve 2014/26600 Esas, 2016/5580 Karar ve 2014/30733 Esas, 2016/5579 Karar sayılı bozma kararları üzerine sanığın eylemlerinin TCK"nun 43. maddesi kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi için birleştirilen Diyarbakır 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2012/758 Esas, 2013/321 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 05.05.2012, iddianame tarihinin 17.10.2012, aynı mahkemenin 2012/936 Esas, 2013/378 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 14.04.2012, iddianame tarihinin 05.12.2012 olduğu,
Dairemizin aynı gün incelenen 2017/13956 Esas sayılı dosyasında Çatalca 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2014/63 Esas ve 2014/582 Karar sayılı dosyasına ilişkin suç tarihinin 16.03.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 18.02.2014 olduğu,
Sanığın anılan dosyalardaki eylemi ile temyiz incelemesine konu dava dosyasındaki eylemlerinin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08/04/2014 tarihli ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği şekilde, suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işlendikleri yer ve işlenme zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özelliklerin birlikte değerlendirilmesiyle sanığın eylemlerinin 5237 sayılı TCK"nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından sanığa ait dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 15.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.