3. Hukuk Dairesi 2017/1812 E. , 2017/3767 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresinde , davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; Şanlıurfa Ticaret Merkezi alanında sebze-meyve hali çevresinde bulunan biri pide, diğeri de somun fırını olmak üzere 2 adet fırın vasıflı taşınmazın 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu"nun 45.maddesine göre açık teklif usulü ile kiraya verilmesine ilişkin ihalenin 10.01.2008 tarihinde yapıldığını, müvekkilinin söz konusu ihalede pide fırınına ilişkin ihaleye katılıp kazanarak sözkonusu taşınmazı kiraladığını, diğer somun fırınına ise alıcı çıktığını fakat ihale bedeli yatırılmadığından buna yönelik ihalenin iptal edildiğini; Davalı ... tarafından ihale bedeli ödendiği halde kiralanan yerin bir yıl sonra tarafına teslim edilerek müvekkilinin mağdur edildiğini; Davacının, kiralanan taşınmaza 100.000.TL. civarında masraf yaparak pide fırınını faaliyete geçirdiğini, daha sonra alıcısı çıkmayan somun fırınının yeniden ihaleye çıkarılarak 3.şahsa ihale edildiğini ancak ihale şartnamesinde pide veya somun imalatı yapılacağına ilişkin herhangi bir şartın belirtilmediğini, ihaleyi alan kişinin de ihale konusu yerde ekmek fırını olarak 2011 yılının Temmuz ayında faaliyete başladığını ve bunun neticesinde müvekkilinin çok ağır mağduriyete maruz kaldığını, davalı tarafından açıkça haksız rekabetin oluşmasına sebebiyet verildiğini ayrıca müvekkiline ihale edilen kira konusu yer için 130.000.TL bedel alınmış iken 3.şahıstan 80.000.TL bedel alındığını, davalı tarafından verilen izin üzerine aynı mevkideki diğer fırının da ekmek fırını olarak faaliyete başlamasının müvekkilini ekonomik olarak çöküntüye uğrattığını, müvekkilinin şayet diğer fırının da ekmek fırını olarak faaliyete başlayacağını bilmesi halinde ihaleye girmeyip bu kadar yüksek miktarda yatırım yapmayacağını, idarenin işlemi ile müvekkilinin zarara uğraması arasında uygun illiyet bağının bulunduğunu bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000.00.TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davanın İdari yargı yoluna tabi olduğunu bu nedenle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini;Davacının ihale ile kiraladığı yeri kullanmakta olduğunu , yakın alan içindeki başka işyerlerinin vasfı ve işletilmesi ile ilgili ihale kurumu tarafından kendisine yapılan bir vaat bulunmadığını ;Taraflar arasındaki kira şartnamesinin 7. maddesi gereğince davacının kiralanana yaptığı masrafları talep edemeyeceğini ;İhale kurumu olan Şanlıurfa Belediyesi"nin 10.01.2008 tarihinde ihale ettiği bir işyerinin ihale bedelinin ödenmemesinden dolayı iptal edilmesinden sonra 11.02.2010 tarihinde yeniden yeni bir şartname ile ihaleye çıkarıp ihale etmesinden dolayı isnat edilecek hukuka aykırı bir eylem bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1- 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK"nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Uyuşmazlık, kiracı tarafından kiraya veren aleyhine açılan maddi tazminat istemine ilişkindir.Uyuşmazlık ,kira ilişkisinden kaynaklandığına ve dava, 13/02/2012 tarihinde 6100 sayılı HMK"nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re"sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Hal böyle olunca, mahkemece; uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik nedeniyle HMK"nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu yön gözardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.