Esas No: 2017/4763
Karar No: 2020/1180
Karar Tarihi: 02.07.2020
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4763 Esas 2020/1180 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4763 Esas
KARAR NO: 2020/1180
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/06/2017
NUMARASI: 2016/199 2017/611
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/07/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkilinin 15/06/2006 trafiğe çıkış tarihli ... plakalı otomobilin maliki olduğunu, müvekkilinin bu aracın tüm bakımlarını yetkili serviste yaptırdığını, ancak araçta sürekli olarak şanzıman arızası meydana geldiğini, müvekkilinin aracı defalarca servise götürdüğünü, ancak arızanın giderilemediğini, 31/08/2009, 27/05/2011 ve 28/01/2015 tarihlerinde şanzımanın üç defa değiştirilmesine rağmen sorunun yine devam ettiğini, bu aracın şanzımanının sıfır halinin piyasada bulunmayıp tedarik edilen ve değişimi yapılan şanzımanların ikinci el konumunda olması nedeniyle araca uyum sağlamadığını ve arızanın devam ettiğini, 13/06/2014 tarihli resmi gazetede yayınlanan Satış Sonrası Hizmetler Yönetmeliğinin 12/1 maddesi gereğince üretici veya ithalatçıların yedek parça satışı yapmak zorunda oldukları ve yönetmeliğin ekinde yer alan ürünler listesinde binek otomobillerin 10 yıllık kullanım ömrünün bulunduğunun belirtildiğini, davalıların bu hükümler çerçevesinde sıfır şanzımanı bulundurması gerektiğini belirterek aracın piyasa fiyatının, uzman bilirkişiler vasıtasıyla tespit edilerek işleyecek avans faiziyle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL'nin davalılardan tahsilini istemiştir. Davalı ... vekili, davacının tüketici olmayıp Satış Sonrası Hizmetler Yönetmeliğine dayanamayacağını, müvekkilinin üretici veya satıcı olmayıp yetkili servis olduğunu, müvekkilinin servis olarak üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacı ile yapılan görüşmeler ve diğer davalının talimatları doğrultusunda şanzıman değişiminin yapıldığını, değiştirilen şanzımanın diğer davalı tarafından temin edilen bir şanzıman olup ikinci el olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Davalı ... A.Ş vekili, ticari satımlarda ayıba karşı tekeffülün sadece satıcıya karşı yöneltilebileceğini, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, ayrıca ayıp iddiası ile açılan davalarda TTK'nun 25/4 maddesi gereğince 6 aylık zamanaşımı olup bu davanın yaklaşık 10 yıl sonra açıldığını, ayıp ihbar süresinin dolduğunu, araçta üretimden kaynaklanan bir zararın bulunmadığını, aracın 24/06/2006 tarihinde satılıp teslim edildiğini ve yaklaşık 400.000 km kullanıldığını, davacının seçimlik hakkını onarım yönünde kullandığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre; davalılardan ...'nun yetkili servis olup araçtaki ayıplardan sorumluluğun ithalatçı, üretici ve satıcıya ait olduğu, dolayısıyla bu davalıya husumet yöneltilemeyeceği gerekçeleriyle adı geçen davalı yönünden davanın husumet nedeniyle reddine, davalı .... A.Ş'nin ise aracın üreticisi olup araçtaki ayıplardan sorumlu olduğu, TTK'nun 25/4 maddesi uyarınca ticari satışlarda teslimden itibaren 6 aylık zamanaşımı süresinin bulunduğu, trafiğe 15/06/2006'da çıkan dava konusu araçtaki ilk arızanın 31/08/2009 tarihinde meydana geldiği, dolayısıyla 6 aylık zamanaşımının bu tarih itibariyle dolduğu, araçlara verilen garanti süresinin ise genellikle iki yıl olup ilk arızanın iki yıl geçtikten sonra meydana geldiği, davacı tarafça garanti süresiyle ilgili herhangi bir iddiada bulunulmadığı, buna ilişkin belge de sunulmadığı gerekçeleriyle davalı ... hakkındaki davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 