Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3409
Karar No: 2017/3764
Karar Tarihi: 23.03.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/3409 Esas 2017/3764 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/3409 E.  ,  2017/3764 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
    Taraflar arasındaki asıl dava itirazın iptali birleşen dava tazminat ve alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-birleşen davacı ve davalılar ile birleşen davanın davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Asıl dava, kira alacağının tahsili için kiracı ve kefil aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine, birleşen dava ise kiracı aleyhine açılan makul süre tazminatı, hor kullanma tazminatı ve kira alacağının tahsili istemine ilişkindir.
    Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; müvekkili ile davalılar arasında İvedik Organize Sanayi Bölgesi 524.Sokak No:40 Yenimahalle/Ankara adresinde bulunan taşınmazla ilgili 10/03/2008 başlangıç tarihli kira sözleşmesi imzalandığını, davalıların ilk yılın sonundan itibaren sözleşme özel şartlar 7.maddesine göre ödemeleri gereken aylık kira bedellerini eksik ödemeye başladıklarını, kira artışı yapmadan kendi kafalarına göre kira tayin ettirdiklerini ve kira sözleşmesinin açık hükümlerine rağmen aylık kira bedellerini eksik ödemek ve bazı ay kira bedellerinin tamamını ödememek suretiyle 30/04/2013 tarihine kadar toplamda 47.742,00-TL eksik kira ödediklerini ve bu amaçla Ankara 11.İcra Müdürlüğünün 2013/5740 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, ancak davalıların takibe itiraz ederek takibi durdurduklarını bildirerek, davalıların takip dosyasına yapmış oldukları itirazlarının iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiş, davacı birleşen dosyanın dava dilekçesinde ise; ödenmeyen Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 ve kira dönemi sonuna kadar oluşan kira bedeli ile damga vergisi, ihtarname masrafı, asansör kaldırma masrafı ve
    tamir, boya gideri olmak üzere toplam 80.881,26 TL"si alacağı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000 TL" sinin davalı kiracı şirketten tahsilini istemiş, talebini ıslahla 46.488,27-TL"sine yükseltmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptali ile takibin 3.700,00-TL asıl alacak 1.235,00-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.935,00-TL üzerinden devamına, birleşen davanın ise tümden kabulü ile 46.488,27-TL"nin davalı şirketten tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı-birleşen davacı , davalılar ve birleşen davalı vekilince ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    Asıl Davaya İlişkin Temyiz İtirazlarının İncelenmesinde ;
    1-Davalılardan ...vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazları incelendiğinde; Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre adı geçen davalı şirketin asıl davaya ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davalılardan kefil ... vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazlarına gelince; Taraflar arasında 10.03.2008 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli aylık net 2.750 TL bedelli kira sözleşmesi düzenlendiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı borçlulardan ... kira sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamıştır. Davacı alacaklı, davalı kiracı şirket ve kefil aleyhine 30.04.2013 tarihinde başlatmış olduğu icra takibi ile 2013 yılı Şubat, Mart,Nisan ayları dahil eksik ödeme ve hiç ödememe nedeniyle 47.742 TL asıl alacak ile 5.709-TL işlemiş faizin tahsilini istemiştir. Müteselsil kefaleti düzenleyen T.B.K.nun 586.maddesi ile kefalette şekil şartını düzenleyen 583.maddesi hükmüne göre kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe kefalet geçerli olamaz. Müteselsil kefilin sorumluluğu kira sözleşmesindeki ilk üç yıl için geçerlidir. Yenilenen dönemlerde de sorumlu tutulabilmesi için kefalet süresi ile kefil olunan miktarın açıkça kararlaştırılması gerekmektedir. Davacının dayandığı kira sözleşmesinde de kefilin sorumlu olduğu süre ve kefalet miktarı açıkça kararlaştırılmadığına göre yenilenen döneme (10.03.2011-10.03.2012 dönemi ve sonrası) ait kira parasından kefilin sorumlu tutulması doğru değildir. Mahkemece, bu husus değerlendirilerek sonucu dairesinde karar verilmesi gerekirken kira sözleşmesine göre kefilin kefaletinin uzayacağı ve takip konusu borçtan sorumlu tutulacağından bahisle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
    3-Davacı vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazlarına gelince; Taraflar arasındaki kira sözleşmesi aylık 2.750 TL olup sözleşmenin özel şartlar 7. maddesinde 10.03.2009 yılı kira bedelinin 3.300 TL olacağı ve sonraki yıllar için kira dönemi başında % 10"un altında kalmamak kaydıyla enflasyona göre kira artışı yapılacağı kararlaştırılmıştır. Tacir olan davalının sıfatı göz önüne alındığında bu şart geçerli olup tarafları bağlar. Bu itibarla ; Mahkemece, sözleşmedeki artış şartına göre davacının kira alacağını belirleyen 28.05.2014 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde noksan kira bedeline hükmedilmesi doğru değildir.
    Birleşen Davaya İlişkin Temyiz İtirazlarının İncelenmesinde ;
    4-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, birleşen davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

    5-Birleşen davada davalının makul süre alacağına ilişkin temyiz itirazlarına gelince ;Kira sözleşmesinin 12. maddesinde ""Kiracı,yeri tahliye etmek istediğinde 2 ay önceden haber vermek durumundadır." şeklinde ihbar şartına yer verilmiştir.Tarafların serbest iradesi ile konulmuş bu şart geçerli olup tarafları bağlar. Sözleşmede tarafların makul süreyi 2 ay olarak belirlediği ve davalı ihbar koşuluna uymadan taşınmazı tahliye ettiğine göre, tahliye tarihinden itibaren sözleşmede kararlaştırılan 2 aylık makul süre tazminatı üzerinden karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde 3 aylık makul süre kira bedeline hükmedilmesi doğru değildir.
    Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
    SONUÇ :Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalılardan ...n asıl davaya ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalılardan ..."nin temyiz itirazlarının kabulü ile asıl davaya ilişkin kararın davalılardan ... yararına BOZULMASINA, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile asıl davaya ilişkin kararın davacı yararına BOZULMASINA, dördüncü bentte açıklanan nedenlerle birleşen davaya ilişkin davacının sair, birleşen davalının tüm temyiz itirazlarının reddine , beşinci bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile birleşen davaya ilişkin kararın davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi