16. Hukuk Dairesi 2016/6786 E. , 2017/8900 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 3 parsel sayılı 10.058,25 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına, aynı yer 105 ada 5, 42, 84, 107 ada 297, 420, 482, 111 ada 32, 116 ada 45, 51, 120 ada 11, 129 ada 33, 132 ada 11, 20, 31, 134 ada 45, 48, 150 ada 66, 152 ada 25 parsel sayılı sırasıyla 2.131.81, 3.179.19, 2.006.38, 4.528.78, 2.298.37, 1.762.20, 3.187.46, 7.041.89, 3.361.96, 4.310.28, 6.290.20, 1.979.75, 7.119.87, 4.507.07, 1.221.48, 3.283.56, 384.41 ve 238,89 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle .... ve arkadaşları adına tespit edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 101 ada 3, 105 ada 5, 42, 84, 107 ada 297, 420, 482, 111 ada 32, 116 ada 45, 51, 120 ada 11, 129 ada 33, 132 ada 11, 20, 31, 134 ada 45, 48, 150 ada 66, 152 ada 25 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacılar ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacıların dayandığı tapu kayıtlarının dava konusu taşınmazları kapsamadığı ve davacıların çekişmeli taşınmazlarda her hangi bir hakkının bulunmadığı gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Davacı taraf, Teşrinievvel 1937 tarih 4, 9, 10 sıra, 07.03.1978 tarih 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8 sıra numaralı tapu kayıtlarına, davalı ... ise Haziran 1961 tarih 20 sıra numaralı tapu kaydına dayanmıştır. Tarafların dayandığı tapu kayıtları ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte getirtilmemiş, davacılar birden fazla tapu kaydına dayandığı halde, hangi taşınmaz için hangi tapu kaydına dayandıkları sorulmamış, yöntemince tapu kayıt uygulaması yapılarak tarafların dayandığı kayıtların kapsamı belirlenmemiştir. Bu tür eksik ve yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilemez. Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle tarafların dayanağı tapu kayıtlarının tesisinden itibaren tüm tedavülleri, varsa kroki ve haritaları ile dava konusu taşınmazlara komşu tüm taşınmazların kadastro tutanaklarının onaylı örnekleri ile varsa dayanak kayıtları tesis ve tedavülleri ile birlikte getirtilerek dosya keşfe hazır hale getirilmeli, davacı taraftan hangi taşınmaz için açıkça hangi tapu kaydına dayandığı sorulmalı, bundan sonra usulünce belirlenecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile uzman bilirkişiler huzuruyla mahallinde yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında öncelikle, uzman teknik bilirkişi eliyle tarafların dayanağı tapu kayıtlarının varsa haritası zemine uygulanarak tapu kayıtlarının kapsamı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca haritasına göre belirlenmeli, tapu kayıtlarının haritasının bulunmaması ya da uygulanamaması durumunda ise ihdasından itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup sınırlarının bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, bilirkişilerin gösteremediği sınırların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırlar haritasında işaret ettirilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, fen bilirkişisine uygulanan tapu kayıtlarının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, çekişmeli 101 ada 3 parsel yönünden davalı ve davacı taraf dayanağı kayıtların her ikisinin de çekişmeli taşınmazı kapsadığının anlaşılması halinde önceki tarihli, doğru temele dayanan ve hukuki değerini koruyan kayda değer verileceği gözetilmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece yetersiz araştırma ve uygulama ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 13.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.