207/3 maddesi gereğince bayinin müşteriyi ifal etmesi durumunda zamanaşımı süresinin işlemeyeceğini, 6098 Sayılı TBK'nun 231/2 maddesi gereğince satıcının satılanı devretmekte ağır kusurlu ise 2 yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamayacağını, Yargıtay'ın istikrar kazanmış içtihatlarına göre ayıbın varlığının gizli ayıp olup olmadığının araştırılması gerektiğini, bu husus araştırılmaksızın zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, araçta sürekli şanzıman arızası meydana geldiğini, servisin bu sorunu gideremediğini, dava dilekçesi ekinde iş emirleri ve faturaların sunulduğunu, hangi tarihlerde hangi şikayetler ile servise götürüldüğünün ve hangi işlemlerin yapıldığının ayrıntısıyla belirtilmiş olduğunu, buna göre aracın gizli ayıplı olarak müvekkiline satıldığını, davalı ...'na husumetin düştüğünü, bu davalının diğer davalı ... Otomotivin yetkili servisi olup Satış Sonrası Hizmetler Yönetmeliğinin 12/1 maddesi uyarınca sorumlu olduğunu bildirmiştir. Davacı vekilinin sunduğu 24/02/2016 tarihli dilekçesi ekinde dava konusu aracın otomobil cinsinde olduğu görülmüştür.Davacı vekilinin 24/02/2016 tarihli dilekçesi ekinde davalılardan ... tarafından düzenlenen kapanış iş emirlerinin fotokopilerinin dosya halinde sunulduğu görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, ayıplı araç satışı ve servis hizmeti nedeniyle alacak davasıdır. Davacı taraf, satın aldığı araçta şanzıman sorunu çıktığını, serviste değiştirilen şanzımanların da ikinci el olması nedeniyle araca uyum sağlamadığı ve arızanın devam ettiğini iddia etmiş, davalılar ise davanın reddini savunmuştur. Dava konusu aracın 15/06/2006 tarihinde trafiğe çıktığı ve davacı tarafından sıfır olarak alındığı anlaşılmıştır. Davacı taraf aracın şanzımanının üç kez değiştirildiğini belirtmiş olup dosyadaki servis kayıtlarından 31/08/2009'da yapılan değişimde aracın 197.048 km'de bulunduğu, 27/05/2011'de yapılan değişimde aracın 268.055 km'de bulunduğu, 28/01/2015'de yapılan değişimde ise aracın 393.086 km'de bulunduğu anlaşılmıştır. 28/01/2015 tarihli değişimle ilgili olarak dosyada bulunan kapanış iş emri başlıklı belge içeriğinde, davacının aracı 28/05/2015'de servisten aldığı görülmüştür. Eldeki dava ise 19/02/2016 tarihinde açılmıştır. Aracın şanzımanının ilk değişiminin 197.048 km'de iken olduğu gözetildiğinde şanzımanda gizli ayıp bulunduğunun ileri sürülmesi hayatın olağan akışına aykırı gelmiştir. Öte yandan davacı taraf üçüncü değişimin yapıldığı tarih olarak 28/01/2015'i göstermiş ve aracı dosyada bulunan kapanış iş emir belgesinde 28/05/2015'de teslim aldığı halde davalı tarafa açık bir şekilde ayıp ihbarı yapmadığı gibi aracı alıp kullanmaya devam etmiş ve aradan aylar geçtikten sonra eldeki davayı 19/02/2016 tarihinde açmıştır. Bir başka ifadeyle araçta gizli ayıp bulunduğu kabul edilse bile davacı alıcının hakkını onarımdan yana kullandığının kabulü gerekir. Yine davalı servis yönünden ise ikinci el şanzıman takılıp araca uyum sağlamadığı ileri sürülmüş ise de, araca uyum sağlamayan şanzımanla bu denli kilometre yapılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, kaldı ki bu durum ayıplı servis olarak değerlendirilse bile davacının süresinde bu konuda ayıp ihbarında bulunmadığı anlaşılmış olup davacının istinaf talepleri yerinde görülmemiştir. Hal böyle olunca ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK'nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2- Alınması gereken 54,40 TL harçtan, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.02/07/2020
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.